Spor Toto Muhteşem Lig’in 11. haftasında Beşiktaş, Atakaş Hatayspor deplasmanından 2-1’lik yenilgiyle döndü. Spor müellifleri karşılaşmayı kıymetlendirdi.
İşte o değerlendirmeler…
Adnan Dinçer – Cumhuriyet: “Her vakit maça süratli ve baskılı başlayan kadro, rakip toparlanmadan sonuca gidebilir. Weghorst, Beşiktaş’ın vazgeçilmez forveti. Şayet Weghorst’unuz varsa 31. saniyede gole ulaşırsınız. Zira güçlü fiziğiyle rakip defansı probleme soktuğu üzere gole de yakın bir forvet. Top takibi ve inadı onu başarılı yapıyor. Kâfi ki beslensin paslarla. Hatayspor orta alanda rakibe mahkûm oldu birinci yarı bilhassa. 34. dakikada El Kaabi dışında tehlikeli duruma giremedi. Defansta da sağlam kurguyu buldu derken Beşiktaş ikinci yarının başında tıpkı yanlışı kendi yaptı. 50. dakikada golü kalesinde gördü. Bu gelişmelerden alınacak ders, algı eksikliği yaşayarak alana yansıtan futbolculardır. Valerien Ismael’in, oyuncu değişiklikleri hiçbir işe yaramadı. Dele Alli ısrarı neden? Cenk Tosun ile Gedson’un oyuna iştiraki Ismael’in aceleciliğiydi! Daha 1. dakikada 1-0 öne geçtiği maçı, 90’da yediği golle kaybetmek tek sözle Ismael’in ikramıdır! Beşiktaş, skoru koruyamayan bu yapısıyla daha ne kadar Ismael’le yola devam eder, merak içindeyim.”
Uğur Meleke – Hürriyet: “Hatayspor, Serkan Özbalta idaresinde ligin topla en fazla oynayan 5 grubundan biriydi. Geriden pasla çıkma stratejisini benimsiyor, örerek hamle hayal ediyorlardı. Demirel’in vazifeye gelmesiyle strateji değişti; Sivasspor’u yendiler lakin rakiplerinin o maçta şutlarda 29-4 üstünlüğü vardı. Alanya’yı yalnızca yüzde 29 topla oynayarak mağlup ettiler. Akabinde da Karagümrük’e 3-0, Düzce’ye 2-0 kaybettiler. Daha pragmatik bir futbol anlayışı benimsediler Volkan Hoca’yla. Oyunu yarı alanlarında kabul edip Lobjanidze ve El Kaabi ile geçiş arıyorlar ana plan olarak. Dün de bu stratejilerini şahane uygulayarak 1-0’dan geri dönmeyi ve galip gelmeyi başardılar.”
Şansal Büyüka – Milliyet: “Bu nasıl maç bu türlü… Latife üzere… Anlatsan anlatamazsın… Gözlerinle görsen inanamazsın… Beşiktaş, birinci 15 dakikada rahatça 4-0 yapacağı maçı, 90 dakika sonunda 2-1 kaybetti. Hatayspor daha birinci çeyrekte bozguna uğrayacağı maçtan, hakemin bitiş düdüğü ile birlikte zaferle ayrıldı. Bu dönem alıştığımız Beşiktaş alandaydı. Birinci yarıda fırtına üzere esen, ikinci yarıda bitip tükenen bir Beşiktaş… Maç başladı, Beşiktaş fırtına… Daha 31. saniyede gelen gol, yalnızca Beşiktaş’ı öne geçirmedi, kaç maçtır sessiz olan Weghorst’un da özgüvenini tazeledi.Sonrası resmen Hatay ceza alanı içinde oynandı. Hatay nefes almakta zorlandı, Beşiktaş gol kaçırmaktan yoruldu. Bu dakikalarda Rosier her yerde; sağda solda, önde artta, hamlede, savunmada Beşiktaş’ı taşıyan adamdı.”
Güntekin Onay – Hürriyet: “Son 6 maçta yalnızca 1 galibiyet ve daima geriye giden bir oyun. Atak çeşitliliği yok. Nitelikli baskı yalnızca maçların birinci yarısında var. Hamlede çoğalma konusunda önemli badireler devam ediyor. Taktiksel zenginlik, esneklik, yaratıcılık yok. Daima birebir oyun, daima birebir formasyon. Tuhaf oyuncu değişiklikleri. Hatayspor’un çabasına büyük hürmet duymak gerekiyor lakin lig 18’incisi, takımı kısıtlı, yalnızca savunmada bekleyen ve defansda da organize olamamış bir ekip karşısında 1’inci dakikada 1-0 öne geçip de maçı kaybediyorsa Beşiktaş’ın oyunu ve teknik yöneticisi en sert ve acımasız formda sorgulanmalıdır.”
