Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünün toprağına Amasya Valiliği OSB yapıyor. Valilik köylülerin burada işgalci olduğunu belirtirken 1995 yılında bu toprakların Taşova kaymakamlığı tarafından tarımı uygunlaştırma projesi kapsamında köylülere verildiği ortaya çıktı. Kadastro müdürlüğü parselleme yaptı, DSİ bölgede teraslama yapıp su kanalı yaptı ve topraklar tarıma uygun hale getirildi.
Dönemin Taşova Kaymakamı Ali Kazgan arazinin ıslah edilmesi sağlandıktan sonra eşit ölçüde köylülere kura ile dağıtılmasını sağladı. Köylüler bu topraklarda tarım yaptı, ceviz, elma, kiraz fidanı dikti. Geçtiğimiz yıl Amasya Valiliği teşebbüsü ile bölgeye OSB yapılması için harekete geçildi. Valilik bu bölgede köylünün işgalci olduğunu belirterek köylüye sormadan, köylünün isteğini almadan bölgeyi OSB’ye tahsis etti. Bunun üzerine köy avukatları Selim Saray, Mehmet Celep Samsun bölge yönetim mahkemesinde üç adet dava açtı, bölgede keşif yapıldı.
TERÖRİSTLİK İLE SUÇLADI
Mahkemenin birinci keşif raporu köylünün lehine sonuçlandı ve bu rapor iptal edilerek 4 Kasım 2022’de yeni bir keşif yapılmasına karar verdi. Keşif öncesi 500 jandarma, polis ile iş makinaları köye girerek ceviz, elma, kiraz ağaçlarının olduğu, bamya, mısır ekili tarlaları düzledi. Köylüler buna isyan ederken tüzel süreç bitmeden yapılan teşebbüse reaksiyon göstermek ve topraklarının alınmaması için Çambükü köylüleri direniş başlattı. Amasya Ticaret Odası, AKP Vilayet Lideri husus ile ilgili basın açıklaması yaparak köylüleri işgalcilikle, haksız yarar elde etmekle, teröristlik ile suçladı.
Yapılmak istenen OSB’ye karşı olmadıklarının her seferde lisana getiren köylüler yerine kaşı olduklarını lisana getirdi. Köylerinin çok küçük olduğunu, yapılacak OSB’nin topraklarının yüzde 90’ını kapsadığını, kendilerine yaşama alanı kalmadığını ve göçe zorlandıklarını lisana getiren köylüler OSB nin diğer bir yere yapılmasını istedi.
Amasya, Taşova, Merzifon Etraf Platformu, Merzifon Demokrasi Platformu üyeleri köye dayanak ziyareti yaparak, köylülere takviye verdi. Köy avukatları Selim Saray, Mehmet Celep hukuksal süreç ile ilgili bilgi verdi. Köylü bayanları kendilerine orantısız güç uygulandığını, dövülüp, yerlerde sürüklendiklerini, topraklarının ellerinden zorla alındığını gözyaşlarıyla anlattı ve sonuna kadar gayret edeceklerini belirttiler.
“BİZİM KÖYÜMÜZÜ BIRAKSINLAR”
Mücadele ettiklerini söyleyen bayanlardan biri şöyle konuştu;
“Bizim hayat alanımız büsbütün yok oluyor. OBS’ye katiyetle karşı değiliz fakat yerine karşıyız. Bir karış domates dikmeye yerimiz yok. Hayvanlarımızı çıkartmaya, dağa götürmeye yolumuz kalmıyor. Hiçbir alanımız hiçbir yerimiz yok. Yalnızca konutumuzun önünde birer dönüm yer kalıyor. Biz büyüklerimizden yardım bekliyoruz, neyse tahlil bize sahip çıksınlar. Polis, güvenlik vazifelileri yollarladılar. Bir baktım ki kız kardeşim, bacım yerlerde sürükleniyor. Onu almak için uzandım biri boğazımı sıktı, biri pilatinli kolumu sıktı. Kurtulmanın imkanı yok. Kız kardeşimin yazmasını yırtmışlar atmışlar. Hala kolumu kaldıramıyorum. Lütfen bizim köyümüzü bıraksınlar.”
