Konfor ve müddet tasarrufu üzere nedenlerle tercih edilen hava seyahatleri, temelsiz paylaşımlar ve bomba şakalarıyla gündemde. Türk Hava Yolları’nın (THY) 21 Ekim’deki Lizbon-İstanbul seferi, bir yolcunun yaptığı “bomba şakası” nedeniyle iptal edilmişti.
İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Kurulu Lideri avukat Nazlı Can, Türk Ceza Kanunu’nun 223. hususunda temelsiz ihbarlarla uçağın geç hareket etmesine neden olan şahısların, beş yıldan on yıla kadar mahpusla cezalandırıldığını belirterek “Hızlı evrak paylaşmaya imkan sağlayan araçlar, maalesef taciz yahut hukuka karşıt öteki hedeflerle da kullanılıyor. Havacılık dalında de bu cins araçların arka niyetli kullanımından kaynaklı mağduriyetler yaşandı. Tahlil, caydırıcı cezalarla mümkün olacaktır” dedi. Can, bu hususta havayolu şirketlerinin tavrının da kıymetli olduğunu söyledi.Uçuş esnasındaki temelsiz paylaşımların maddi ve manevi birçok ziyanı olduğunu belirten Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) Lider Yardımcısı Engin Aksüt de “bomba” sözcüğünün, uçak içerisinde kasıtlı bir biçimde kullanıldığı anda cezai süreç yapılması gerektiğini söyledi.
“ÖLÜME YOL AÇABİLİR”
“Dünyanın en çağdaş ülkelerinde bile cezai bir yaptırım olmazsa, beşerler bu çeşit durumları ciddiye almaz” diyen Aksüt, “Uçaklarda anons sırasında ya da koltukların önünde yolcuların görebileceği biçimde yapıştırılacak etiketlerle yolcular bilgilendirilmeli. Kabahat olarak kabul edileceği bilgisi de burada yer almalı. Yolcular ortasında ağır korkusu olan biri bulunuyorsa, bu tıp latifeler vefata bile sebep verebilir” sözlerini kullandı.
