Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 tarihinde PKK’li teröristler, 33 sivil yurttaşı katletti. O devir yürütülen soruşturmanın akabinde 20 kişi hakkında dava açıldı. İzmir’de Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen davada, 2 kişi hakkında mahkumiyet kararı çıktı.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 2019’da belgeyi tekrar açtı. 3 yıllık titiz çalışma sonucu yeni kanıtlara ulaşıldı. Katliamda sorumluluğu bulunduğu ve terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları belirtilen 21 kuşkulu tek tek tespit edildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerden S.T. gözaltına alındı, başkalarına ise ulaşılamadı. S.T., çıkarıldığı mahkemece isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı. Firari 20 kuşkulu hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı.
Soruşturmanın tamamlanmasının akabinde S.T. ile katliamda sorumluluğu bulunan ve PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen firari A.Ç., A.T., C.Ş., D.K., D.S., E.M., E.K., F.Y., H.S., H.A., H.Y., İ.H.A., İ.T.Y., M.İ., M.D., M.A., N.Ö., S.Ö., S.T., Ş.Ö. ve Ü.B. hakkında ‘Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını, devlet yönetiminden ayırmaya çalışmak’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, daha evvel birçok farklı hareketlere katılan terör örgütü üyelerinin de sözlerine yer verildi.
DAVANIN BİRİNCİ DURUŞMASINDA ‘ÖCALAN GELSİN’ TALEBİ
Sanıkların yargılanmasına bugün Erzincan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada, İstanbul Adliyesi’nden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tutuksuz sanık S.T. ile 4 şahit dinlendi. S.T. savunmasında, suçlamaları reddederek akında kendisinin olmadığını öne sürdü. Mahkeme heyeti, 38 mağdurdan 15’inin de tabirini aldı.
Mahkeme devam ederken verilen ortada açıklama yapan mağdurların avukatı Kadir Kartal, “2 Temmuz 1993 Madımak ve maalesef 5 Temmuz 1993 Başbağlar etnik ve inanç ekseninde emperyalistlerin gölgesinde gelişen iki acı hadisedir. Aslında tüm Türk Milleti evlatları etnik ve inanç ekseninde bu olaydan uzaklaşarak Türk vatanının bütünlüğü, Türk Milletinin birliği, dirliği, refah ve huzuru Türk Devleti’nin sonsuzluğu ve gelecek kuşaklarımızın insanca yaşaması için uyanık olmaya davet ediyorum. 21 sanığın hızla tutuklanmasını bekliyorum. İsimli denetim koşulu ile hür bırakılan kişinin tutuklanmasını istiyoruz. Tutuklandığı vakit birçok zevat ortaya çıkar. Şu anda kaçıyor. Mevcut tabirlerde bile zımnen bu işin içinde. En kıymetlisi Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi 1999/21 temel sayılı dava belgesinin bu dava belgesinin içine girecek zira PKK terör örgütünün kurucusu, yöneticisi, lideri olan zevatın bu dava da yargılanmasını talep ediyorum. Adaletin tecellisi ismine Abdullah Öcalan’ın bu davaya gelmesi gerekir. Zira zati adada da söz ettiği üzere Şemdin Sakık’ın da iddianamedeki tabiri bu durumu açık ve net ortaya koyduğu üzere PKK terör örgütünün zati kurucusu, yöneticisi ve lideri hala başkanlığı devam etmektedir. Türk Milletine sesleniyorum. Ulu Türk Milletini yönetme tezinde vazifeli olanlar devlet ve millet uğraşında ininde ne değerine olursa olsun terör yok edilmelidir” diye konuştu.
“KATİLLER BULUNSUN, CEZALANDIRILSIN”
Olayın mağdurlarından o devir 12 yaşında olan Mehmet Kaya (41), “30 sene sonra gelen geç kalınmış bir adalet için de biz kendi savaşımızı vermeye devam ediyoruz. Katiller bulunsun, cezaları yerine gelsin. Bu bizim içimizi hiçbir vakit soğutmayacak. Katliamda 12 yaşındaydım. Hala acısını yaşıyoruz. Hala birinci günkü üzere acısını yaşıyoruz. Bizim acımızı hiçbir şey dindiremeyecek. Katiller bulunsa da dinmeyecek lakin biz davacı olamaya devam edeceğiz. Hakkımızı arayacağız. Şikayetçi olacağız” dedi
Yaklaşık 6 saat süren duruşmanın akabinde mahkeme heyeti, S.T.’nin tutuksuz yargılanmasına ve yurt dışı yasağı konulmasına karar verip dava belgesindeki eksikliklerin tamamlanması için davayı 19 Aralık’a erteledi
