Son yıllarda bilhassa ileri yaşlarda olan bireylerde sıklıkla karşılaşıldığı belirtilen kalp kapağı hastalıkları, hastaların hayat kalitesini olumsuz etkiliyor.
Kalp hastalıklarında erken teşhisin çok kıymetli olduğunu söyleyen ve kalp kapağı sorunlarına ait bilgiler veren Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kapak hastalıkları ekseriyetle yaşlanmayla birlikte ileri yaşlarda gördüğümüz hastalıklar. Çoklukla 70-80 yaş bandında görüyoruz. Avrupa’da ileri yaş ve ülkemizdeki yaşlanmayla birlikte kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız. Bazen de çocukluktan geçirilen romatizmal hastalıklara bağlı erken yıpranmalar oluyor. Erken yıpranmalarla 55-60 yaşlarında hastalar nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, kalp yetmezliği semptomlarıyla geliyorlar. Hastalarımızdan bir adedinin erken periyotta tanısı konulmuş, ameliyat kararı verilmişti, açıktan bir kalp ameliyatı olmuştu. Kapak erken periyotta yıpranmıştı, bu üslup yıpranmalara biz çok sık rastlamıyoruz, dejenerasyon diyoruz. Olağanda bu kapakların bir 5-10 yıl müddetleri vardır ancak bu hastamızda 1’inci yılda bir yıpranma meydana gelmişti, önemli semptomları vardı. Kapakta önemli darlık oluşmuştu. Biz bu kapağın yerine kapalı yolla teknik olarak kapağın daha üst düzeyini yerleştirerek bir kapak koyduk. Hastamızı sıhhatine kavuşturmuş olduk. Öteki hastamız da daha evvel tekrar kapak ameliyatı olmuştu. 5-10 yıllık süreçte bir yıpranması olmuştu, onu da sıhhatine kavuşturmuş olduk. Kapak hastalıklarında bu dejenerasyona her hastada rastlamıyoruz lakin ekseriyetle 100-200 hastadan birinde bu yıpranma gözüküyor. Bu yıpranma hastanın genetik faktörleri, ilaçları kullanıp kullanmaması, kendi ek hastalıklarına bağlı oluyor”
“PERİYODİK TAKİPLERİ İHMAL ETMEMELERİ LAZIM”
Açık kalp operasyonları yerine kapalı olarak uygulanan tekniklerin hastalara çok daha fazla konfor sağladığını söz eden Can, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tedaviler günümüz teknolojisinde çok çok ileri düzeye geldi. Hastalara açık ameliyat yapmadan kasıktan girerek kapağı başarılı bir formda yerleştirebiliyoruz. Bunlar üstün teknoloji sayesinde bize ve hastalarımıza çok kolaylık sağlıyor. İlerleyici kalp yetmezliği semptomlarımızla bu biçim hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Vatandaşlarımız yaşlanmayla birlikte kardiyak takiplerini biraz daha artırırlarsa daha âlâ olur. Süreç yaptığımız bu hastalar, bundan sonra birtakım ilaçlar kullanacaklar, ömür uzunluğu kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu kapaklar tüm bedeni besleyen, bedenin ana kapakları. Buralarda bir kahır olduğunda organların kanlanması bozuluyor. Onlarda da bir kasvet olduğu vakit felç olayları, böbrek, karaciğer yetmezliği ya da halsizlik, yorgunluk şikayetleri oluyor. Bunlara müdahale etmediğimiz sürece hastalar bu usul önemli hastalıklarla karşı karşıya kalabilirler. Bilhassa ilacını kullanmadığı vakit kapakta pıhtı oluşup beyin sistemine pıhtı atıp felç kalma riski yüksek olur. O yüzden ilaçlarını çok önemli bir formda kullanmaları lazım. Rutin, periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
