Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde besicilik kapasitesinin büyük olmasından ötürü üretilerek yurdun dört bir yanına gönderilen peynir, kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte soğuk hava depolarından çıkarılarak tezgahlara konuldu.
İlkbahar aylarında keçi, koyun ve inekten sağılan sütle yapılan kışlık peynir, nisan ve mayıs aylarında soğuk hava depolarına konulmaya başlanıyor. Aylarca depolarda bekletilen peynirler, eylül ve ekim aylarının sonlarına yanlışsız çıkarılıyor.
“Ne kadar bekletilirse tadı o kadar güzel olur”
Sur ilçesinde yıllardır peynircilik yapan Hamza Esin, kışlık peynirlerin ne kadar fazla bekletilirse tadının bir o kadar daha âlâ olacağını söyledi.
Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte depolardaki peynirlerini tezgahlara çıkarıp müşterilere sunduğunu belirten Esin, “Salamura, örgü, yarım erimiş peynir ve otlu peynir kış aylarında tercih edilen çeşitlerdendir. Bunlar, ilkbahar aylarında keçi, koyun ve inek sütlerinden toplanıp bir ortaya getirilmesiyle oluşuyor. Nisan ve mayıs aylarında kışlık peynirlerimiz üretiliyor. Bu peynirlerin tuzları biraz daha fazla veriliyor. Kışlık peynirler ne kadar fazla depolarda kalırsa tadı bir o kadar hoş ve yağlı olur. En az 3 ay depolarda bekletilmesi gerekiyor. Eylül ve ekim aylarında kışlık peynirlerimizi çıkarmaya başlıyoruz” dedi.
Peynir pazarlarındaki fiyatların marketlere nazaran daha uygun olduğunu tabir eden Esin, “Kışlık peynirlerimiz yerli ve doğal üretimdir. Marketlerdeki peynirler fabrika çıkışlı olduğu için sıhhat açısından pek de âlâ olmayabiliyor. Bizim köy peynirlerimiz, Besin Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kontrolden geçip o denli satışa sunuluyor” tabirlerini kullandı.
30 yıla yakındır yurt dışında yaşadığını belirten müşteri Mehmet Oruç, peynir fiyatlarının uygun olduğunu söyleyerek, “Lüks yerlerde bir bardak çay ve kahve 50 liraya satılıyorsa, peynirin kilosunun 120 lira olması pek olağandır. Kışlık peynir sofralarımızın vazgeçilmezidir. Kış ayları da yaklaştığı için mecbur kışa hazırlık yapmamız gerek” diye konuştu.
