CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay, Sansür Kanunu’na reaksiyon gösterirken aslında AKP yerine MHP’nin inat ettiğini vurguladı.
Altay, gündemdeki bahislere ait şunları söyledi:
MHP’YE NE OLUYOR ONU ANLAMADIM?
Sansür kanunuyla ilgili… Dün geldiler; ‘Bu 29’uncu maddeyi ‘Haklısınız, makul hale getirelim’ dediler. Sonra bir toplantı oldu. İnat AKP’den zannediyordum, inat MHP’den çıktı. ‘Kelimesine, virgülüne dokundurmam’ diyen bir MHP ile de karşı karşıyayız. MHP’ye ne oluyor, onu anlamadım. Virgülüne dokunsan ne olur? ‘Hayır, bu bu türlü geçecek.’ Yani güya dezenformasyon yapan; toplumsal medya, gazete, televizyon üzerinden… Haber ve yorum yapan herkes mahpusa girmek suretiyle yargılanacak, bunda kararlıyız dediler. Düşündüm aklıma şu geldi. Erdoğan, ‘Yolsuzluk ve yoksulluğun olmadığı Türkiye’yi biz hallederiz, bunun hazırlığı içindeyiz’ derken; şunu kastetmiş. Oysaki yoksuzluk, yoksulluğun ve rüşvetin konuşulmadığı bir Türkiye’yi hazırlıyor. Bu yasa ile yolsuzluk, rüşvet ve yoksulluk konuşulamayacak. Erdoğan bunu söylemiş arkadaşlar. Yolsuzluk, rüşvet, yoksulluğu ortadan kaldıracağım dememiş. Allah’ın müsaadesiyle onların olmayacağı demiş burada kelamında, konuşulmayacağı diye bunu değiştirirsek, şu anda onun hazırlığı içindeyiz derken de şu anda Meclis’te görüşülen sansür yasası üzerinden, Erdoğan diyor ki ‘Artık yolsuzluk, rüşvet ve yoksulluk konuşulamaz, nokta’. E konuştun, mahpusa girersin. Kim giremez? Şimdilik milletvekilleri. Erdoğan yapma, diktatörlere özenme. Bırak, beşerler fikrini söylesin.
BÖYLE Mİ KURTULACAĞINI ZANNEDİYORSUN?
Şimdi de yolsuzluk, rüşvet, yoksulluktan kelam eden için TCK 299’a kardeş geliyor. TCK 217. Artık de artık çöpten biri çürük domates topladı diye haber yaparsan dezenformasyon yapmış olacak ve cezaevine koyacaksın. Bu türlü mi kurtulacağını zannediyorsun? Bu türlü toplumsal muhalefetten kurtulabileceğine inanıyor musun? CHP ve Millet Masasını bu türlü sindirebileceğini, CHP ve Millet İttifakı üyelerinin bu maddelerle orta yerdeki kepazeliği konuşmayacağını mı zannediyorsun Erdoğan. Boş bir hayal seninki boş. Türkiye’yi kendi açından dikensiz bir gül bahçesi yapman mümkün değil.
DİKTATÖRLERİN ZULMÜNÜN ARTIŞ SURATI YAKLAŞAN SONUNUN YAKINLIĞINA BAĞLIDIR
‘Bir satranç oyuncusu titizliği ile Türkiye’nin gelecek asrını planlıyoruz’ demiş beyefendi dün. Satranç biliyor mu, onu da bilmiyorum. Ben de bilmiyorum onu da söyleyeyim. Ancak aslında Erdoğan ülkenin gelecek asrını değil fakat demokrasiyi yok etme planını hayata geçirmek için bütün aksiliklerin, kirli işlerin, yanlışların altına imza atıyor. Ben tavsiye etmem. Bu kadarı düzgün değil. Bütün diktatörlerin zulmünün artış suratı yaklaşan sonunun yakınlığına bağlıdır. Sonu yaklaşan bütün diktatörler zulmünü artırmıştır.