CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, dün konut ve kafe ziyaretleri yaparak üniversite öğrencileriyle bir ortaya geldi.
Öğrenciler, Gaytancıoğlu’na yaşadıkları ekonomik kasvetleri anlattı. Bir öğrenci süt ve süt eserleri almakta zahmet çektiklerini belirterek “Aynı meskende yaşıyoruz. Bir peyniri 3’e bölüyoruz. Asker üzere herkes kendi hakkını yiyor. Bu durumdan çok utandım, geçen gün. Peyniri, salamı 3’e böldük, sandviç için” dedi.
“BİZİM TÜRK GENCİMİZ BUNU GİYEMİYOR”
Bir üniversite öğrencisi, Edirne’ye alışverişe gelen turistlerin çok rahat alışveriş yapabildiğini belirterek “Yurtdışından ülkemize gelip döviz kurlarını burada TL’ye çevirip eserleri alıyorlar. Fakat çok ucuza alıyorlar. Onların 20 üniteye aldığı şeyleri biz bin üniteye falan alıyoruz. Oradaki beşerler alıp giyebiliyorlar. Lakin bizim Türk gencimiz bunu giyemiyor. Bunu giymek için kredi bile çekiyorlar. Kıyafet almak için bir kişi kredi çekiyor. Bunun artık bir izahı yok. Bir şey söyleyemezsin bu duruma” dedi.
Memleketine otobüsle gitmenin kıymetli olduğunu söz eden öğrenci, “Vekilim üçümüz memlekete gitmesi bin 300 lira. Gidiş geliş. Ben Gaziantepliyim, bin 300 lira. Vizelerden sonra herkes gidecek. ‘Ben o paraya kıymet mi?’ diye düşünüyorum” dedi.
“BEN DERSE AÇ GİRDİĞİMİ HATIRLIYORUM”
Öğrencilerin parasızlıktan kahvaltı yapamadıklarını kaydeden bir öğrenci, “Gerçekten kahvaltı yapan öğrenci yok. Biz hiçbir halde kahvaltı yapmıyoruz. Öğlen yemeğine kadar aç bir formda. Ben derse aç girdiğimi hatırlıyorum. Durumumuz standart baktığımızda çok da berbat durumda değil” sözlerini kullandı.
Tanıdığı bir arkadaşından örnek veren öğrenci ise, “Vekilim tanıdığım bir arkadaşım vardı. Yalnızca KYK ile geçiniyordu. Ailesinde rastgele bir takviye almıyordu. KYK’nin aylık ödemesi gelince burs alıyordu. Yurt parasını veriyordu. Geriye 300-400 lira parası kalıyordu. 200 lirayla bir ayı geçirtmeye çalışıyordu” halinde konuştu.
“BEN GİDİP 7 GÜN KAHVE İÇEMEM”
Haftanın 7 günü kafede kahve içmenin imkânsız olduğunu anlatan bir öğrenci, “Herkes için ben bunu konuşabilirim. Hafta 7 gün. Biz okula gittik, ders çalıştık. Bunun haricinde, ‘Her gün oturup kahve içeceğiz.’ diyelim. Burada kafelerde oturup kahve içecek ekonomik duruma sahip yok. Ben gidip 7 gün kahve içemem” diye konuştu.
Gaytancıoğlu’nun ders kitaplarını nasıl aldıklarını sorması üzerine öğrenciler, “2. el aldık. Bir tanesi 350 lira. Sıfırı 600 lira. Sonra biz de satacağız” dedi.
Süt ve süt eseri tüketmenin güç olduğunu tabir eden öğrenciler ise şunları söyledi:
- Sabahları mısır gevreğini ıslatmak için yalnızca. Bir paketi 3 arkadaş bir günde tüketiyoruz. Porsiyonları üstteki siyasetçiler küçültse aşağıdaki gariban küçültmese daha kolay çözülecek de. Üsttekiler daha çok yiyip alttakiler porsiyonu küçülttüğü için kasvet oluyor. Geçen kaşar değil de tost peyniri aldım. O da biliyorsunuz ziyanlı bayağı. Nitrat tuzlarıyla yapılıyor. Arta kalan süt tozlarıyla yapılıyor. Onları bedenimize sokuyoruz. Ne kadar faydalı. Ben bugüne kadar arkadaşlarımdan, ‘Al sen 10 gram. Al sen 10 gram.’ Ben bu türlü bir şey yapmadım. Bu benim kitabımda yazmaz aslında. Neyim varsa bir arada yeriz. Biz bunun hesabına düşer olduk. Birebir meskende yaşıyoruz. Bir peyniri 3’e bölüyoruz. Asker üzere herkes kendi hakkını yiyor. Bu durumdan çok utandım, geçen gün. Peyniri, salamı 3’e böldük sandviç için.
