AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 102 ülkeden 3 bin atletin katıldığı 4. Dünya Göçebe Oyunları’nda yaptığı konuşmada, şu sözleri kullandı:
“İznik’teki bu tertip 2020 yılında gerçekleştirilecekti. Tüm dünya ile bir arada ülkelerimizi de etkileyen salgın sebebiyle ertelemek mecburiyetinde kaldık. ‘Göçebe kültürü’ derken, insanlık tarihi kadar eski bir nitekim bahsediyoruz. İnsan toplulukları binlerce yıl boyunca çeşitli sebeplerle bulundukları yerlerden ayrılarak, diğer coğrafyalarda kendilerine hayat alanı aramışlardır. Belli coğrafyada daima yahut mevsime nazaran yer değiştirip hayatlarını sürdüren topluluklar vardır. Karşılaşan insan toplulukları birbirlerini etkilemişlerdir. Medya ve bağlantı araçları dünyayı küçük bir köy haline getirmiş olsa da, bugün hala kültür ve insani ilgilerin en tesirli taşıyıcısı göçlerdir.
“BU KÜLTÜRÜN YİTİP GİTMESİNE HİÇBİRİMİZ İSTEK GÖSTEREMEYİZ”
“ETKİNLİĞE 102 ÜLKEDEN 3 BİNDEN FAZLA ATLETİN KATILMASI UMUDUMUZU GÜÇLENDİRİYOR”
“Bölgemizin dini ve etnik çatışmalarla tansiyonlarla krizlerle kavrulduğu bir periyotta; barışı, dayanışmayı, yardımlaşmayı temel alan bu oyunların özgün bir işbirliği platformu olduğuna inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak bu türlü kıymetli bir programa İznik üzere esaslı bir tarih medeniyet kentinde mesken sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Oyunlara katılan ülkelerle bu vesileyle kurduğumuz münasebetlerin, iştirakçiler ortasındaki olumlu gücün hepimize kültürel diplomasi kapısı açılacağına inanıyorum. Aktifliğe 102 ülkeden 3 binden fazla atletin katılması umudumuzu güçlendiriyor. Oyunlar boyunca yapılacak geçmişten günümüze spor karşılaşmaları, yalnızca gençlere hoşça vakit geçirmekle kalmayacak, onların bu alanlara ilgisini arttıracaktır. Atlı spor, güreş ve okçuluğun içinde bulunduğu 40’dan fazla yapılacak karşılaşmalarda yarışacak atletlerimizin heyecanını şimdiden görüyorum. Gastronomi programlarında 20 farklı ülkenin mutfak lezzetleri iştirakçilerle buluşacak. Sınır, ebru, oya, cam, el işi, filografi, bez bebek, sedef, keçe imali ve elbette merkezi İznik olan çinicilik başta olmak üzere çok sayıda klasik sanat da göçebe oyunlarında yer alıyor. Ülkemizden ve dünyadan pek çok sanatçı konserleri, halk oyunları şovları ile çocuklarımız korolarıyla aktifliği renklendirecek.
Geri dönüşümden, kolaja, dizayna kadar pek çok atölye çalışması oyun programında bulunuyor. Görüldüğü düğü üzere her istikametiyle güçlü cazip dinamik göçebe oyunlarına şahitlik edeceğiz. Çocuklarımıza yönelik çalışmaları değerli görüyorum. Çocuk obası alanındaki etkinlikler, evlatlarımıza unutulmaz vakitler yaşatacaktır. Göçebe oyunları tecrübe merkezi ise geçmişten bugüne seyahat yaptırarak hoşça vakit geçirtecektir. Zanaatkarlarımızın göz parıltısı el emeği yapıtları de stant ve fuar alanında sergilenecektir. Biz bu oyunlara giderek yüz tutan zenginliğe sahip çıkmak ve onu yaşatacak yeri oluşturmak olarak bakıyoruz. Buradaki her faaliyet hafıza tazeleme, kaydetme misyonuyla hazırlanıyor. Oyunların halklarımızı birbirine yaklaştıran, kalıcı bağlantılar kurmasına imkan sağlayan diplomasi kadar önemsiyoruz. 2 yılda bir sistemli olarak daima gelişerek büyüyerek zenginleşerek, renklenerek devam edecek göçebe oyunlarına her türlü katkıyı yapmayı sürdüreceğiz. Hepinize beğenilen geldiniz diyorum, Gençlik ve Spor bakanlığı ile Dünya Etnospor Konfederasyonu başta aktifliğin düzenlenmesine katkı veren herkese teşekkür ediyorum.”
