İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında kente kazandırdığı 10 yurttan 3’ünü daha resmi merasimle hizmete aldı.
Ümraniye, Esenyurt ve Şişli Erkek Öğrenci Yurtları; TBMM CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Lider Yardımcıları Seyit Torun ve Onursal Adıgüzel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu ve Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel’in katıldığı merasimle öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Ümraniye’deki yurt binasında gerçekleştirilen merasimde sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat, İmamoğlu, Adıgüzel, Torun ve Altay birer konuşma yaptı.
İMAMOĞLU: “YOLCULUK GENÇLERE HÜRMET DUYMAKLA BAŞLADI”
Kamu kurumu olarak gençlere sahip çıkma sorumlulukları olduğunu vurgulayan İmamoğlu, dedi.
“İSTANBUL, YURTLA İLGİLİ EN UFAK NİYETİ OLMAYAN BİR İDAREYLE BAŞ BAŞAYDI”
Öğrenci yurtlarını bu anlayışla açtıklarını kaydeden İmamoğlu, “Aslında İstanbul, gençlere yurt imkanı sunmakla ilgili en ufak bir fikri olmayan idareyle baş başaydı. Biz, bunun çok büyük bir gereksinim olduğunu, seçimden evvel görmüştük. Vaatlerimizin içerisinde, motamot kreş imkanı üzere öne çıkan ögelerden birisi de gençlere yurt imkanı sunmaktı. Geçtiğimiz yıl 3 öğrenci yurdu açtık. Bu sene buna 7 tane daha ekledik. Tamamı kendimize ilişkin binalarla, seneye bunun sayısını tahminen 15, tahminen 16’ya çıkartacağız. Bu sayı, seneye 5 bini geçecek yatak sayısına ulaşacak. Bilgisayar odası, çalışma odaları, spor salonları, jeneratörüyle, 24 saat sıcak suyuyla ve internet imkanlarıyla, gençlerin yurtlarda sahiden çağdaş bütün muhtaçlıklarının sağlandığı bir ortam sunuyoruz” halinde konuştu.
“SORGULANMASI GEREKEN SORULAR VAR”
“Bu ülkenin, bütün kamu yurtlarında bu imkanları sunuyor olmasının aslında olağan bir hizmet olması gerektiğini de tabir edeyim” diyen İmamoğlu, “Ama maalesef şu anda bu türlü bir ortam, yurt imkanı sunulan yerlerde dahi devletimiz tarafından sunulamıyor. Herkesi aslında bunun neden bu türlü olduğunu düşünmeye de davet ediyorum. Neden biz üniversiteli gençlerin tamamına bu en üst düzeyde imkanları sunabilen bir devlet değiliz. Ya da bu ülkenin bütçesinden çocuklara, gençlere niye kâfi bir hisse ayırmıyoruz? Ayıramıyor muyuz? Ayırmıyor muyuz? Bunların sorgulanması lazım. Bu soruların karşılığını herkesin kendi aklında, vicdanında günü geldiğinde vereceğine inanıyorum. Milletimiz de bu vicdanıyla sorguladığı sorulara en hoş yanıtı nerede verecek? Sandıkta verecek” sözlerini kullandı.
“DERNEKMİŞ, VAKIFMIŞ, PARTİYMİŞ…”
Yaklaşık 75 üniversite öğrencisine yıllık ve karşılıksız 4 bin 500 lira eğitim takviyesi sağladıklarını hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bunu en uygun tekrar milletvekillerimiz, Genel Lider Yardımcılarımız biliyorlar. En fazla bunun üstünden propaganda yaptılar. Neymiş efendim: ‘Anayasa Mahkemesi’ne, Cumhuriyet Halk Partisi iptal ettirdi ve öğrencilere burs veremiyoruz.’ Tıkır tıkır veriyoruz değil mi Seyit Liderim. Bütçemiz el verdikçe, daha da fazla vereceğiz. Allah aşkına, bizim bütçemiz kimin? Milletimizin. Pekala milletimize sorsak, buradaki bütün herkese sorsak, ‘Hayattaki en öncelikli şey ne desek, ne yanıt alırız? Çocuğu, evladı, genci… Münasebetiyle bizim onlara ayırdığımız bütçe, direkt ya da dolaylı, mutlaka milletimizin hakikat kabul edeceği, ‘Vicdanlı bir karar’ diye tespit edip onay vereceği bir süreçtir.
O bakımdan biz, bu hudutlu bütçemize karşın, tüm bunları yapıyoruz ve yapmaya devam ediyoruz. ‘Bütün bunları nasıl yapıyoruz’ dediğimizde; bütçemizi el değmeden namusla, vicdanla, ahlakla yönettiğimiz için yapabiliyoruz. Onun da altını çizelim. Örneğin üniversite öğrencilerine, gençlere eğitim katkılarını hiçbir vakıf yahut dernek üzerinden yapmıyoruz. Ya da parti bağlantısı kurup, şuradan bir gidiver bakalım, oradan bir dolaş da oradan geçiver, oradan giriver, demiyoruz. Yani hiçbir çocuğumuzun, hiçbir gencimizin ismini bilgisayarda takip etmiyoruz lakin yurtta, lakin bursta. Bu memleketin genci ve bu biçimde yönetiyoruz. Yalnızca neye bakıyoruz? Gereksinime bakıyoruz.
Kimin muhtaçlığı varsa, direkt ona veriyoruz. Öğrencilerimizi de motamot yurtlara yerleştirirken hiçbir ayrımcılık yapmadık. Yurtlarda olan gençlerimize, ‘Buraya siz, hak ettiğiniz için girdiniz’ diyoruz. Münasebetiyle ‘Buradaki süreçlerin sahibi olun. Gelin buralarda farklı bir süreci siz var edin’ diyoruz. Dernekmiş, vakıfmış, partiymiş bu türlü bir alakayı gençlerimize asla bir zorlama olarak yürütmüyoruz.”
ÖĞRENCİDEN TEŞEKKÜR
Yurtta incelemelerde bulunan İmamoğlu, öğrencilerle de sohbet gerçekleştirdi.
İmamoğlu, bir öğrencinin, “Öncelikle size buraya güzel geldiniz diyorum. Ben Boğaziçi öğrencisiyim. Okulumuzun çok büyük bir yurt sorunu vardı. Bizi tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar. Fakat sizin sayenizde oralara gitmeden çok rahat imkanlarla barınabiliyoruz. Teşekkür ediyoruz” sözlerine “Sağ ol kardeşim, sağ ol” karşılığını verdi.
GÜLDÜREN “FENERBAHÇE” DİYALOGU
İmamoğlu, bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu söyleyen bir öğrencinin, “Çoğu erkeğin olduğu üzere, benim de şöyle bir isteğim var. Avrupa kupası maçları, ekseriyetle olduğu üzere yalnızca Kadıköy’de. Maçın bitmesi 23.45 civarı. Yurda giriş 00.00 olduğu için, bu bahiste sizden bir takviye istiyoruz” sözlerine, “Neyse Fener kümesi yapın buradan, biz sizi getirir, götürürüz; ayıp ediyorsun” karşılığını verdi. İmamoğlu, tıpkı öğrencinin, “Başkanım kelamı aldık mı” sorusunu da “Tamam, ben kelam veriyorum kardeşim. Şöyle yaparız: Bizim kimi statlarda özel alanlarımız var. Kulüplerle konuşup, çekilişle ya da bir şeyle konuk edebiliriz kimi maçlarda. Ancak Galatasaray, lakin Fenerbahçe lakin Beşiktaş; birtakım maçlarda konuk de edebiliriz. Ancak doğal hepinizi demiyorum yani şanslı arkadaşlara. İsimlerini yazdırırlar” biçiminde yanıtladı.
