9 yıl evvel 6 yaşındaki oğlu Ali Utku’yu beyin tümöründen kaybeden 44 yaşındaki Kemal Yücel, kök hücre nakli ve organ bağışının değerini anlatmak için bisikletiyle 10 Ağustos’ta çıktığı yolcuğunu oğlunun doğum günü olan 12 Ekim’de Adana’da tamamladı.
“Her pedal bir umut olsun” diyerek çıktığı seyahati tamamladığını belirten Yücel, “Şehir kent gezip kök hücre ve organ bağışını anlatmak maksadıyla 43 kent gezdim. Yaklaşık 7 bin kilometre pedal çevirdim. Gittiğim kentlerde temas ettiğim, gördüğüm her beşere kök hücre ve organ bağışının ehemmiyetini anlattım. Yeniden bisiklet kümeleri ve STK’lar ile bir ortaya gelerek onlarla da kök hücre bağışı tertipleri gerçekleştirdik. Yapılan sunumların akabinde Kızılay kan alma ünitesine geçilerek burada kök hücre örnekleri verildi ve kan bağışları yapıldı” dedi.
Rota olarak Doğu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Marmara, Trakya, Ege ve Akdeniz bölgelerine gittiğini söz eden Yücel, ”Yaklaşık 30 bine yakın insan ile görüştüm. Bunlar içerisinde 20 bine yakın kök hücre donörü kazanımı elde ettik. Yapılan tahlillerde umut ediyorum ki eşleşmeler uyumlu donörler çıkacak ve kök hücre nakliyle lösemi hastası çocuklarımız hayata tutunacak” dedi.
“YOLA ÇIKARKEN HASTA ÇOCUKLARLA VEDALAŞTIM”
Amacının lösemi hastası çocukların, nakil bekleyen çocukların hayata tutunması olduğu söyleyen Yücel, şöyle devam etti:
”Ben yola çıkarken hasta çocuklarla vedalaştım. Onlar çaresizce hastanede kök hücreyi beklerken biri şu ifadeyi kullanmıştı, ‘Belki bana kök hücre bulamayacaksın Kemal amca lakin benim üzere hasta arkadaşlarımın hayatını kurtaracaksın.’ Bunu söyleyen çocuğumuz maalesef ben turdayken hayatını kaybetti. Tipe çıkmadan evvel vedalaştığım çocuklarımdan biri olan Efe, ‘Ben öleceğimi biliyorum. En fazla üç ay yaşayacağım, kardeşimi göremeyeceğim için, doğum gününü kutlayamayacağım için, bisiklet süremeyeceğim için üzülüyorum. Şu vakti biraz geri alsak da ben bugün ölsem Kemal amca, acılarım son bulsa’ dedi.”
9 yıl evvel evlat acısı yaşadığını anlatan Kemal Yücel, “6 yaşındaki oğlumu kaybettim. Organları öbür çocuklara hayat verdi. Doğum gününde Adana’da oldum. Oğlum yaşasaydı ona ikramlar verecektim. Maalesef hayatta değil, oğlumun mezarına gittiğimde ona armağanım şu oldu; öbür çocukların yaşama umudu“ dedi.
