TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kesin hesap kanun teklifi ve 2023 yılı bütçe kanun teklifi görüşmeleri sürüyor.
CHP Milletvekili Süleyman Bülbül bütçe görüşmelerinde kelam alarak özelleştirme siyasetlerini eleştirdi. Bülbül, “2002 yılından bu güne kadar toplam 226 işletme, içinde HES’ler, JES’ler, fabrikalar var, özelleştirildi. 151 pay satışı yapılmış. 12 tane otel-sosyal tesis satışı var. Bunların içinde Emekli Sandığı’nın, o devir olan Bayındırlık Bakanlığı’nın, Karayolları’nın toplumsal tesisleri var. 2 bin 915 varlık satışı olmuş. Taşınmazların toplamı 4 bin 571. İçinde şeker fabrikalarının, Sümer Holding’in, Devlet Demir Yolları’nın varlıkları ve maliye hazinesi varlıkları var. Sadede varlık satış/devir bedeli 16 milyar 269 milyon 26 bin 754 TL yapıyor. Dolar bazında 4 milyar 352 milyon 863 bin 316 dolar yapıyor” diye konuştu.
“363 GÜN OLMUŞ VE HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEMİŞ”
Bakan Nebati’yi ve AKP iktidarını eleştiren Bülbül, “Bu sayılar hem ülkeyi karış karış nasıl sattığınızı belgelemek için değerli hem de birazdan, usulsüzlüğün boyutunu gözler önüne sermek için kıymetli. Geçtiğimiz yıl, Özelleştirme İdaresi’nin içinde bulunduğumuz 2022 yılı bütçesini ve 2020 yılı kesin hesabını 12 Kasım’da görüşmüşüz. 363 gün olmuş ve hiçbir şey değişmemiş” dedi.
“KAÇA SATILDI, ORTADAKİ FARK NEDİR?”
Sayıştay’ın raporuna atıf yapan Bülbül, şunları söyledi:
- Geçen yıl ‘Özelleştirme Yönetimi Başkanlığı çeşitli kesimlerde çok sayıda özelleştirme uygulamasını şeffaf bir formda gerçekleştirdi’ diye açıklamada bulundunuz. Meğer 2020 Sayıştay Raporu’nun 34’üncü sayfasında şöyle bir bulgu tespit edilmişti: ‘Özelleştirme süreçlerine ilişkin kıymet tespit sonuçlarının kamuoyuna duyurulmaması.’ Bu özelleştirdiğiniz şeker fabrikaları, TÜRK TELEKOM, SEKA ve özelleştirilen kurumlara biçilen bedel neydi, kaça satıldı, ortadaki fark nedir; bunları hiç kimse, millet bilmiyor demek.
“DEĞER TESPİT SONUÇLARININ AÇIKLANMASINI KANUN EMREDİYOR”
- Kanun kararı açık ve net bir formda bedel tespit sonuçlarının açıklanmasını emretmekte. Sayıştay 7 yıldır bunu açıklayın diye uyarmakta. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çadır devleti değildir; hukuk devletidir. Öncelikle hukukun gereğinin yerine getirilmesi gerekir. Kanuna uymamak; Sayıştay’ın ihtarını umursamamak ne demek? Özelleştirme İdaresi’ne ait raporlar 2014’ten beri Meclis’e geliyor ve her raporda bu bahiste ne yazık ki ihtar var.
“HIRSIZLIK MI OLDU, YOLSUZLUK MU OLDU, PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLDİ BU SÜREÇLER YAPILIRKEN?”
- Özelleştirme Yönetimi Başkanlığı bu ihtar ve tespitleri değerlendirmeyecek mi? Özelleştirme Yönetimi Başkanlığı neden kıymet tespit raporlarını açıklamıyor? Neyi, kimden saklıyorsunuz? Hırsızlık mı oldu, yolsuzluk mu oldu, peşkeş mi çekildi bu süreçler yapılırken? Bu kolay sorunun net bir yanıtını istiyoruz. Bu tespit sonuçları nedir?