Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde 25 Mart 2009’da düşen helikopterde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas Vilayet Lideri Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe’nin hayatını kaybetmesiyle ilgili başlatılan soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda müdahale ederek, örgütün maksatları doğrultusunda yönlendirdikleri savıyla 19 kişinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü.
Kahramanmaraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, oğlu Fatih Furkan ve ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, Ulusal Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır, tutuksuz sanıklardan Nedim Bakırhan ile taraf avukatları katıldı. Öbür sanıklardan Davut Uçum, Aydın Özsıcak ve Yusuf Yiğit ise diğer bir hatadan bulundukları cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle katıldı.
“GÖRÜNTÜLERE NAZARAN KAZA, METEOROLOJİK KURALLARDAN KAYNAKLI”
Duruşmada birinci olarak helikopterin kiralandığı Temel Havacılık’ın o periyot genel müdürü olan Mustafa Kemal Süler şahit olarak dinlendi.
Helikopterin düştüğünü Trabzon’dayken öğrendiğini ve meteorolojik kurallardan ötürü bir kaza olduğunu söz eden Süler, “Aynı vakitte helikopter pilotu olduğum için o an ki koşulları incelediğimizde ve orada çekilmiş olan manzaraları incelediğimizde kazanın meteorolojik kurallardan olma mümkünlüğünün yüksek olduğunu gördüm. Pilot çok tecrübeli bir pilottu. 9 bin saate yakın bir uçuşu olan çok tecrübeli bir pilottu” dedi.
Avukat Kemal Yavuz’un neye nazaran helikopterin düşmesini kaza olarak yorumladığını sorması üzerine Süler, “Rahmetli kameranın çekmiş olduğu imajları ben de izledim ve orada kar yağışının başladığını, ilerisinin zati karla kaplı olduğundan görüşün düştüğü belirli oluyor. Daha sonrasında sanıyorum ki koşullar daha da ağırlaştı ve zati helikopterin gördüğümüz kadarıyla tırmanışta olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“SİZDE OLMAMASINA ŞAŞIRDIM”
Avukat Mehmet Cemal Erkoç, soruşturmanın en başından beri bilinmeyen olduğunu ve evrakın içerisinden kendilerinin de alamadıkları bilgiyi, şahidin elde ettiğini belirterek, imgeyi nasıl elde ettiğini sordu.
Süler ise, imajın kendisine nasıl geldiğini ve nerede izlediğini tam olarak hatırlamadığını belirterek, “Rahmetli kameramanın çekmiş olduğu imaj. Helikopterin içinden, merhum kameramanın çekmiş olduğu manzaralar olması lazım ya da helikopterlerin içinde olan birisinin telefonun ya da bir şeyinden. Yani manzaraların sizde olmamasına ben de şaşırdım” tabirini kullandı.
TERÖR OFİSİ: DOKÜMANLAR İMHA EDİLDİ
Geçen duruşmada sanıklardan Yusuf Yiğit ile şahit Ahmet Ergeç ortasında gerçekleşen telefon görüşmesinin tape kayıtlarına ilişkin fiziki çıktısının ve ham halinin mahkemeye gönderilmesi için yazılan müzekkereye verilen yanıt da belgeye girdi. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Cürümler Soruşturma Ofisince yazılan yanıtta şöyle denildi:
“Cihan Haber Ajansı çalışanı Lütfi Aykurt tarafından çekilen fotoğraf ve görüntüler ile Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin 4 Kasım 2011 tarih, 2011/2184 sayılı karar ile şahit Ahmet Ergeç’in kullanımındaki numaralı hatta ait 10 Kasım 2011 tarihinden itibaren geçerli 3 aylık müddet ile verilen iletişin tespiti önlemi kararına istinaden 10 Kasım 2011-10 Şubat 2022 tarihleri ortasında uygulanan ve elde edilen bilgi ve evrakların imhasına ait olarak düzenlenen imha tutanağı yazımız ekinde gönderilmiştir.”
AVUKAT AŞKIN: TEMEL DELİLLER
Furkan Yazıcıoğlu’nun avukatı Veysel Aşkın, evraka giren karşılığı yazının doküman ve bilgilerin imha edildiğine dair olduğunu belirterek, “Telefon görüşmeleri hem bu evrak hem soruşturma belgesi için temel kanıtlardan biri olması gereken fotoğrafların ve görüntülerin olmadığına dair yanıt verilmiştir. Bu konunun tekrar araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak gönderilen imha tutanaklarının tanıklıktan çekilme ile ilgili olup olmadığı veyahut tüm irtibatın imhasına ait olup olmadığı konusunda araştırılma yapılarak mahkemeye bilgi verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
ÇAYIR: FURKAN, BU MEVZUDA ARA KATETMEK İÇİN POLİTİKLERİ DOLAŞIYOR
Duruşmaya katılan Ulusal Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır da Furkan Yazıcıoğlu’nun CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal’ı ziyaret etmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çayır, davanın suikast davası olması gerekirken hırsızlık davasına döndüğünü ve bu biçimde evrakın sulandırıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Bizim Furkan, can havliyle bu kadar duyarsızlığa, bu kadar vurdumduymazlığa bir isyan olsun diye bütün yetkilileri dolaşıyor haklı olarak ve belgeyi anlatıyor. Kamuoyunu hassas hale getirmek, bu mevzuda aralık katetmek için kendi gayretiyle politikleri dolaşıyor, siyasalları bilgilendiriyor. Kamuoyunda bu ölmüş ruhu tekrar diriltmek, faillerin bulunması manasında bir uğraş ve emek sarf ediyor. Bunu da bu halde görmek lazım, öteki türlü görmemek lazım.”
