Muslera evvelki akşam verilen iftar yemeğinde çok kıymetli bir açıklama yaptı: “Verilen ortalar bizim maç konsantrasyonumuzu epey azaltıyor. İşte bir orta daha oldu…” Haklı Adana Demirspor istim üstünde bir ekip, Galatasaray’da birçok oyuncu Ulusal maçlardaydı…
Nef Stadı full çekti tekrar. Okan Buruk da, Montella da bilindik 11’lerini alana sürdü. İki kadroda gol alanına sıklıkla akıyorlar. Olağan ki bu oyun, biz seyredenleri zevkten dört köşe yapıyor lakin net bir gol atağı göremiyorduk dk.lar 27’yi gösterene dek. Sonrasında tribünlerde de ses kısılınca, maç giderek durağanlaştı ve yazı başındaki Muslera’nın açıklamaları geldi birden aklıma. Neyse ki dk. 40 dan sonra bir iki gol teşebbüsü görebildik. Haydi Kerem, haydi Mertens, Haydi İcardi dedik lakin gol sesi çıkmadı. Birinci yarının özetini iki kadro için, ‘Eh kötü değillerdi’ cümlesiyle bitirebiliriz…
Değişim yok iki tarafta da. Tribünler dayanağını kesmiyordu ancak Adana Demirspor birinci yarıya göre 3’ncü bölgede daha çok görünüyordu. Okan Buruk kenardan resti oyunculara lakin bir işe yaramıyor. Çabucak atılımını yaptı ve Zaniola içeri. Montella durur mu o da 2 değişim birden, ‘oy oy golü atıyorlar’ derken Nelsson kale çizgisinden çıkardı. Panik halinde Galatasaray, Okan Buruk’dan 1, 2 atak kural. Ve dk. 73’de Midtsjo-Yunus ikilisi girdi. Oyunun hakimi görünümündeler. Fakat Adana Demirspor çok âlâ kapanıyor. Son atılımlar Okan hocadan, en formsuz gününde olan Icardi ve Adekugbe dışarı Midtsjo ile Kazımcan içeri. Ve 2 dk. geçmedi ki taze kuvvet Midtsjo şık bir vuruşla Galatasaray’ı öne geçiren golü atıyor. 12 dakikalık uzatma, tribünler sahnede 3 puana ışık tutuyorlar. O denli bir ışık tutuyorlar ki, o uğultu sesi bir penaltı getirdi Galatasaray’a. Zaniolo’nun sert plasesi skor 2-0 oluyor ve bir 3 puan daha geliyor…
