Aksa’daki gelişmeler sonrasında Arap Birliği, Ürdün, Filistin ve Mısır ile koordineli olarak “daimi delegeler (21 ülke) düzeyinde” acil olarak toplandı.
Toplantının akabinde yayınlanan açıklamada, “İsrail işgal güçlerinin mübarek Mescid-i Aksa’da ibadet eden savunmasız Müslümanlara karşı işlediği kabahatleri şiddetle” kınandı.
Açıklamada, “Bu cürümler ramazan ayının son günlerinde tehlikeli bir biçimde tırmandı ve Aksa’da ibadet edenler ortasında yüzlerce kişinin yaralanmasına, tutuklanmasına, baskınlara ve aşırılık yanlılarının Mescid-i Aksa’nın kutsallığına taammüden saygısızlık etmesine yol açtı” sözlerine yer verildi.
Arap Birliği, “İsrail’in Müslümanların ve Hristiyanların kutsal yerlerine yönelik her türlü ihlalini, bilhassa de mübarek Mescid-i Aksa’nın mevcut tarihi ve yasal statüsünü değiştirmeyi, vakit ve yer olarak bölmeyi amaçlayan girişimlerini” reddettiğini kaydetti.
Başta Mescid-i Aksa olmak üzere Kudüs kentinde Müslümanların ve Hristiyanların kutsal yerlerindeki ibadet özgürlüğünü baltalayan bu kabahat ve uygulamaların sonuçlarından işgalci güç olarak İsrail’in sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, bu taarruz ve hataların inananların hislerine yönelik bir provokasyon olarak görüldüğü ve bir şiddet sarmalını ateşleme tehdidi taşıdığı ikazında bulunuldu.
Açıklamada, İsrail’in saldırganlığını derhal durdurmak, Filistin halkına memleketler arası müdafaa sağlamak ve ibadet özgürlüğünü korumak maksadıyla BMGK da dahil olmak üzere BM’ye yasal, ahlaki ve insani sorumluluklar üstlenme daveti yapıldı.
Ayrıca, “BM, İnsan Hakları Kurulu ve UNESCO’daki Arap kümelerine, işgal altındaki Kudüs’teki sistematik İsrail taarruzlarına karşı koymak ve durdurmak için istişareleri ve gerekli tedbirleri başlatma” daveti yapılan açıklamada, Birliğin “İsrail’in saldırgan planlarındaki gelişmeleri takip etmek” gayesiyle kurulunu daimi oturum halinde tutmaya karar verdiği aktarıldı.
Ürdün, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya akınlarını görüşmek üzere Arap Birliği’ni acil toplantıya çağırmıştı.
NE OLMUŞTU?
Fanatik Yahudi yerleşimcilerin “Pesah Bayramı” nedeniyle Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme davetleri üzerine gece teravih namazının akabinde bir küme Filistinli Mescid-i Aksa içindeki Kıble Mescidi’ne sığındı.
İsrail güçleri, sahur vaktinde Aksa’ya düzenlediği baskın sırasında, Kıble Mescidi’ne sığınanlara şiddet kullanarak müdahale edip kutsal mabedi “savaş alanına” çevirdi. İsrail güçlerinin baskını sabah namazının akabinde da devam etti.
Baskınlarda, 450’den fazla Filistinli gözaltına alınmıştı.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskının akabinde abluka altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail istikametine roketler atıldı.
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, Sderot kenti tarafına 5 roket atıldığı, bunlardan dördünün hava savunma sistemleri tarafından imha edildiği, bir roketin de açık toprağa düştüğü belirtildi.
İsrail uçakları, roketlere karşılık Gazze Şeridi’nin batısında iki noktaya hava saldırısı düzenledi.
