Her yıl Eylül ayının Jinekolojik Kanserler Farkındalık Ayı olduğunu belirten Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşe Dişli Gürler, “Jinekolojik kanserler dediğimizde bayanların üreme organlarında oluşan kanserlerden bahsediyoruz. Bu kanserler ortasında en sık rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserleri geliyor” dedi.
Jinekolojik kanserlerin tarama metotları ve yıllık rutin muayenelerle erken periyotta tespit edebildiğini vurgulayan Dr. Ayşe Dişli Gürler, bayanların denetim ve muayenelerini ihmal etmemeleri gerektiğini söyledi.
“RAHİM AĞZI KANSERİ ÖNLENEBİLİR”
Rutin denetimler sırasında yapılan kolay smear testleriyle rahim ağzı kanseri teşhisinin erken periyotta tanılanmasının, tedavide büyük rol oynadığını aktaran Dr. Gürler, “Rahim ağzı kanseri, Humon Popplima Virüs ailesindeki kimi cinslerin bulaşması ile oluşur. Virüsler, bulaştıktan sonra uzun yıllar içinde kansere yol açabilir. Ancak yeniden rahim ağzı kanseri, aşı ile önlenebilen tek kanser cinsidir. 9-14 yaş aralığında 2 doz aşı, ömür uzunluğu rahim ağzı kanserinden korur. Lakin bu aşı, çocukluk periyodunda yapılmamışsa 45 yaşına kadar yapılabilir. Ayrıyeten hiç aşı olmamış bayanlarda, sistemli yapılan smear ve HPVDNA testiyle erken devirde teşhis edilebilir” dedi.
“MENAPOZ SONRASI RAHİM KANSERİ RİSKİ ARTIYOR”
Menopoz süreciyle birlikte rahim kanseri riskinin artığına dikkat çeken Dr. Gürler, “Rahmin içinde kalınlaşıp vakti geldiğinde adet (regl) olarak dökülen hücreler vardır. Bu hücrelere biz endometrium diyoruz. İşte bu hücrelerin değişikliğe uğraması, olağandışı formda bölünmesi ve çoğalmasıyla rahim kanseri oluşuyor. Çoklukla menopoz sonrası görülüyor” dedi
Menopoz sonrası bayanlar, rutin jinekolojik muayenelerini geciktirdiklerini dikkat çeken Dr. Gürler kelamlarına şöyle devam etti: “Menopoz da bayanlar açısından kıymetli bir devirdir ve sonrasında da rahim kanseri riski vardır. Ayrıyeten az da olsa daha genç yaşlarda rahim kanseri görülebiliyor. Bu nedenle, hangi yaşta olurlarsa olsunlar bayanların denetimlerine ihtimam göstermeleri gerekir” sözlerini kullandı.
“YUMURTALIK KANSERİ SİNSİ İLERLİYOR”
Menopoz sonrası riski artan hastalıklardan biri olan yumurtalık kanserinin erken periyotta belirti vermediğini söyleyen Dr. Gürler “Erken devirde belirti vermemesi, rutin jinekolojik muayenelerin değerini artıyor. Yumurtalık ve rahim kanserinde bilhassa ailesinde bu kanserlerin görülmesinin riski artıran faktörlerden biri olduğunu belirten Dr. Gürler, “Anneniniz, kardeşiniz, teyzeniz, halanız üzere akrabalarınızda bu kanserlerden biri varsa, sizin de genetik geçişten ötürü bir riskiniz olabilir. Bu şahısların tarama testlerini ve muayenelerini aksatmamaları çok önemli” dedi.
“KADINLAR HER YIL JİNEKOLOJİK MUAYENE OLMALI”
Jinekolojik kanserlerin en büyük özelliğinin rutin taramalar sırasında erken teşhis konulabilmesi olduğunu belirten Dr. Gürler, şunları söyledi: “Erken teşhis sayesinde de tedavi kademesinde çok daha süratli yol kat edilebilir. Erken teşhis almak, bu kanserler için hem önleyici olduğu hem de tedavi açısından önemli manada bir farklılık oluşturur.”
“HAZIMSIZLIK VE İDRAR SORUNU VARSA JİNEKOLOĞA BAŞVURUN”
Dr. Gürler, jinekolojik kanser cinslerinin farklı belirtileri olabileceğini söyleyerek, şunları belirtti:
“Yıllık jinekolojik muayeneleri yaptırmış olsalar bile, hazımsızlık şikayetleri ile birlikte kabızlık, idrar sorunları, karında şişlik ve yeniden karında sıvı toplanmasına bağlı olarak bağırsak hareketlerinde yavaşlama üzere şikayeti olanlar bir uzmana başvurmalı. Sık görülen ya da diğer bir hastalığa bağlı gelişen şikayetler üzere düşünülse de bunlar, tıpkı vakitte jinekolojik kanserlerin belirtileri de olabilir.”
