Suruç’ta seçim çalışması sırasında Şenyaşar ailesinin işyerinde başlayan ve hastaneye uzanan akın sonucu Hacı Esvet Şenyaşar (66), oğulları Adil (25) ve Celal Şenyaşar (45) ile AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız ömrünü yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam sekiz kişi yaralandı.
ŞENYAŞAR AİLESİ OLAYI NEDİR?
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, seçim çalışmaları sebebiyle iş yerlerini ziyaret etmiş ve taraflar ortasında çıkan hengamede Celal, Adil, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar kardeşler ağır yaralanarak Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. AKP’li Yıldız’ın yakınları, Şenyaşar ailesine kaldırıldıkları hastanede de saldırmış ve tekrar çıkan arbedede Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar ile milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybetmiş, 8 kişi yaralanmıştı.
Hastanede yaşanan linç ve vefatlar esnasında periyodun Urfa Valisi Abdullah Erin, Suruç Kaymakamı Tarık Açıkgöz ve devrin Besin Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba hastane bahçesinde bulunuyordu. Olay sonrası Fadıl Şenyaşar, tutuklanmıştı.
ŞENYAŞAR AİLESİ OLAYINDA KİMLER TUTUKLU?
Şenyaşarların işyerinde yaşanan atağa ait davada, atak sırasında ağır yaralanan Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay mahpus, olaydan 15 ay sonra, 50 kişi ile adliyeye gidip teslim olan AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız’a ise ‘haksız tahrik altında hata işlediği’ gerekçesiyle 18 yıl mahpus cezası verildi.
Olayın üzerinden 4 yıl geçmesinin akabinde geçtiğimiz günlerde AKP’li Yıldız’ın ailesinden 11 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 4 kişi tutuklu 7 kişi ise isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.
AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Enver Yıldız (kırmızı kravatlı) teslim olmaya giderken.
FAKIBABA: KENDİMİ AFFEDEMEDİM
Ahmet Eşref Fakıbaba olaydan dört yıl sonra Şenyaşar ailesine yönelik ‘terör olayı’ dediği için pişmanlığını lisana getirdi, Fakıbaba “Keşke o denli bir sözde bulunmasaydım. Terör olayı dediğim için kendimi affedemedim” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET NE DEMİŞTİ?
Olay sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilinin kardeşinin PKK’lılar tarafından öldürüldüğünü söyledi ve “Bu olay, PKK ve HDP’nin, Kürtlerin kanından beslenerek büyüme stratejilerini hala terk edemediklerinin en bariz örneğidir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, olayın “önceden kurgulandığını”, atağın hazırlıklı olduğunu öne sürdü.
Başbakan Binali Yıldırım da “faillerin yahut zanlıların PKK sempatizanı olduğu tarafında polisin kayıtları, tespitleri” olduğunu söyledi.
OLAY NASIL OLDU?
O devir Cumhuriyet’e konuşan anne Emine Şenyaşar olayı şöyle anlatmıştı;
Her gün olduğu üzere o sabah da eşini ve çocuklarını dükkâna uğurladığını anlatan Şenyaşar, “Böyle kara bir gün olacağını bilmiyordum ki. Bilsem gönderir miydim? O zalimler yavrularımı elimden aldılar. Konutumun direğini yıktılar” diyor. Olayı kendisine gelininin haber verdiğini, duyar duymaz da dükkâna koştuğunu tabir eden anne Şenyaşar, “Yolda bir bayan önümü kesti. ‘Gitme seni de öldürecekler, çocuklarının hepsini öldürdüler’ dedi. Hastaneye yöneldim. Oraya vardığımda, bir duvarın tabanında ağıtlar yaktım. Beşerler yanıma gelip, orada Yıldız ailesinden bireyler olduğunu, beni tanırlarsa beni de öldüreceklerini söyleyip susturmaya çalışıyordu. Tam o sırada Esvet’in yaralı olarak hastaneye geldiğini gördüm. Tekrar dükkâna döndüğümde, mahşer günü üzereydi. Çocuklarım yerde yatıyordu. Onlara ulaşmak istiyordum lakin polisler mani oluyordu. Cenazelerini alıp götürüyorlardı” diye konuştu.
‘Kim kaldıysa öldürün’
Emine Şenyaşar, hastanede yaşananları ve eşinin gözleri önünde linç edilişini şöyle anlattı: diye buyruk veriyordu. İçeride Esvet’i öldürenler “Öldürdük, öldürdük” diye sevinç çığlıkları atıp alkışlıyordu.
Çocuklarının ve eşinin hiç kimseye ziyanı olmayan, kahveye bile gitmeyen mazbut beşerler olduğunu kaydeden Emine Şenyaşar, “Bu nasıl bir hükümet, bu nasıl hastane, bu nasıl kanun? Hiç mi kimse görmedi bu cinayetleri? Nerede bu kameralar? Polis oradaydı onlar görmedi mi? Beş çocuğumu birden benden alacaklardı. Bu vicdan mıdır? Birini yaralı olarak tutukladılar. Bu adalet mi? Onu tutukladınız, pekala hastanede Esvet’i katleden canileri neden tutuklamıyorsunuz? Hastanenin kameralarını kim aldı oradan? Ben onların tutuklanmalarını istiyorum. Cinayeti ortaya çıkarsın bu hükümet. Dükkânın da kameralarına el koydular. Hatalılar o kameraların kayıtlarında. Nerede bu hükümet? Vahşet bile bu türlü değil. Yabaniler bile bu türlü öldürmez”
OTOPSİ RAPORU
Olayda baba Hacı Esvet Şenyaşar hastanenin acil servisinde kesici aletle yaralanıp, çok darba maruz kaldığı, Celal ve Adil Şenyaşar’ın ise yakın aradan sıkılan toplam 23 kurşunla öldürüldüğü, otopsi raporlarına yansıdı.
Olayda işyerinde bulunan Celal Şenyaşar’ın, İsimli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsisinde bedenine 6 farklı çaplarda ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği, birinci isabet eden mermi çekirdeğinin öldürücü nitelikte olduğu, başkalarının ise öldürücü nitelikte olmadığı belirtildi. Raporda bedene isabet eden tüm mermilerin giriş deliklerinin incelenmesi sonucu, mermilerin bitişik atış aralığı dışından yapılmış olduğu lakin elbiseli bölgeye isabet etmiş olduklarından kesin atış arası tayini için elbiselerinin kriminal fiziki incelemesi gerektiği tespit edildi.
Aynı hücumda hayatını kaybeden Celal Şenyaşar’ın akabinde kardeşi Adil Şenyaşar’ın otopsisinde ise bedenin 14 bölgeden kesici, delici alet ve sert cisimlerle darp edildiği belirlendi. 14 bölgenin büyük bir kısmında önemli yaraların olduğunu belirleyen İsimli Tıp Kurumu grubu, raporda Şenyaşar’ın çok darba maruz kaldığını belirtti. Adil Şenyaşar’ın bedenine 17 tane farklı çaplarda silah mermisinin isabet ettiğini belirledi. İsabet eden mermilerden 5’inin öldürücü nitelikte olduğunu, başka mermilerin yaralanmalara sebebiyet verdiğini, lakin öldürücü nitelikte olmadığını belirten grup, yalnızca 2 adet merminin uzaktan atıldığını başka tüm atışların bitişik aradan yapıldığını kaydetti.
Suruç Devlet Hastanesi’ne giden Hacı Esvet Şenyaşar ise acilde yaşanan hengamede yaralanıp, yaralı olarak kaldırıldığı Gaziantep’te 15 Haziran günü saat 17.00 sularında 25 Aralık Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Baba Esvet Şenyaşar’ın bedeninin 7 hayati bölgesinden kesici aletlerle büyük çapta yaralar oluşturularak yaralandığı ve 7 önemli yaranın yanı sıra bedende 23 noktada öldürücü nitelikte olmayan yaranın olduğu tespit edildi.
