Kalp Sıhhati Haftası nedeniyle Kardiyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Çelik kalp sıhhati hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelik, “Günümüzde, teşhis sistemlerindeki gelişmeler ve tedavi edici modellerdeki ilerlemelere karşın dünyada ve Türkiye’de vefat nedenlerinin başında hala kalp ve damar hastalıkları gelmektedir. Kalp ve damar hastalıkları açısından risk faktörlerini değiştirilemeyen, denetim altına alınabilen ve önlenebilen risk faktörleri olarak 3 temel başlık altında gruplandırabiliriz. Değiştirilemeyen risk faktörleri; erkek cinsiyet, ileri yaş ve genetik yatkınlıktır. Denetim altına alınabilen risk faktörleri ise; yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve gerilimdir. Önlenebilen risk faktörleri ise; sigara ve çok alkol tüketimi, sıhhatsiz diyet ile beslenmek, hareketsiz ve tembel ömür, şişmanlık, ihmal ve tabip denetiminden kaçınmak olarak sıralanabilir” dedi.
“KALP DAMAR RAHATSIZLIKLARI ÖNLENEBILIR”
Kalp ve damar hastalıklarının çok büyük kısmı uygun ömür stili değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınmasıyla önlenebildiğini belirten Doç. Dr. Çelik, “Dünya Sıhhat Örgütü belirlemelerine nazaran uygun hayat stili değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlası önlenebilmektedir. Sağlıklı beslenme için; çok kalori ve tuz tüketilmesinin önlenmesi ile hayvansal yağların azaltılarak, taze zerzevat, meyve, liften güçlü yiyeceklerin ve balığın daha çok tüketildiği (Akdeniz Tipi Beslenme Alışkanlığı) bir diyet benimsenmeli, şekerli ve unlu hazır besinler ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak durulmalı” dedi.
“OBEZITE DÜNYA GENELINDE MAJÖR HALK SIHHATİ PROBLEMIDIR”
Diğer bir öncelik verilmesi gereken mevzunun da kalp damar hastalığı sıklığındaki korkutucu artıştan sorumlu şişmanlık ve hareket azlığı ile çaba olduğunu belirten Çelik, “Bu çabanın de toplum seviyesinde verilmesi ve topluma bu şuurun eğitim yoluyla kazandırılması gerektiğidir. Obezite dünya genelinde majör halk sıhhati sorunudur. Haftanın beş günü, günde en az 30 dakika mühlet ile yapılacak yürüyüş; koşu, step, yüzme üzere yarışlı olmayan aerobik spor ve aktiviteler, kalp kasının oksijenlenmesini artırmasının yanı sıra kişinin ülkü kilosuna ulaşmasına, kolesterol seviyesinin düşmesine, kan basıncının denetim altına alınmasına yardımcı olur. Bu durum ayrıyeten kişinin gerilim seviyesini de azaltır” dedi.
“SIGARA ÖLÜMLERIN YARISINDAN SORUMLUDUR”
Sigaranın bırakılması ile kalp damar hastalıkları riskinin azaldığının kanıtlandığını belirten MSKÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Çelik, “Sigara içme dünyada önlenebilir vefatın ana nedeni olup önlenebilir ölümlerin yaklaşık yarısından sorumludur. 50 yaş altında sigara içenlerde kardiyovasküler hastalık riski içmeyenlere nazaran 5 kat fazladır. Bireylerin her yaşta sağlıklı olmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için; belli aralıklarla sıhhat denetimlerini de yaptırılması değer arz etmektedir” dedi.
