Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Yalçın, son vakitlerde popülerleşen “Akıllı Prostat Biyopsisi” olarak bilinen “Füzyon Biyopsi” usulünün prostat kanserinde yüksek doğruluk ve güvenilirlik oranlarıyla teşhis koymayı sağladığını söyledi.
Doç. Dr. Yalçın, kanser kuşkusu olan hastalarda prostat spesifik antijen (PSA) denilen prostat kanseri tarama testine nazaran kan bedellerinde yükseklik, parmakla yapılan rektal muayenede ve MR ile elde edilen sonuçlarda kuşku bulunması halinde üroloji uzmanları tarafından prostat biyopsisi önerilmesi gerektiğini tabir etti. Üroloji uzmanlarının, biyopsi yapmadaki gayelerinin klinik olarak manalı prostat kanserini yakalamak olduğunu belirtti.
“PSA TARAMALARI 50 YAŞINDAN SONRA YAPILMALI”
Prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser tiplerinden biri olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Serdar Yalçın, mevt nedenlerinin de başında geldiğini belirterek, tarama teknikleriyle erken teşhis edildiğinde tedavi muvaffakiyetinin yüksek olduğunu söz etti. Erken teşhis için PSA testinin yapılması ve muayene edilmesinin gerektiğini vurguladı.
Kan örneğiyle bakılan PSA testiyle prostat kanserinin erken tanısı mümkün olduğuna değinen Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Bu testin kullanılmaya başlamasıyla birlikte prostat kanserine bağlı mevt oranlarında azalma görülmeye başlamıştır. Ama kanser dışında da yükselebilmesi bu testin özgüllüğünü ve hassaslığını düşürüyor” dedi.
PSA kıymetlerinin her yıl artış gösterdiğini tabir eden Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Risk faktörü bulunmayan erkeklerde 50 yaşından itibaren; prostat kanseri aile hikayesi bulunan erkeklerde ise bu taramaların 45 yaşından itibaren yapılması önerilmektedir. Lakin genetik tahliller ile ortaya konulan BRCA2 mutasyonu bulunan erkeklerde prostat kanseri taramalarının 40 yaştan itibaren yapılmalıdır” diye konuştu.
“REKTAL MUAYENE DE GEREKİYOR”
Hastaların çoklukla çekindiği parmakla rektal muayenenin hala prostat kanseri tarama yaşına gelmiş erkeklerde olmazsa olmaz muayene sistemi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Bu muayene ürologlara kanser kuşkusu açısından çok değerli bilgiler verir. Prostat bezinin doku sertliğinde artış, üzerinde barındırdığı nodüller ve kontur düzensizlikleri kanser açısından şüphelenmemize sebep olur” dedi.
Doç. Dr. Serdar Yalçın, prostat kanseri riski taşıdığı düşünülen hastaların prostat bezlerinin MR usulü ile haritalandığını ve bunun da doktorun biyopsi kararı vermesinde değer teşkil ettiğini söyledi.
“DOĞRULUĞU VE HASSASİYETİ YÜKSEK YÖNTEM
Günümüz tıp teknolojisinin gelişen metotlarından biri olan ve halk ortasında ‘Akıllı Biyopsi’ olarak bilinen MR Füzyon Prostat Biyopsi’sine değinen Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Bu metotta ileri teknoloji bir aygıt ve özel bir yazılım kullanılıyor. MR yapılıyor ve imgeleri incelenerek prostattaki kanser kuşkusu olan odaklar işaretleniyor. Bu odaklardan milimetrik hassasiyetle alınan MR ve ultrason manzaraları füzyon temeli ile birleştiriliyor ve bir navigasyon sistemi ile biyopsi yapılabiliyor” diye konuştu.
“TEKRARLANAN BİYOPSİLERE GEREK KALMIYOR”
Bu teknikte tekrarlanan biyopsilere gerek kalmadığını belirten Doç. Dr. Serdar Yalçın, sisteme dair şunları söyledi: “Füzyon Prostat Biyopsisi”, prostat kanseri teşhisinde doğruluğu ve hassasiyeti yüksek “akıllı biyopsi” yoludur. Prostat MR imgelerinin, özel bir yazılım yardımı ile işlenmesi ve gerçek vakitli Trans Rektal Ultrasonografi (TRUS) imajı ile birleştirilmesi aslına dayanır.
Gelişmiş MR teknolojisi sayesinde prostatta kanser açısından kuşkulu odaklar işaretlenir; biyopsi sırasında elde edilen prostat manzaraları, tekrar birebir aygıtta işlenerek ve üst üste getirilerek “füzyon” süreci gerçekleştirilir. Füzyon süreci tamamlandıktan sonra MR imajları ile ultrason imajları eş vakitli birebir prostat bölgesinin imgesinin elde edilmesini sağlar ve bu da bize MR incelemede kuşkulu alanlardan nokta atışı biyopsi almamıza müsaade verir. Sonrasında navigasyon aleti sayesinde milimetrik lezyonlara bile gayeye yönelik biyopsi süreci yapılmış olur”.
