Tunç Soyer’den ’14 Mayıs’ bildirisi: İzmir’in 21 yıllık birikmiş haklarını alacağız

“SİYASETİN LİSANININ DEĞİŞMESİ LAZIM”

Başkan Tunç Soyer konuşmasında “İzmir ve tüm Türkiye, bugün olduğundan çok daha güzelini hak ediyor. Ancak bunun için her şeyden evvel siyasetin lisanının değişmesi lazım. Kutuplaştıran, ötekileştiren ve tıpkı ülkenin insanlarını birbirine düşman eden bu lisan, birlikte çaba etmemiz gereken en büyük düşmanımızdır. Bu düşmanı çok güzel bilelim, yeterli görelim. Çeşitli mazeretlerin gerisine sığınarak kendini yasal ilan eden bu üslup, biliyoruz ki muhakkak bir zümrenin kendi gücünü büyütme gayretinden diğer bir şey değil. İşte bu yüzden, İzmir’de dört yıldır bir yandan icraatlarımızı yürütüyor, öteki yandan bu yırtıcı siyasetle gayret ediyoruz. Bugüne kadar sığ siyasetin bize, gençlerimize, çocuklarımıza ve kentimize bunu yapmasına asla müsaade vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Kavgamız, yalnızca hırsız ve harami çeteleriyle oldu. Bundan sonra da o arbedeye devam edeceğiz” dedi.

Başkan Tunç Soyer konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“2020-2022 ortasında yatırım projelerine ayrılan hisse sırasıyla şöyle: 2020’de 42.8, 2021’de 31.9, 2022’de 31.6. 2021 ve 2022’de her türlü zorluğa karşın bu oranları yakaladık. Misyon süremiz boyunca İzmir’e kazandırdığımız toplam yatırım bedeli ise 1.8 Milyar Euro, yani bugünkü pahayla 38.6 Milyar Türk Lirası. Pek çoğunuz biliyorsunuz lakin burada bir sefer daha tabir edeyim. Bu oranlar, Türkiye’deki pek çok kamu kuruluşu ve belediyenin çok üzerinde. Bunu mümkün kılan tüm İzmir Büyükşehir Belediyesi takımına sonsuz teşekkür ediyorum. Bütçe disiplini açısından ise iki temel göstergeden bahsetmek istiyorum. Birincisi milletlerarası kredi derecelendirme kuruluşlarının Belediyemize verdiği kredi notu. Fitch’in kıymetlendirme raporuna nazaran İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notu misyona geldiğimiz günden bu yana en üst seviyede, yani AAA. Daha da değerlisi, döviz cinsinden değerlendirdiğimizde tüm bu güç şartlara karşın borçlarımızı azalttık. 1 Nisan 2019 tarihinde misyonu devraldığımızda dış borcumuz 649 Milyon Euro tutarındaydı. 31 Mart 2023 tarihi prestijiyle bu ölçü 587 Milyon Euro. Ortadan geçen dört yılda 470 Milyon Euro bedelinde borç ödemesi yaptık, 459 Milyon Euro ölçüsünde ise yeni borç aldık.

“GÖNÜL İSTEK EDERDİ Kİ İZMİR’DE ÜZERİNDE “U” HARFİ OLAN METRO SINIRLARI OLSUN… NE YAZIK Kİ YOK”

Bu borçların çok büyük kısmının kendi kendini geri ödeme kabiliyetine sahip metro yatırımlarımız için alındığını bir defa daha belirtmek isterim. Elbette gönül dilek ederdi ki İzmir’de üzerinde “U” harfi olan metro çizgileri olsun ve Belediyemiz kısıtlı imkanları ile bu borç yüklerinin altına girmesin. Ne yazık ki olmadı. Böylesine büyük yatırımları Belediyemiz imkanlarıyla yapmak zorunda kaldık ve elbette bu vazifemizi gururla sürdürüyoruz. Biliyorum ki 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek ve yüzümüz gülecek. İzmir hak ettiğinin 40’ta birini değil… Tamamını alacak. İzmir hakkını alacak. Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi ülkemizin içinden geçtiği büyük ekonomik buhrana karşın bütçe disiplini açısından en saygıdeğer kamu kuruluşlarından biridir. İzmir’in seçilmiş tüm Meclis üyelerinin bu başarıda hissesi olduğuna hiç kuşkum yok ve bu başarımızla ne kadar iftihar etsek az”

“3 ŞUBATTAN BERİ O İMZA ATILMIYOR NEDEN ATILMIYOR?”

Narlıdere Metrosu ile ilgili konuşan Lider Soyer, hükümete reaksiyon göstererek “İkinci stratejik maksadımız, hayat kalitesi kapsamında yürüttüğümüz en temel proje, İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu ve öbür metro yatırımlarımız. İzmir’i demir ağlarla öreceğiz dedik, kelamımızı pandemi ve ekonomik krize karşın adım adım hayata geçirmeye başladık. Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nda, yüzde 96’ya ulaştık. Vaad ettiğimiz üzere bu yıl içinde, Cumhuriyet’in 100. yılında metro sınırını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Şu anda yürüyen merdivenlerin montajı yapılıyor. İstasyonlarda son rötuşlar için arkadaşlarımız çalışıyor. Çok hummalı bir çalışma kelam konusu. 700’ün üzerinde çalışanımız Narlıdere Metrosu’nu, taahhüt ettiğimiz tarihe yetiştirmeye uğraş ediyor. Narlıdere Metrosu için yaptığımız toplam harcama 287 milyon Euro. Narlıdere metrosu için 3 Şubat 2023 tarihinde 30 milyon Euro fiyatında kredi yetkilendirme mukavelesi yaptık. İmzaladık, kredi hazır 30 milyon Euro gelecek metro yatırım programında rastgele bir hazine teminatına gerek yok. Bugün ayın kaçı o bir imza atılmıyor. 3 Şubattan beri o imza atılmıyor neden atılmıyor?” dedi.

“9. SEFER YATIRIM PROGRAMINA ALINDI LAKİN BÜTÇESİ 3 BİN LİRA”

Otogar – Halkapınar Metro Çizgisi üzerinden bir kere daha hükümete yüklenen Soyer, “Bu vesileyle merkezi yönetimin 2023 yılı yatırım programında Otogar-Halkapınar Metrosu için ayırdığı bütçeyi bir sefer daha sizlerin ve tüm İzmirlilerin dikkatine sunmak isterim. Otogar-Halkapınar Metrosu, 2014’ten bu yana dokuzuncu sefer yatırım programına alındı, fakat bütçesi yalnızca üç bin lira. Buna karşın İzmir’in hak ettiği kent hayatını kurmak için mazeret üretmiyor, kaynağı nerede olursa olsun bulup İzmirliler’in hizmetine sunmaya devam ediyoruz. İzmir’in kent içi ulaşımında bir dünya kenti olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Kaybedilen yılları telafi etmek için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz. Çıktığımız bu yoldan, geri dönüş yok. Tüm zorluklara karşın İzmir’i demir ağlarla örmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“İZMİR İKTİDARINN BELEDİYESİ OLACAK… İZMİR’İN HAKLARINI ALACAĞIZ”

Konuşmasının sonunda 14 Mayıs seçimlerini kıymetlendiren Lider Soyer şunları söyledi:

“14 Mayıs’tan sonra… O denli ümit ediyorum ki, İzmir 21 yıl ortadan sonra birinci sefer iktidarın belediyesi olacak. İktidarın belediyesi olmak ve olmamak ortasındaki farkın ne olduğunu çok uygun biliyorum. Bu farkı, sayılarla uzun uzun anlatmak niyetinde hiç değilim. En yalın sözüyle, Mayıs’tan sonra İzmir için İzmir’in hakkını alacağız. Yalnızca bugünkü haklarımızı değil. 21 yıldır İzmir’in birikmiş tüm haklarını teker teker alacağız. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın! Bu fırsatı İzmir için sonuna kadar ve büyük bir gururla kullanacağız. Önümüzdeki 12 ayda, İzmirlilerin siyasi tercihleri nedeniyle İzmir’e çok görülen ne varsa hepsini bu kente kazandıracağız. Çok daha keyifli ve çok daha hoş bir gelecekte yaşamanın ümidiyle, tüm Meclis üyelerimizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum”