Göğüs Hastalıkları Kliniği hekimlerinden Serap Duru Akçalı, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’nü her yıl çeşitli etkinlikler gerçekleştirildiğini söyledi.
Akçalı, tüberkülozun mikrobakteri eser etkenli bir enfeksiyon olduğunu belirterek, “Özellikle akciğerleri meblağ; fakat öteki organlarda da görülebilir. Ekseriyetle 2-3 haftayı geçen öksürük, balgam, bazen kanlı balgam olabilir. Nefes darlığı, ateş, gece terlemesi üzere semptomlarla seyreder. Şayet bireylerin bu cins semptomları varsa kesinlikle bir tabip denetimine başvurması gerekir” dedi.
‘2005’TE 20 BİN OLAN HASTA SAYISI GÜNÜMÜZDE 6 BİN’
Tüberküloz hastalığının insanlık tarihinin en eski hastalıklarından biri olduğunu söyleyen Akçalı, “Tanı konulduktan sonra 6-9 aylık bir mühlet içerisinde ilaç tedavileriyle tedavisi yapılabilir. Lakin kesinlikle ahenk göstermelidir bireyler; hastalar tabiplerine ve denetimlere kesinlikle gitmelidir. Tüberkülozla dünya nüfusunun dörtte birinin, yaklaşık olarak 2 milyar insanın enfekte olduğu düşünülmektedir. Lakin bu enfekte olan beşerler her vakit etkin hasta değildir. Lakin immün sistemleri zayıfladığında ya da ek hastalıklar devreye girdiğinde tüberküloz aktive olabilir ve saydığım semptomlar ortaya çıkabilir. Türkiye’de de ulusal tüberküloz denetim programıyla çok başarılı bir formda tedavisi edilmektedir. 2005 yılında 20 bin civarında olan hasta sayısı günümüzde 6 bine düşmüştür. Ve mevt oranları da giderek azalmıştır” diye konuştu.
’10 YILDA TÜBERKÜLOZ OLGU SURATI YÜZDE 56 AZALDI’
Akçalı, Türkiye Halk Sıhhati Kurumu raporunu da paylaşarak, “Ülkemizde yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık yüzde 7 oranında azalmaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü’nün 2021 yılı raporunda ise Türkiye için tüberküloz insidansının yüz binde 16, vefat suratının ise binde 51 olarak iddia edildiği bildirilmiştir. 2005 yılında 20 bin 535 olan tüberküloz hasta sayısı 2020 yılında 8 bin 925’e, 2005 yılında 100 binde 29,4 olan insidans suratı da 2020 yılında 10,6’ya düşmüştür. Son 10 yıl içinde toplam olgu suratında yüzde 56,5 azalma olmuştur” diye konuştu.
‘DEPREM BÖLGESİNDE TOZ VE DUMANA MARUZ KALDILAR’
Covid-19 pandemisi devrinde yalnızca tüberküloz değil, bağışıklık sistemini bozan birçok hastalığın görünme sıklığının arttığını belirten Akçalı, “Tüberküloz da bunlardan birisi. İmmün (bağışıklık) sistemin zayıflaması tüberkülozun aktive olmasına neden olabilir. Bu kademede da bizim hastalara önerdiğimiz hijyen, maske, ara kuralına devam ettirmeleri istikametindedir. Zelzele bölgesinde yaşayan halkımızın bu devirde çok fazla toz ve dumana maruz kaldılar ve hijyenleri bozuldu. Bu manada da bilhassa yaşlı hastalar bu maruziyetten ötürü immün sistemleri zayıflayıp, tüberkülozları aktive olabilir. Bu nedenle doktor denetimlerini daha dikkatli yaptırmaları gerekmektedir. Hijyene, beslenmemize dikkat etmeliyiz. Hekim denetimlerimizi yaptırmalıyız. Öncesinde tüberküloz hikayesi olan hastalar daha sık verem savaş dispanserlerine giderek kendi göğüs hastalıkları tabipleri ile irtibata geçerek önlemlerini alabilirler” dedi.
