Türkiye 14 Ekim akşam saatlerinde Türkiye Taşkömürü Kurumu işletmelerine ilişkin Bartın, Amasra’daki bir maden ocağında meydana grizu patlamasıyla sarsıldı. 41 madencinin vefatıyla son yıllarda en çok can kaybının yaşandığı iş katliamlarından biri olarak kayıtlara geçen hadisenin akabinde devlet kanadından alışılageldik açıklamalar geldi.
Devreye birinci olarak Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) girdi. Faciadan birkaç saat sonra, şimdi madencilerin cansız vücutları madenden çıkarılmamışken, misyonu “Afet ve acil durumlara ait süreçlerin faal idaresi için gerekli çalışmaları yürütmek, ilgili kurum ve kuruluşlar ortasında uyumu sağlamak ve bu alanda siyasetler üretmek” olan AFAD, patlamanın münasebetini ‘trafo kaynaklı’ olarak açıklayıverdi. 18.15 sıralarında meydana gelen patlamanın nedeni derhal tespit edilmiş ve AFAD 20.39’da Twitter’dan kararı vermişti. Lakin çok geçmeden mühendisler, sendikalar ve ayrıca uzmanlar ‘grizu patlamasına’ işaret etmeye ve ‘trafo hikâyesi’ne reaksiyon göstermeye başladı. Bunun üzerine AFAD klasik ‘sehven’ gerekçesiyle paylaşımını geri çekti.
AKP’Lİ DEVLETİN SÖYLEMİ HİÇ DEĞİŞMEDİ
İlerleyen saatlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Amasra’ya gitti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da patlamanın yaşandığı cuma gününden bir gün sonra madene gidip misal facialarda kullandığı söylemi tekrarladı.
17 Mayıs 2010’da Zonguldak Kilim’deki Karadon Taşkömürü Madeni’nde 30 emekçinin can verdiği grizu patlamasının akabinde Başbakan koltuğunda oturan Erdoğan, “Bu mesleğin, yazgısında maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu çeşit şeylerin olacağını bilerek giriyorlar’’ demişti.
13 Mayıs 2014’te Türkiye tarihinin en çok can kaybının yaşandığı ‘iş ve madencilik kazası’ olan Soma Faciası’nın akabinde da “Bunlar olağan şeylerdir. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok” açıklaması yapmıştı.
AKP’li Erdoğan, Amasra Faciası’nın akabinde ise “Biz, baht planına inanmış insanlarız. Baht planına da inandığımız için bunun ne dünü ne bugünü ne yarını hiçbir vakit ne yapmayacaktır? Olmayacaktır. Bunlar her vakit olacaktır. Bunu da bilmemiz lazım” diyerek yıllar içinde durumunun milim değişmediğini ortaya koydu.
BİZ İNANMIYORUZ, YA SİZ?
“Biz bu iş katliamlarının ‘fıtrat’, ‘kader’, ‘olağan’, ‘kaza’, ‘istisna’, ‘şanssızlık’, ‘makus talih’ olmadığını çok uygun biliyoruz.” Bu hakikat hayatını yitiren 41 madencimizden biri olan Ramazan Özçelik’in cenaze merasiminde Erdoğan’ın yüzüne haykırıldı. Hem de Özçelik’in ablası tarafından: “Ölen kardeşim 10-15 gün evvel ‘burada gaz kaçağı var bizi patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmâl oldu? ‘Patlatacaklar bizi’ demiş. Kardeşimin içine doğmuş, kardeşim göz nazaran göre öldü.”
Amasra’da kaybettiğimiz Şaban Yıldırım’ın da beş gün evvel ‘metan gazı sızıntısına’ karşı ihtar yaptığı ortaya çıktı.
Eşi Sena Yıldırım’ın anlatımları da tedbirsizliğe, ilgisizliğe, umursamazlığa işaret ediyor: “Yüzde 100 ihmal var. Hava temas sisteminin berbat olduğunu söylüyordu. Ölmeden beş gün evvel de esasen gaz konusunu konuştu. ‘Bir metan gazı var üzere gözüküyor’ dedi. Tek diyebileceğim bu.”
Soma Faciası’nın akabinde izlediğimiz ‘Suç ve Cezasızlık’ sinemasında, hem devlet hem de özel şirketin gerekli önlemleri almak için harekete geçmediğini açık bir halde seyrettik. Hatta iktidarın Soma Holding’in işverenlerini nasıl koruduğuna yakından şahit olduk.
Biz bu sineması tekrar izlemek istemiyoruz!
Bunun için madenlerde çalışan emekçilere bir davet yapıyoruz, sesiniz olalım!
Çalıştığınız ocaklarda gerekli önlemlerin alınmadığını mı düşünüyorsunuz? Metan gazı sızıntısından mı şüpheleniyorsunuz? Emniyetinizi riske atacak uygulamalara mı zorlanıyorsunuz? Mesai saatleriniz güvenliğinizi riske mi atıyor? Ekipmanlarınız kâfi değil mi? Hayatınızı riske atabilecek ayrıca faktörler mi var?
CUMHURİYET’e yazın!
WHATSAPP İHBAR ÇİZGİSİ: 0535 458 78 54
E-POSTA: [email protected]
