Akciğer kanseri tedavisi devam ederken bedeninde gelişen mantar enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybeden Billur Kalkavan’ın cenazesi ikindi vaktinde Zincirlikuyu Camii’ne getirildi. Oyuncunun kardeşi İstek Kalkavan ve Billur Kalkavan’ın 13 yıllık sevgilisi Buğra Bahadırlı cami avlusunda taziyeleri kabul etti.
Cenaze merasimine İlber Ortaylı, Hamdi Alkan, Halil Sezai, birçok ünlü isim ve sevenleri katıldı
“SONUNA KADAR GAYRET ETMENİZ GEREKİYOR”
Sevgilisi Buğra Bahadırlı şöyle konuştu:
“Ocak ayının ortasında corona virüsü geçirdikten sonra doktora gitmiştik, sonrasında lenfleri şişmeye başlamıştı. Nisan ayına yakın mart ayının sonuna hakikat bana göğsünde sıkışma olduğunu söylemişti. ‘Tomografi çektir’ demiştim, koronavirüsten sonra olabilir diye düşündük, tomografi çektirdi. Bu türlü gitti doktora, biz de bir yere gidiyorduk o rapor geldiğinde. Rapora baktım, akciğerde beş santim büyüklüğünde bir kitle, birebir formda karaciğerinde de vardı, kemiklerine kadar metastaz yapmıştı. Tabip bize bir an evvel onkoloji kliniğine görünmemiz gerektiğini söyledi. Billur, bunu duyduğunda çok üzülmüştü, yıkılmıştı. Benim de başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sonuna kadar çaba etmeniz gerekiyor.”
“TÜMÖRLERDE GERİLEMELER OLUYORDU”
Kalkavan’ın kanser uğraşını anlatan Buğra Bahadırlı, “Çok enteresandır ki, tetkiklerinden iki gün sonra karaciğer tümörü ilerlemeye başladı, hayatımıza kırmızı reçeteli ilaçlar girdi. O vakit kanserle uğraşan birinin nasıl kahırlar çektiğini, nasıl uykusuz geceler yaşadığını anlamaya başladım, gerilimi başladı. Biz gerçek tedaviyle, bu süreçleri çoğunlukla durdurmuştuk. Sonraki süreçte bu sürece sürüklenen vakte kadar, iki üç haftaya kadar tabip çok düzgün bir yol aldık, sana son tetkikimi, yapıp resmi açıklamayı yapacağım demişti. Tümörlerde gerilemeler oluyordu, gücü çok güzeldi, bacakları, kolları tekrar çalışmaya, tartı kaldırmaya, yürüyüşlerine başlamıştı” halinde konuştu.
“KALBİ DAYANAMADI”
Son süreçte yaşananları aktaran Buğra Bahadırlı, “Sonrasında bir enfeksiyon süreci başladı, kemoterapi portu kullanıyorduk. Hastaneler enfeksiyonlar açısında riskli, güçlü bakteriler ve mantarlar oluyor. Buraya, porta bir mantar yerleşmiş. Mantarın tedavisi de uzun bir süreç. Ağır bir enfeksiyon süreci yaşadı, tabipler tedbiri alarak çok kuvvetli ilaçlarla müdahale etmiş lakin dirençli bir mantar olduğu için tedavi işe yaramamış. İki haftalık bir enfeksiyon sürecine girdi, bedeni çok dirençliydi, görmeliydiniz. Lakin sonunda dayanamadı, ağır bakıma aldık, kalbi dayanamadı” sözlerini kullandı.
“BEN ÖLÜRSEM O ÇOK YALNIZ KALIR”
Konuşması esnasında gözyaşlarına hakim olamayan Buğra Bahadırlı, “Dün Seren Serengil’le konuştum, kendi ortalarında da konuşuyorlar süreci, en son Billur ‘Eve dönmem lazım, Buğra’yı bırakmamam lazım zira ben ölürsem o çok yalnız kalır’ demiş. Çok haklı. Acıyan yer orası, acıtan da kendi kişiliğim onun tarafında bir eza olduğunu düşünmüyorum. Bir laf vardır, ‘Ölüm hayatı bitirir alakayı değil’ devam edecek mutlaka” diye konuştu.
Sanatçının yakın dostu Hamdi Alkan da “Son anına kadar sokaktaki beşerler, sokak hayvanları, canları için en makus vakitte paylaşım yapıyorsa bu onun ne kadar güzel insan olduğunu gösterir. Ben buraya onun düzgün bir insan olduğunu ifa etmek için geldim. Beklemiyordu bunu, bu türlü bir şeyi, hayat dolu bir insandı. Öteki bir şey gelişti, kanser domino üzere bir öykü, siz onu düzgünleştirirken bedeninizde öteki bir şey oluyor. Çok üzüldüm, başımız sağ olsun” dedi.
İkindi vakti kılınan cenaze namazının akabinde Billur Kalkavan’ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
