DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul’da Kalkınma Seferberliği Aksiyon Planı’nı açıkladı.
Küçükçekmece’de bulunan Kibrithane’de düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Babacan, 16’ncı aksiyon planını açıkladıklarını belirterek “Bu aksiyon planları günü geldiğinde bakanların, müsteşarların önüne konulacak. Haydi arkadaşlar, konut ödeviniz bunlardır; çalışmaya başlıyorsunuz denilecek hareket planları. Yani işi bilen, tekniğini bilen, o işi başında olan, içinde olan insanların alıp uygulayacağı hareket planları. Bunu hazırlamak da herkesin harcı değil” dedi.
Babacan, şunları kaydetti:
Bizden diğer da aslında bugüne kadar bu türlü bir şey yapabilen yok. Geçmişte de olmadı ve hareket planları seçimlerden sonra kurulacak hükümetin, hükümet programının uygulanmasıyla alakalı dokümanlar. Takvime bağlanmış dokümanlar ve ülkemizin her alandaki problemlerinin tahlillerini ayrıntılarıyla çalışan ve bunları hareket planlarıyla ortaya koyan bir siyasi partidir biz. Hakikaten onur duyuyoruz. Türkiye siyasetinde bir prensip imza atıyoruz. Bugün 16’ncıyı açıklıyoruz lakin tamamlandığında bunların sayısı 22 olacak. İnşallah iktidar olduğumuzda da tıpkı 22 şeritli yolda ilerler üzere her alanda fakat her alanda bu hareket planlarımızı eş vakitli olarak uygulamaya başlayacağız. Sandık günü var ya sandık günü; sonuçların açıklanmasıyla birlikte bu özgür ve varlıklı Türkiye gayemize yanlışsız yola çıkacağız. Kilitli kalmış, tıkanmış tüm çarkların dönmesiyle Türkiye’nin potansiyeli açığa çıkmış olacak.
ERDOĞAN’A SERT KELAMLAR: “YAPSANA BUGÜN”
“REHAVETLE BU İŞ ASLA OLMAYACAK”
Biz çalışıyoruz, işimizi yapıyoruz ve gerçek amaçlardan, gerçek yönetimlerden bahsediyoruz. Yarının Türkiye’sinden bahsediyoruz. Dikkat edin, sanayimizi, esnafımızı ve kobilerimizi ilgilendiren atılım atağımızı tanımlarken ne dedik; bu bir seferberlik olacak dedik. Doğal bu tesadüfen seçilmiş bir kavram değil seferberlik. Bu ne demek? Topyekûn daima bir arada omuz omuza koşmak demek. Hakikaten bir seferberlik gereksinimi var. Biz bunu iktisat atılımı için bir ülke sıkıntısı olarak görüyoruz, memleket problemi olarak görüyoruz. Atılım için de bir seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Oturduğu yerden olmayacak. Rehavetle bu iş asla olmayacak. Daima birlikte koşmamız gerekiyor. Daima birlikte çalışmamız gerekiyor. Biz bu sayede Türkiye’de üretimde verimliliği tepeye taşıyacağımızı söylüyoruz. Ekonomik egemenliğimizi ve güvenliğimizi sağlayacağımızı söylüyoruz.
Ülkemizi, bölgemizin en güçlü iktisadı yapacağımızı söylüyoruz. Hatırlarsanız, iktidarımızın birinci periyodunun sonu için bir amaç koymuştuk. Demiştik ki Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtaracağız demiştik. Bu ne demek? Beş yıl içinde kişi başına düşen ulusal gelirimizi yüksek gelirli ülkeler düzeyine çıkaracağız demek. Dünya Bankası ülkeleri dört gelir düzeyine ayırıyor. Düşük gelirli ülkeler, alt- orta gelirli ülkeler, üst- orta gelirli ülkeler ve yüksek gelirli ülkeler. İşte bizim amacımız Türkiye’yi bir orta gelirli ülke hâlinden alıp yüksek gelirli ülke hâline getirmek. Orada Belçika, Danimarka Hollanda, Norveç, İsviçre var.
“TÜRKİYE’Yİ O DÜZEYE GETİRECEĞİZ”
Hani gençler akın akın gitmek istiyor ya artık. Soruyoruz nerede yaşamak istiyorsun diye, bu ülkeleri tanım ediyorlar. İşte gençlerin gitmek istediği ülkeler neyse biz Türkiye’yi o düzeye getireceğiz. Türkiye, ben kendimi bildim bileli orta gelir ülke. 30 sene evvel ODTÜ’de öğrenciyken de orta gelirliydik. Hâlâ orta gelirli ülkeden bahsediyoruz. Bir periyot 2013’te o yüksek gelirli ülkeler sonuna çok yaklaştık. 100- 150 dolar falan kaldı. Çok yaklaşmıştık ancak hukuktan, adaletten vazgeçince; istişareyi bırakınca, dürüst ve ehil takımları sistemden uzaklaştırınca eğitime de gerekli değeri vermeyince Türkiye daima korktuğumuz o orta gelir tuzağına düştü. O gün bugündür orta gelir tuzağında debeleniyor. Sahiden çok yazık. İşte orta vadeli program açıkladılar değil mi artık? Bakıyoruz, orta vadeli programda dahi Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler düzeyine çıkabilmesiyle ilgili hükümetin bir hayali yok. Yapamayacaklarını biliyorlar zira. Hukuk, adalet olmadan, düzgün işleyen bir demokrasi olmadan yüksek gelirli ülke olmak bir hayal. Onun için bizim bütün bu hareket planlarımız eş vakitli uygulanması gerekiyor.
“22 TANE HAREKET PLANI VAR”
Bir yandan yargı ıslahatını yaparken bir yandan yükseköğretimde ilerlerken bir yandan bu ay sonunda da ulaştıracağımız 3- 18 yaş eğitim programıyla ilerlerken hukuku ve beraberinde fakat ekonomiyi, endüstriyi, KOBİ’leri ilerletmek zorundayız. Bunlar farklı başka hususlar değil. Hepsi birbirinin içinde, hepsi birbirini besleyen bahisler. Gelişmiş ülke olmanın yolu bu hazırladığımız yüzlerce, binlerce adımın uygulamasından geçiyor. Bir de soruyorlar, birinci 90 günde ne yapacaksınız diye. Biz de diyoruz ki, açın bakın 22 tane hareket planı var. Her hareket planının birinci 90 günde yapılacak adımları var. Biz onları eş vakitli olarak uygulamaya başlayacağız, diyoruz. Akıllı ve denetimli bir biçimde artık gaza basmak zorundayız. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki farkı süratle kapatmak zorundayız. Bu Kalkınma Seferberliği Hareket Planı’mız, Türkiye’yi en ileri düzeye taşıyacak atılımlarla dolu. İstihdamdan ihracata, global rekabetten büyümeye kadar 10 temel gayesi belirledik ve Türkiye’nin bir fikir üretim üssü olması için kollarımızı sıvadık. Hazırlığımızı yaptık ve artık milletimizden yetki alma seyahatine çıkıyoruz seçime hakikat.”
“BAŞARILARINIZ ERDOĞAN’A SİLEMEYECEĞİ TWEETLER ATTIRACAK”
Eylem planını da anlatan Babacan, plana ait şu bilgileri paylaştı:
“Yatırımcıya uzun vadeli ve uygun teminatlı kredi imkanları sağlayacağız. Kamu ödemelerini tam ve gününde yapacağız. Her iş günü bin yeni sanayi istihdamı sağlayacağız. İktidarımızın birinci devrinde bir milyon vatandaşımızı endüstride yeni iş imkânlarıyla buluşturacağız. İstihdamı aranan elemanlarla büyüteceğiz. Dünyadaki dönüşümü avantaja çeviren, milletlerarası patent ve marka müracaatlarını ikiye katlayan bir aklı devreye sokacağız. Tüm bu dallardaki başarılarınız, Sayın Erdoğan’a emekliliğinde silmeyeceği tweetler attıracaktır. Bizi kutlayacağından hiç kuşkum yok. Sonuçta memleketin başarısı. Herhalde o da sevinir diye iddia ediyoruz. Esnafımızın işini büyütmesini sağlayacağız. Türkiye’yi muhteşem KOBİ ile tanıştıracağız. DEVA Partisi iktidarında, dünyayla rekabet eden en az 100 bin Üstün KOBİ’miz olacak. Altını çiziyorum, döviz kazanan 100 bin harika KOBİ.”
