Seçimlere sayılı gün kala siyaset gündemi ısınırken; AKP’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ortasında ‘milletvekili’ krizi yaşandığı tezi gündem oldu.
OdaTV’de yer alan habere nazaran; Erdoğan’ın Soylu’ya ortacılar yollayarak, “Seni Samsun’a göndereceğiz, oradan da Karadeniz’i yönet” iletisi gönderdiği, Soylu’nun da bu teklife alınarak, “Ben artık milletvekili olmak istemiyorum. Ya bakan olarak devam ederim ya da bırakırım” dediği öne sürülmüştü.
SOYLU İLE ERDOĞAN ORTASINDA ‘AFAD’ KRİZİ
Yine argümanlara nazaran İstanbul’daki meskeninde şiddetli bel ağrısı nedeni ile tedavi gören ve istirahat eden Soylu ile Erdoğan ortasındaki kriz, İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD’ın başına Fuat Oktay‘ın oturması ve işleri devralması ile tırmandı.
Son 48 saattir konutundan çıkmayan ve istirahate çekilen Soylu’nun kararından geri adım atmadığı öne sürüldü.
İDDİALARI YALALAYAN PAYLAŞIM
Son olarak Soylu, toplumsal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.
Söz konusu savları dolaylı yoldan yalanlayan Soylu “Büyük bir davayı özelleştirmek, milletvekili olmak ya da olmamak, nereden olmak ya da olmamak tartışmasının içerisine girmek, yüzyılın seçiminde hele de asrın felaketinde, davaya sahip olmamak, onu anlamamak demektir” sözlerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sn.@RTErdogan davamızın lideridir.
Ayasofya’yı bizimle tekrar buluşturan liderimizdir.
Davamız büyüktür ve bizden sonraki nesillerin omzundadır.
Ne kadar kesif mücadelelerin içerisinden geçsek de bedenimiz ne kadar yorgun olsa da ben değil biz demenin zamanıdır
+— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) March 25, 2023
“MİLLETVEKİLİ OLMAK YA DA OLMAMAK…”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davalarının başkanı olduğunu öne süren Soylu, şunları kaydetti:
“Ayasofya’yı bizimle tekrar buluşturan önderimizdir. Davamız büyüktür ve bizden sonraki kuşakların omzundadır. Ne kadar kesif gayretlerin içerisinden geçsek de vücudumuz ne kadar yorgun olsa da ben değil biz demenin vaktidir. Büyük bir davayı kişiselleştirmek, milletvekili olmak ya da olmamak, nereden olmak ya da olmamak tartışmasının içerisine girmek, yüzyılın seçiminde hele de asrın felaketinde, davaya sahip olmamak, onu anlamamak demektir. Biz, davamızın neferleriyiz. Geleceğin güçlü Türkiye’si, davamızın omuzlarında yükselecektir.”
