İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Teslime Atlı, yapılan araştırmalara nazaran günümüzde ömür müddetinin 78,3 yıla çıkmış durumda olduğunu fakat bu müddetinin yaklaşık olarak yalnızca 58 yılının sağlıklı bir formda geçirebildiğini kaydederek bilgi verdi. Atlı, “Dolayısıyla hasta yaşlı nüfusta da kayda paha bir artış gözleniyor. Değişen hastalık sıklıkları ve hasta yaşlı sayılarındaki artışın, hastaneler ve akut sıhhat hizmetlerinin yanında profesyonel bakım hizmetlerinin de artık bir sıhhat hizmeti olarak görülmesini sağlıyor” dedi.
Yaşlanan dünyanın en kıymetli sıhhat problemlerinin travmalar ve enfeksiyonlar üzere akut hastalıklardan, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, böbrek hastalıkları, kimi akciğer hastalıkları, onkolojik ve nörolojik hastalıklar üzere daha kronik ve dejeneratif hastalıklara hakikat değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Atlı, “Söz konusu hastalıkların tedavisindeki gelişmeler ve hayat müddetlerinin uzaması, bu hastalıklarla yaşayan yaşlı hasta sayısında önemli artışlara neden oluyor. Bununla birlikte yakın geçmişte her aile kendi yaşlı bireyine kendisi bakarken ve bakımevleri ile bakıcılar adeta bir tabu iken, günümüzde değişen aile yapısı, bakım hizmetlerinin öteki sıhhat hizmetleri üzere dışarıdan teminini neredeyse zarurî hale getirmiş durumda. Sonuç olarak günümüzde ‘uzun periyot bakım hizmetleri’ olarak isimlendirilen bu hizmetler, artık başka sıhhat hizmetlerinin bir kesimi hatta devamı olarak kabul edilmeye başlamıştır” diye konuştu.
BAKIM HİZMETLERİ KIYMET KAZANDI
Çeşitli bakım hizmetlerinin ehemmiyetinin ülkemizde de bilhassa son 10-15 yıl içerisinde yavaş yavaş kabul edilir hale geldiğini aktaran Atlı, bunun sonucunda, bilhassa devlet eliyle yahut özel merkezlerce verilen kurumsal bakım hizmetlerinin giderek çağdaşlaştığını, konutta sıhhat ve bakım hizmetleri, palyatif bakım ve son yıllarda da hospis bakımının yaygın bir hal aldığını lisana getirdi.
Evde sıhhat ve bakım hizmetlerinin, kronik hastalıkları ve işlevsel kısıtlılıkları olan bir bireyin mümkün olduğu kadar meskeninde ve bağımsız yaşayabilmesi için, uygun şimdiki sıhhat teknolojileri ve hizmetleri kullanılarak sağlanan, kişiselleştirilmiş, uygun koordine edilmiş bir hizmetler bütünü olarak tanımlanabileceğini anlatan Atlı, “Bu hizmetler, rehabilitasyon, öz bakım ve toplumsal takviye hizmetlerini içerir. Yani, çeşitli hastalıklara bağlı olarak konutta sıhhat hizmetine gereksinimi olan bireylere, konutunda ve aile ortamında verilen muayene, tetkik ve tedavinin planlanması, rutin izlem, kronik yahut akut sıhhat sorunlarından kaynaklanan komplikasyonların takibi, cerrahi sonrası takip, tıbbi bakım, öz bakım dayanağı, yara bakımı, mevcut tedavinin devamının sağlanması, refakatçi dayanağı, rehabilitasyon, tıbbi-sosyal takviye ve danışmanlık hizmetlerinin tamamını kapsayan hizmetlerin bütünüdür” sözlerini kullandı.
Yaşam müddetinin uzamaya devam edeceğini ve meskende bakım hizmetlerinin yakın bir gelecekte çok daha değerli bir hal almasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Atlı, kelam konusu hizmetlerin, tıpkı öteki sıhhat hizmetlerinde olduğu üzere, tabip, hemşire, bakım elemanı, diyetisyen, fizyoterapist ve hatta araç şoförü başta olmak üzere çeşitli branşlardan oluşan multidisipliner bir grup işi olduğunu da kelamlarına ekledi.
