Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB), “104 amiralin bildirisini kınadılar” açıklamasını reddetmesinin akabinde soruşturmaya dahil edilen eski TESUD Genel Lideri, emekli Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan da davada amiral olmayan tek isim olarak yer aldı. Birinci duruşması mart, ikinci duruşması haziran, üçüncü duruşması eylülde görülen davaya dün Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşma savcısı, temele ait mütalaasını açıkladı. Bu kapsamda, 91 isim için beraat istendi. Bu isimlerin isnat edilen suça yönelik kasıtlarının bulunmadığı, fikir açıklaması kastıyla hareket ettiği belirtildi.
(Emekli amiraller duruşma öncesinde kameralara birlikte poz verdi.)
‘MUHTIRA METNİ’ İDDİASI
Davada yer alan Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker İnanç, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk içinse mahpus cezası istendi.
Bu isimlerin “Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe, muhtıra, bildiri ve gibisi olaylardan ilham aldığı, geçmişteki emir-komuta tesirini kullanma niyetlerinin bulunduğu, açıklamanın başlangıcının kasıtlı olarak ‘Yüce Türk Milleti’ halinde başlatıldığı, yasal olarak kurulmuş hükümete karşı geçmiş yıllarda olduğu üzere muhtıra metni şeklinde toplu bir bildiri ile muvazzaf TSK mensuplarını hükümete karşı yasa dışı bir formda harekete geçirmeye çalışma emelinin güdüldüğü” öne sürüldü.
Eski TESUD Lideri Çalışkan’ın ise kelam konusu açıklamaya dayanak olduğu, muvazzaf askeri çalışanı, bulunduğu derneğin başkanlığını da kullanarak harekete geçirmeye çalıştığı savunuldu. Bu nedenlerle 12 ismin “devletin güvenliğine ve anayasal sistemine karşı kabahat işlemek için anlaşmak” cürmünden 12 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması istendi.
Mütalaanın akabinde kelam alan avukatlar, “kasıt bulunmadığı” formundaki beraat münasebetini eleştirirken, “suç olmaması”na dayanılması gerektiği kaydedildi. Mütalaada hangi aksiyonlar ile suça katılma olduğunun bulunmadığını aktaran avukatlar, “Detaysız, yetersiz. Hangi tabirlerin kabahat oluşturduğunu bilmemiz gerekir ki savunma hazırlayabilelim” dedi. Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu da “Mütalaa eksik ve hukuksuz. Yapılan yalnızca tabir özgürlüğü kullanımıdır” diye konuştu.
AVUKATA TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı avukatının mütalaanın akabinde, “Basit bir emekli, yaşlı, etkisiz amirallerin fikir beyanı olarak kabul edilmemeli. Hükümete, hatta devletin varlığına karşı yapılan bir hareketin davasıdır” demesi üzerine salonda gerginlik yaşandı. Avukatlar, Cumhurbaşkanlığı avukatına “Terbiyesiz” reaksiyonunu gösterdi.
Cumhurbaşkanlığı avukatı, kendisini “Savunma dokunulmazlığı var” kelamlarıyla savunurken, başka avukatlar ise “Savunmada değilsin. Cumhurbaşkanlığı makamına yakışan bir avukat olmalıydınız” karşılığını verdi. Orta kararını açıklayan mahkeme, davayı 12 Aralık’a erteledi.
‘BALYOZ GÜNLERINI HATIRLATTI’
Davanın akabinde konuşan emekli amiral Kezek, “Suç işlemedik, vicdanımız rahat. Adalet toplumun vicdanıdır. Türk adaletine güveniyoruz” dedi. Gürdeniz ise toplumsal medya hesabından “Savcının mütalaası bana Balyoz günlerini hatırlattı, o vakit da gülmüştüm artık de gülüyorum. Tek bir hukuksal münasebete dayanmayan siyasi bu davada adalet aramanın bir manası yok. Vatanı sevmenin bedeli davalarla caydırılmaksa her şeye karşın vatanımı sevmeye devam edeceğim” reaksiyonunu gösterdi.
İKİ İSİM HAYATINI YİTİRDİ
104 emekli amiral tarafından yapılan açıklamaya ait soruşturma sırasında, açıklamada imzası bulunan iki emekli amiral hayatını yitirdi. Eski TESUD Lideri Çalışkan’ın da soruşturmaya dahil edilmesinin akabinde 103 isim hakkında dava açıldı.
