İstanbulspor Teknik Yöneticisi Fatih Tekke, ligdeki durumları, kişisel ve kadro olarak meslek amaçları hakkında Açıklamalarda bulundu.
Zor bir süreçten geçtiklerini söz eden Tekke, “Tabelaya da esasen olumsuz olarak yansıdı. Sonrasında biraz daha kendi oyunumuzun dışına çıktık. Çok istemediğim savunma boyutuna taşındı. Ondan sonra biraz skorlar gelmeye başladı. Son kısımda de bilhassa devre ortasında kattığımız oyuncuların katkısı da oldu. Başka oyuncuların da performansının artması ve oyunun istediğimiz üzere gitmesi de tabelaya biraz yansıdı. İstanbulspor oyuncularının başardığı şeyin çok kıymetli ve bedelli olduğunu düşünüyorum. Tıpkı düzlemde değerlendirdiğiniz vakit takım yapısıyla, kalitesiyle, bütçesiyle, fiziki kurallarıyla, şartlarıyla şu an yarışıyoruz, yarışın içerisindeyiz. Bunu bu çocuklarla yapıyoruz. Şu anki geldiğimiz durum oyunsal olarak isteğimin dışında lige daha uygun, kendimle ilgili kimi değişiklikler yaptığımın göstergesi de olabilir, olağanda ben oyuna biraz daha farklı bakan teknik adam tarzıyım. Şu an oyuncularım da bunu benimsediler ve tabela da onları etkiliyor. 3-4 haftadır, buna Beşiktaş maçını da ekleyebilirim. İşimizin sıkıntı olduğunu devamlı söylüyorum. Bize 3 hatta 4 galibiyet olursa yüzdemiz artabilir. Ligde kalmak için 4 galibiyet gerekiyor diye düşünüyorum. Absürt bir durum olmazsa. Bunun biraz daha azı yahut fazlası da gereksinim olabilir. İşimiz kolay değil” diye konuştu.
Fatih Tekke
“İSTANBULSPOR, AİLEMİZ ÜZERE GÖRDÜĞÜMÜZ BİR YER”
Uzun vadeli kontratların teknik yöneticiler için ne kadar kıymetli olduğunun sorulması üzerine 45 yaşındaki teknik yönetici, şöyle karşılık verdi:
“Her geldiğimde 5 yıllık imza atmıştım. İstanbulspor, ailemiz üzere gördüğümüz bir yer. Burayı sevdik. Burada bizim antrenör olarak çok önemli tecrübelerimiz oldu. Bu alanda ve oyuncularla oldu. Buraya şartsız geldik, gelmeye de devam ediyoruz. Bir antrenör için bu sorduğun soru çok kıymetli. 5 yıllık müddetten daha fazla Türkiye’de bu müddetin içeriğiyle ilgili ne konuşulduğu da kıymetli. Ne demek istiyorum, kulübün içerisindeki tüm fiziki, oyunsal, sahanın içi-dışı ile ilgili birçok niyet, proje olmalı. Bu muhakkak bir tabana oturtulmalı. Bu hangi vakitlerde, nereye getirilmeli diye konuşulmalı. Kısa-orta-uzun vadede gerçek sürecin yaşanması lazım. Bir teknik adamın, kadro içerisindeki, kulüp içerisindeki tesiri, bir hafta gelirsiniz, çocukların heyecanı vardır, yeni bir hocaya kendilerini göstermek isterler, bir şeyler ister sizden yahut hiçbir şey istemez, o meblağ devam edersiniz, bütün maçları da kazanabilirsiniz fakat o kulübe hiçbir şey vermez. Hatta şampiyon bile olabiliriz o da kulübe bir şey katmaz. Aşikâr mühlet yavaş yavaş oyunun kendisini, sahanın içerisini hakikat dizayn ederek, eksikleriyle bir arada tamamlamaya çalışarak. Bu bir süreç işi. Türkiye’de 5 yıl, 15 yıl olsun herkes tabelaya bakıyor. Hiç kimse futbolun gerçekleriyle uğraşmıyor. Bunu da hiçbir kulüp hayal etmiyor. Tabela berbat giderse spor kamuoyundaki liderleri, idareleri etkileyen karanlık sesler vardır. O sesler tesirler sizi, öteki yerden, öbürleri siz gidin, ben geleyim diye diğer şeyler yapar. Buna liderler, idareler de dayanamaz. Hasebiyle ülke futbolu da bu halde. Hala da bu sorulara muhatap kalır.”
“İSTANBULSPOR ÇOK SIKINTI GÜNLERDEN GELDİ”
İstanbulspor ile en büyük hayalinin gerçekleştiğini söyleyen Fatih Tekke, “İstanbulspor şampiyon oldu. Ben buraya gelirken de tanımıyorduk birbirimizi, ortadaki bir dostumuzun bir kelamıyla geldik. İstanbulspor’dan evvelki antrenörlük deneyimim 9-10 yıl evvel 1. Lig’de Kayseri Erciyespor’daydı. İstanbulspor’da liderden öbür, As Liderimiz Ömer ve Furkan ağabeyimiz var, onun haricinde kimseyle görüşmeniz gereken bir şey yok. Münasebetiyle tam çalışılacak yer. Biz de sevdik, daima buradayız. Konutumuzdan uzak daima burada kaldık. Alanda birçok şeyi deneme imkanı bulduk. Birinci geldiğimde ekip diye bir şey yoktu, yanılmıyorsam 57 tane kiralık oyuncu vardı. İstanbulspor yanlışsız gözlerle, hakikat tahlil yapıp en maliyetsiz oyuncuyu bulmak zorunda. İstanbulspor çok sıkıntı günlerden geldi. Bunda yalnızca kendim diyemem, benden evvel Yalçın Koşukavak demeliyim. Daha sonrasında dünya futbolunda denenmemiş birçok şeyi burada denedik. Ben bunu lidere da söylemiştim. O bize çok büyük deneyim oldu. Sonrasında temelini attığımız bir şey var. Bunu birçok insan seslendirmese de dışarıdaki bu işle ilgilenen birçok insan bunu biliyor. O temelden sonra ayrılmalar oldu, katkıları olanlar oldu. Sonunda da Osman hocanın başarısıyla şampiyon olundu. Bence çok büyük bir muvaffakiyet. O bütçelerle, o kadar kısa müddette çok büyük muvaffakiyet. Artık yapılması gereken daha büyük bir muvaffakiyet var, ligde kalabilmek. Bu bütçelerle, takım yapısıyla, bu kaliteyle bir arada ligde kalırsak bence şampiyonluktan çok kıymetli bir şey olur. Kim ne derse desin kağıt üzerinde kolay üzere gözüküyor lakin o denli değiliz. Bizim kadromuzun evet, durumu düzgün. Hocasıyla, grubuyla bir şeyler yapmaya çok çalışıyoruz. Oyuncu yetenekleri bazen belirleyici olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun, bu yıl Harika Lig’den düşecek grup sayısını 2’ye indirmesinin hatırlatılması üzerine Tekke, “Ülkede bu tip kararlar verilirken, bize kimse bir şey sormaz, İstanbulspor’a da soracağını zannetmiyorum. Burada bu işi belirleyen şeyler vardır, kulüpler vardır, topluluklar vardır, yanlışsız değildir. Ligden 2 ekibin düşmesi, düşmemesi bunların hepsinin her duruma hazır olması gereken bir şeydir. Kaç yıldır bu lig oynanıyor. Dünyada oynanır, örnekleri var. Benim ilgilendiğim bir mevzu değil. Ülkede karar vericiler daima güçlüler oluyor. Doğrular hiç karar vermiyor ancak daima güçlüler veriyor” dedi.
“VAR OLMASA BİZİM ÜZERE KULÜPLERİN HİÇBİR BAHTI KALMAZDI”
VAR’ın çok yeterli bir uygulama olduğunu belirten 45 yaşındaki teknik yönetici, “VAR’ın kullanışıyla ilgili bir tartışma var diye düşünüyorum. Yoksa VAR çok âlâ bir şey. Onu yönetenlerin diyelim, kullanış formumuz diyelim, süratiyle, değerlendirmesiyle biraz farklı, o tartışılabilir lakin bana nazaran VAR düzgün ki var. Yoksa bizim üzere kulüplerin hiçbir bahtı kalmazdı” açıklamasını yaptı.
“ICARDI HER ŞEYİYLE TAM BİR SANTRFOR”
Spor Toto Üstün Lig’de beğendiği forvetleri de lisana getiren Fatih Tekke, “Mauru Icardi’yi çok beğeniyorum. Her şeyiyle tam bir santrfor. Onun haricinde performans olarak Enner Valencia harikulade performans. Yetenek olarak baktığımda Icardi daha yeterli santrfor olarak geliyor” halinde konuştu.
A Ulusal Futbol Takımı’ndaki santrforları da pahalandıran Tekke, “Umut bu sene goller attı, yeterli bir dönem geçiriyor. Cenk, Beşiktaş’ta son devir gol atmaya başladı, moral bulmaya başladı. Enes uzun vakittir beklenen performansını tahminen birinci kez bu sene kulübünde de yakaladı. Ben orada Halil Dervişoğlu’ndan çok umutluydum. Onda çok büyük bir potansiyel görüyordum” sözlerini kullandı.
“HEDEFİM BULUNDUĞUM YERDE EN DOĞRUSUNU, EN GÜZELİNİ YAPABİLMEK”
İşinin çok sıkıntı olduğunu da vurgulayan Fatih Tekke, “Her vakit söylüyorum. Grup olarak çok çalışkan, bu işe emek veren, baş yoran, her gün her an bilgi almaya çalışan bir üslubumuz var. Maksat olarak, 45 yaşındayım, yaşlandım artık. Hedeflerim her vakit olduğu üzere bulunduğum yerde en doğrusunu, en uygununu yapabilmek. Daima geriden hançerlenerek diyelim, o denli öyle hayatımız devam etse de net somut bir maksat olarak, ülke futbolundaki konuşma, düşünme halini değiştirebilmeye yardımcı olabilmek, alana bakış formunu yardımcı olabilmek.. Münasebetiyle benim işim güç. Bunları arayan, bunları isteyen şu an o denli bir kulüp ben bilmiyorum. İstanbulspor’daki birinci gayem doğal ki ligde kalabilmek” diye konuştu.
