Fırat Üniversitesi Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Melike Aslan, 18 Ekim Dünya Menopoz Günü çerçevesinde kıymetli bilgiler verdi.
Menopozun bayanın hayat yolunda adet ile bir arada başlayan doğurganlık çağının geride bırakıldığı bir periyot olduğunu aktaran Dr. Melike Aslan, “Menopoz, hastalık değildir, doğal bir süreçtir. Dünyada ortalama 50-51 yaşında menopoza girilirken ülkemizde bu aralık 46-48’dir. Menopoz, tıbbi olarak son adetin üzerinden 1 yıl geçmesi olarak tanımlanabilir.
Tıpkı doğurganlığa giriş üzere menopoza da birden teğe değil basamak basamak giriliyor. Bu periyoda de perimenopoz deniliyor. Perimenopozda bayanları doktora getiren en değerli semptom, yumurtlamanın da bozulması ile bir arada hormonlardaki değişkenlik ve bunun da sonucundaki adet düzensizliğidir. Ateş basmaları, yüzde kızarıklık, terleme nöbetleri, bilhassa gece terlemeleri, depresyona eğilim, ruhsal değişikliklerin az ya da çok olarak şahsa özel olarak meydana gelebilir” diye konuştu.
Kadınları etkileyen semptomları azaltmak yahut büsbütün yok etmenin mümkün olduğunu vurgulayan Aslan, “Postmenopozal devirde yaşla birlikte başlayan kemik yıkımının hormonların da azalması ile birlikte epey hızlanıyor. İdrar yaparken yaşanan ağrı, idrar kaçırma, sık sık idrara çıkma ya da vajinal kuruluk üzere durumlar, postmenopozal hastaların yüzde ellisinde görülebilir.
Menopoz sürecinin daha kolay geçirilebilmesi, bayanların hayat kalitesinin kendilerinin hak ettiği seviyede devam edebilmesi için bir sıhhat profesyonelinden ya da bayan doğum uzmanından yardım alınması kıymetlidir. Bu periyotta bayanlarda sigarayı bırakmak, beslenmeye dikkat etmek, kalsiyumu yüksek besinler almak, kafeinden uzak durmak, yürüyüş yapmak üzere fizikî aktiviteler, kendilerini destekleyecektir.
Jinekologlardan büsbütün kişiselleştirilmiş, bireye özel planlanan dayanaklar alabilirler. Menopoz geçiren bayanlara hormon replasman tedavisi, dayanak tedavisi, kalsiyum, D vitamini takviyesi, hormon alamayacak bireylere de hormon içermeyen kimi tedaviler öneriyoruz” biçiminde konuştu.
