Türkiye’nin merakla beklediği seçime günler kala Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında girecek olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) milletvekili adayları belirli oldu.
Partinin milletvekili aday listesinde ismi yer alan Halk Sıhhati Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’ndan şaşırtan bir açıklama geldi. Hamzaoğlu, “Bilgim olmadan YSK’ye adaylık müracaatım yapılmıştır. Lakin, aday değilim” sözlerini kullandı.
İstanbul 2. Bölge 4. sıradan aday gösterdiği Hamzaoğlu’nun, hususla ilgili açıklaması Bianet’te yayımlandı.
Söz konusu açıklama şu biçimde:
“Değerli Kamuoyu;
“9 Nisan Pazar günü, çabucak hepinizle tıpkı saatlerde Yeşil Sol Parti listesinden milletvekili adayı gösterildiğimi öğrendim.
Oysa HDP yetkilisi bir arkadaşımın Mart ayında telefonla arayarak, ‘Sizin isminizi, milletvekili aday listesi belirlemelerinde görüşebilmek için müsaade istiyoruz’ talebiyle başlayan konuşmamızı, ‘Adaylık kararımı Partinin çalışması tamamlandıktan sonra yapacağımız ikinci bir görüşmede netleştireceğimiz’ kararını vererek tamamlamıştık.
Çalışmalar devam ederken, seçim heyetinin içinden diğer bir Parti yetkilisi arkadaşım ‘adaylık müracaat belgelerini’ şimdiden hazırlamamın, çalışmalar uzun sürebileceği için şayet adaylık kararı verilirse, rastgele bir telaş olmaması gerekçesiyle uygun olacağını paylaştı. Gerekli dokümanları yetkili arkadaşımızla yapacağım ikinci telefon görüşmesine kadar ’emanette’ kalması, kullanılmaması şartıyla kendisine teslim ettim.
Bununla birlikte, ikinci bir görüşme gerçekleşmemiş olmasına rağmen, aday adaylığı başvurusu yaptığım kabulüyle lakin, rastgele bir biçimde haberim/bilgim olmadan Yeşil Sol Parti listesinden YSK’ye adaylık müracaatım yapılmıştır. Lakin, aday değilim.
Bugünlerde epey ağır tarihi ve toplumsal şartlardan geçiyoruz. Türkiye halkları, işçileri, bayanları, gençleri, çocukları, LGBTİ+’ları başta olmak üzere, hepimiz ismine, kol kola, omuz omuza hayatın tüm alanlarında yapılması gereken yığınla işimiz varken, sizleri böylesi bir bahiste meşgul etmek zorunda kaldığım için kederlerimi paylaşıyorum.
Başta Kürt sorunu olmak üzere, tüm kimlik meselelerini demokratik formüllerle tahlile kavuşturduğumuz, daima birlikte sınıf uğraşını büyüttüğümüz günlerin hasretiyle sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.”
