Meme kanseri belirtilerinin şahıstan şahsa farklılık gösterebileceğini tabir eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Taşkesen, mümkün göğüs kanseri belirtileri hakkında bilgi verdi. Taşkesen, şöyle konuştu:
“Meme boyutunda, halinde yahut konturunda bir değişiklik, bir bezelye kadar küçük hissedilebilen bir kitle yahut yumru, göğüs içinde yahut yakınında yahut koltuk altında adet döngüsü boyunca devam eden bir yumru yahut kalınlaşma, göğüste yahut göğüs ucundaki cildin görünümünde yahut hissinde bir değişiklik (çukurlu, kırışmış, pullu yahut iltihaplı) ,memede yahut göğüs ucunda cildin kızarıklığı, her iki göğüsteki öteki alanlardan besbelli biçimde farklı olan bir alan, cildin altında taş üzere sertleşmiş bir alan, göğüs ucundan kanlı yahut berrak bir sıvı akıntısı belirtiler ortasındadır. Birtakım beşerler hiç göğüs kanseri belirtisi vermeyebilirler. Bu yüzden rutin mamogramlar çok kıymetlidir.”
55 yaş ve üzerinde olmanın göğüs kanseri riskini artırdığını belirten Beykent Üniversitesi Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Taşkesen, “Kadınların göğüs kanseri geliştirme ihtimali erkeklerden çok daha fazladır. Anne-babanız, kardeşleriniz, çocuklarınız yahut göğüs kanseri teşhisi konmuş başka yakın akrabalarınız varsa, hayatınızın bir noktasında hastalığa yakalanma ihtimaliniz daha yüksektir. Göğüs kanserlerinin yaklaşık yüzde 5 ila yüzde 10’u, ebeveynlerden çocuklara aktarılan ve genetik testlerle keşfedilebilen tek olağandışı genlerden kaynaklanır” dedi.
RADYASYON TEDAVİSİ GÖRENLER DİKKAT
Tütün kullanımının, göğüs kanseri de dahil olmak üzere birçok farklı kanser cinsiyle ilişkilendirildiğini tabir eden Prof. Dr. Taşkesen, “Araştırmalar, alkol almanın da makul göğüs kanseri cinsleri için riskinizi artırabileceğini gösteriyor. Obeziteye sahip olmak göğüs kanseri ve göğüs kanseri nüksü riskinizi artırabilir. Daha evvel radyasyon tedavisi gördüyseniz – bilhassa başınıza, boynunuza yahut göğsünüze – göğüs kanseri geliştirme ihtimaliniz daha yüksektir. Hormon replasman tedavisi (HRT) kullanan şahıslarda göğüs kanseri teşhisi konma riski daha yüksektir” biçiminde konuştu.
“ERKEN TESPİTTE TEDAVİ DAHA KOLAY”
Meme kanser taraması testlerinin semptomların ortaya çıkmadan, kanserin erken evrede bulunmasına yardımcı olduğunu belirten Prof. Dr. Taşkesen, “Kanserin erken tespitinde tedavi daha kolay olur. Belirtiler ortaya çıktığında, kanser büyümüş ve yayılmış olabilir. Bu, kanseri tedavi etmeyi yahut güzelleştirmeyi zorlaştırır” dedi.
“Rutin mamogramlar yaptırın” diyen Prof. Dr. Taşkesen, “40 yaşından sonra her yıl bir tarama mamografisi yapılması önerilmektedir. 20 yaşından sonra her ay göğüslerinizi muayene edin. Göğüslerinizin sınırlarına ve hissine aşina olacak ve değişikliklere karşı daha uyanık olacaksınız. Göğüslerinizi 20 yaşından sonra en az üç yılda bir ve 40 yaşından sonra her yıl bir doktora muayene ettirin” tabirlerini kullandı.
“DOĞRU TEDAVİ BİRÇOK FAKTÖRE BAĞLI”
Meme kanseri tedavileri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Taşkesen, “Ameliyat, kemoterapi, radyasyon tedavisi, hormon tedavisi, immünoterapi ve gayeye yönelik ilaç tedavisi dahil olmak üzere çeşitli göğüs kanseri tedavi seçenekleri vardır. Sizin için yanlışsız olan tedavi, tümörün yeri ve boyutu, laboratuvar testlerinizin sonuçları ve kanserin bedeninizin öteki bölgelerine yayılıp yayılmadığı üzere birçok faktöre bağlıdır” dedi.
