Basın toplantısı öncesinde konuşan Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, şunları kaydetti:
“Deprem asıl fakirleri vurdu. Hükümet eliyle icra edilen afet stratejisi ne söylüyor? Devlet birinci anda alanda olmamakla bir öteki varlık biçimini gösterdi. OHAL ilanıyla perişan bir güç aygıtını önümüze getirdi. Alanda Kızılay yok, tarikat ve cemaatler var. OHAL’le birlikte sarsıntı fırsatçılığı katlanarak devam etti. İmar affıyla göz nazaran göre gelen zelzele katliamlarına dur demenin vakti. Kâr, rant siyasetlerine karşı örgütlen davetimizi yineliyoruz. Karanlık zihniyetten hesap soracağız.”
(Ercüment Akdeniz)
‘AMAÇ RANT DAĞITIMI’
Gazeteci Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür tarafından hazırlanan raporda, bölge halkı, bölgede çalışan gönüllüler, gazeteciler, TMMOB’a bağlı mühendis, mimar, teknik ve idari görevlilerle görüşüldü.
Raporda şu hususlar öne çıktı:
- Deprem bölgesinde “sivil toplum” geleneğinin birtakım yerlerde yok denecek kadar az olduğu görülmüştür. Bu boşluk dini nitelikli derneklerin imkanlarıyla giriştikleri “Hayır” faaliyetlerinin görünür olmasını sağlamıştır.
- Yapılan afet müdahale planı kâğıt üstündeki haliyle dahi bilimsel gerçeklikten büsbütün mahrumdur.
- TOKİ, kentsel ranttan aşikâr oranda alt sınıfların hisse almasını sağlayarak bir istek üretim aracına dönüştürülmüştür.
- Depreme maruz kalan kentlerde toplam 305 bin 102 kaçak binaya 2018 tarihli son imar affı kapsamında yapı kayıt dokümanı verilmiştir.
- Türkiye’nin sağcı siyasetinin popülist ve yoz hareketleri yerine, ilgili bilim ve kuruluşlarının iştirakiyle hazırlanmış, sistemli bir yapı ve sarsıntı yönetmeliğine ve imar affı üzere uygulamaların anayasal düzlemde engellenmesine gereksinim vardır.
- Deprem bölgesindeki OHAL uygulaması, bölgedeki kentlerin hem birbirinden ve hem de ülkenin kalanından tecrit edilerek adeta bir süratli inşaat plantasyonuna çevrilmesi, tekrar imar ismi altında sermayenin çeşitli kesitlerine açılan “fırsat”ların, ihale tertibi ve rant dağıtımının merkezleşmesi gayelerini taşımaktadır.
- TÜİK’in 2021 bilgilerine nazaran afet bölgesinde 3 milyon 841 bin kişi istihdamdadır. Bölgede her 10 işçiden 4’ü bir toplumsal güvenlik muhafazasına sahip olmaksızın, sigortasız çalışmaktayken zelzele yıkımıyla karşı karşıya kalmıştır.
