CHP’nin “kamuda başörtüsüne yasal güvence” sağlama maksadıyla hazırlayıp Meclis’e sunduğu kanun teklifi üzerine tekrar başlayan “laiklik” tartışmaları üzerine Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İstanbul Kadıköy’de bir hareket düzenledi. Aksiyonda, TKH tarafından ilan edilen “Eşitlik, Yurttaşlık ve Özgürlük İçin Laiklik Bildirgesi”de okundu.
“Laiklik istiyoruz!” yazılı dövizler ve sloganlarla İskele Meydanı’na yürüyen TKH İstanbul Vilayet Örgütü üyeleri ismine TKH Genel Lideri Aysel Tekerek tarafından okunan bildirgede “Son günlerde kılık kıyafet üzerinden yürütülen tartışmalar, ülkenin değerli problemlerinden biri olan gerici kuşatma, baskı ve dayatmanın üzerini örterken, laikliğin büsbütün tasfiyesini hızlandırmaktadır” denildi.
AKP iktidarının Cumhuriyet’in bütün kazanımlarına savaş açtığı ve laiklik prensibinin Anayasa’da yazılı olsa da fiili olarak ortadan kaldırıldığı belirtilen bildirgede “Partimiz, bugün toplumun üzerine karabasan üzere çöken gerici karanlığa karşı laiklik uğraşını yükseltecektir!” vurgusu yapıldı.
Bildirgenin tamamında şu sözler yer aldı:
“Son günlerde kılık kıyafet üzerinden yürütülen tartışmalar, ülkenin kıymetli sıkıntılarından biri olan gerici kuşatma, baskı ve dayatmanın üzerini örterken, laikliğin büsbütün tasfiyesini hızlandırmaktadır. Komünistler, yurttaşların hayat şekillerine yönelik her türlü dayatmaya ve yasaklamaya, bayanların başını örtmesi ya da örtmemesi üzerinden siyasal bir ayrıştırmaya tabi tutulmasına karşıdırlar.
Ancak dinci siyasetin uzun müddettir siyasal simge olarak kullandığı türban gündemi, laikliğin tasfiyesinin, dini referanslarla gerici bir rejim kurulmasının, yurttaşlık yerine tebaa anlayışının ve adım adım şer-i hukukun önünün açılmasının kılıfı olmuştur. Bugün türbana resmiyet kazandırma gündemi bu açıdan büyük bir tehlike barındırmaktadır
AKP eliyle iktidara taşınan siyasal İslamcılık, Cumhuriyet’in bütün kazanımlarına, ülkemizin ilerici birikimine savaş açmış, bugün laiklik prensibi Anayasa’da yazılı olarak yer alsa da fiili olarak ortadan kaldırılmış, adeta bir imamlar cumhuriyeti kurulmuştur
TKH, laikliği insan haklarının, yurttaş olmanın, eşitliğin ve özgürlüğün biricik garantisi olarak görmektedir. Partimiz, bugün toplumun üzerine karabasan üzere çöken gerici karanlığa karşı laiklik uğraşını yükseltecektir!
Partimiz, laikliğin tesisi için aşağıdaki şimdiki taleplerin yaşama geçmesi için çabasını yükseltecektir!
1. Laiklik prensibi siyaset, hukuk ve toplumsal hayatı da kapsayacak formda tekrar hayata geçirilmelidir. Yeni bir cumhuriyetin kurulmasının yolu laiklik temelinde yine inşa edilmesinden geçer.
2. Devletin ve toplumsal hayatın dini referanslarla şekillendirilmesine ve her türlü dinî baskıya son verilmeli, bu referanslarla yapılmış olan düzenlemeler rafa kaldırılmalıdır.
3. Bugün iktidar ortağı haline gelmiş, devletin değişik kurumlarını ele geçirmiş olan ve din kisvesi altında siyaset ve ticaret örgütlenmesi haline gelen tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine son verilmeli, bu yapılar kapatılmalıdır.
Bu örgütlenmelere vakıf, dernek üzere değişik kılıflar altında devlet bütçesinden bakanlıklar ya da lokal idareler aracılığı ile mali kaynak aktarılmasına, ihaleler dağıtılmasına, kimi taşınmazların hibe edilmesine son verilmeli, ekonomik varlıklarına el konulmalıdır.
4. Tarikat ve cemaatler eliyle yatılı kurs, sevgi konutu, yetiştirme yurdu, dershane ya da diğer isimler altında faaliyet yürüten kuruluşlar kapatılmalı, küçük yaşta çocukların ve gençlerin tarikat ve cemaatlerin insafına terk edilmesi engellenmelidir.
Bakıma ve barınmaya gereksinimi olan bütün çocuklar devlet garantisine alınmalı, bu hususta pedagojik yeterliliği sınanmış uzmanlar eşliğinde yürütülecek bir düzenleme hayata geçirilmelidir.
5. Cemaat ve tarikatların “sivil toplum kuruluşları” olarak isimlendirilen uzantılarının belediyeler ve hükümetler aracılığıyla topluma ve bilhassa bayanlara yönelik “projeleri” ile “sosyal yardımlar” ismi altındaki müdahaleleri sonlandırılmalıdır. Tekrar bu kuruluşların yardım ve hizmet ismi altında para toplaması, birer holding haline gelmesi engellenmelidir.
6. AKP’nin ideolojik işler bakanlığı üzere çalışan ve pek çok bakanlığı aşan devasa bütçesi ile artık bir şeyhülislamlık makamına ve birebir vakitte siyasal İslamcılığın ulema kurumuna dönüşen Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılmalıdır.
Devletin din hizmetleri laiklik temeline nazaran yine düzenlenmeli, rastgele bir dinî baskıya ve dayatmaya müsaade verilmemeli, farklı inançlar ve inanmama özgürlüğü garanti altına alınmalıdır.
7. Yeni rejimin “dindar ve kindar kuşak yetiştirme” gayesiyle eğitim sisteminde başlattığı bilimsel temellerden uzak dini referanslı gerici uygulamalara son verilmelidir. Eğitim müfredatı laik ve bilimsel temelde tekrar yazılmalı, eğitim birliği sağlanmalıdır.
Eğitimde dini baskının değerli başlıklarından biri olan din dersinin mecburî olması uygulamasına son verilmelidir.
Siyasal İslamcılığın art bahçesi olan İmam Hatip Okulları’na tanınan ayrıcalık son bulmalı, İmam Hatip okulları kapatılmalı, birinci ve ortaöğretimde eğitim birliği sağlanmalıdır. Din vazifelisi yetiştirmek üzere İlahiyat Fakülteleri fonksiyon görmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerici vakıf ve derneklerle imzaladığı bütün protokoller iptal edilmelidir.
Karma eğitimi gaye alan uygulamalar ve bayan üniversiteleri projesi iptal edilmelidir.
8. Anayasanın laiklik prensibi ayaklar altına alınarak çıkarılan ve müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi veren yasa iptal edilmelidir.
9. Hükümet ve gerici belediyeler eliyle yürütülen, toplumsal ömrü haremlik selamlık aslına nazaran düzenleyen, bayanları toplumsal hayattan yalıtan uygulamalara son verilmelidir.”
