Sosyal medya geniş kitleye sahip olan, kullanıcılar ortasında çift istikametli etkileşim imkânı sağlayan ve internet temelli platformları kapsar. Günümüzde yaklaşık 3,5 milyar toplumsal medya kullanıcısı bulunmaktadır. Toplumsal medyada bireyler her bilgiye rahatlıkla ulaşabilmektedir. Sıhhat alanında da birçok bilgiye toplumsal medya sayesinde erişim sağlanır. Hastalıkların önlenmesi, hastalıklar hakkında bilgi, beslenme yahut diyet üzere birçok bilgi toplumsal medya sayesinde elimizin altındadır. Toplumsal medya sayesinde her ne kadar sınırsız bilgiye ulaşsak da zayıflamaya yönelik bilinçsizce paylaşılan şok diyetlerin insan sıhhati üzerinde olumsuz bir tesire sahiptir.
Diyetisyen Rıdvan Arslan, mevzuya ait şöyle konuştu:
Sosyal medyadaki yeni hoşluk anlayışı şahısların yeme tavır ve davranışlarını olumsuz tarafta etkileyebilmektedir. Obezite prevalansının da günden güne artmasıyla zayıflama diyetlerine olan ilgiyi artmıştır. Bilhassa genç kullanıcıların zayıflama ve diyet hakkındaki merakları hayli fazladır. Sık sık beslenme ile ilgili bilimsel olmayan yalnızca dikkat çekmek gayesiyle yazılan birçok yazıya rastlamaktayız. Birçok insan ise popülerleşen bu bilgileri hayatlarına uyarlamaktan kaçınmayıp sağlıklarıyla oynamaktadır.
Beslenme alanında uzman olmayan rastgele beşerler şok diyet ismi altında maalesef ki düşük kalorili diyetleri toplumsal medya aracığı ile beşerlerle paylaşmaktadır. Ne yazık ki her yaştan bireyin olduğu üzere gençler de bu oyuna geliyor. Haftada 3-5 kilogram vaat eden diyetleri uygulamaktan kaçınmıyorlar. Şok diyetler düşük kalori ve tek tip diyetlerdir. Şahıslar bu diyetler sonucunda süratlice kilo verse de kas ve su kay kaybettiklerinin farkında değiller. Şok diyetler önemli manada insan sıhhatini olumsuz etkilemektedir. Bu tıp diyetler sürdürülebilir değildir. Şok diyetler sonucunda verilen kiloların ise kat ve kat daha fazlası kısa mühlet içerisinde geri alınmaktadır. Süratli verilen kiloların süratli bir biçimde geri alınacağı unutulmamalıdır. Bilhassa süratli kilo verme kişinin metabolizmanın yavaşlamasına ve bağışıklığının düşmesine neden olur. Bedenin hastalıklara karşı direnci azalır ve hasta olmaya yatkın hale gelir. Süratli kilo alıp verme saç dökülmesi, kalp ritim bozuklukları, düşük tansiyon, kansızlık, adet düzensizliği, uyku bozuklukları, depresyon ve elektrolit istikrarında bozukluk üzere birçok sıhhat sıkıntısına olur. Ayrıyeten bu cins diyetlerde kas kaybı yaşandığından uygulayan bireyde güç kaybı gözlemlenir.
Kilo verme süreci emek isteyen bir süreçtir ve sağlıklı beslenme hayat üslubuna uyarlanmadığı sürece verilen kiloların geri alınması kaçınılmaz bir durumdur. Sağlıklı ve sürdürülebilir diyetler uygulanmalıdır. Kilo verme sürecinde diyetisyenden dayanak almaktan kaçınılmamalıdır. Diyet listeleri şahsa özeldir ve her diyeti herkesin uygulamaması gerektiği bilinmelidir.
