ZDF Magazine Royale programının sunucusu Alman komedyen Jan Böhmerann 8’i Türk 10 kişiyi öldüren ırkçı NSU örgütüne ait “gizli” olarak sınıflandırılan dokümanları ifşa etti.
DW Türkçe’de yer alan habere nazaran, Alman komedyen Jan Böhmermann’ın sunuculuğunu yaptığı hiciv programı “ZDF Magazine Royale” programı “Frag den Staat” (Devlete sor) platformu ile birlikte Almanya’nın Hessen eyaletinde “gizli” olarak sınıflandırılan NSU evraklarını açıkladı.
Belgeleri ifşa eden Böhmermann, “Kamuoyunun, yüz yıl boyunca ‘gizli’ kalması gereken bu evraklarda ne olduğunu bilmeye hakkı olduğuna inanıyoruz” açıklaması yaptı.
Böhmermann, Twitter hesabında yaptığı açıklamada, kaynaklarını korumak için evrakların büsbütün deşifre edildiğini ve dijital iz kalmaması hedefiyle yeni bir evrak oluşturulduğunu belirtti.
BELGELERDE NE YER ALIYOR?
İfşa edilen evraklarda, Almanya’da 2000-2007 yılları ortasında 8’i Türk, 1’i Yunan, 1’i de Alman polis olmak üzere 10 kişiyi öldüren ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne ait Hessen eyaleti Anayasayı Muhafaza Dairesi tarafından yürütülen incelemenin sonuçları yer alıyor. Almanya’nın iç istihbarat örgütü Anayasayı Muhafaza Dairesi’nin hazırladığı “nihai raporun” 20 Kasım 2014 tarihli olduğu dikkat çekiyor.
“ZDF Magazine Royale” programı “Frag den Staat” tarafından oluşturulan ifşa platformunda dokümanlara ait olarak, Hessen Anayasayı Muhafaza Dairesi’nin çalışmalarının “şüphe doğuran” bir tablo ortaya koyduğu söz ediliyor. Platformda, “Özellikle Almanya’da 90’lı yıllarda ırkçı şiddetin yükseldiği, çok sağcıların Almanya genelinde hücumlar planladığı ve sokak ortasında dünya görüşleri kendilerine uymadığı için insanları öldürdüğü bir dönemde” kelam konusu kanaatin oluştuğu belirtiliyor.
NSU’nun da bu periyotta radikalleştiğinin belirtildiği açıklamada, “Belgelerde bu periyotta Anayasayı Müdafaa Dairesi’nin kapsamlı halde bilgi topladığı görülüyor lakin elde hangi bilgi ve evraklar olduğuna dair genel bir kıymetlendirme yapılmadığı ve toplanan bilgilerin bir sonuç ortaya koymadığı görülüyor” deniliyor.
“BELGELERE NE OLDU?”
Açıklamaya nazaran, raporda Anayasayı Muhafaza Dairesi’nin çok sağla çaba ünitesine ilişkin 500’den fazla evrakın ortadan kaybolduğu tabiri yer alıyor. Platformda, “Kaybolan evraklara ne oldu? Bu dokümanlarda ne vardı? Bilinmiyor. Hessen Anayasayı Muhafaza Dairesi, soruşturmanın 10 yıl akabinde bize 541 değil 201 dokümanın kaybolduğu açıklaması yapıyor” deniliyor.
Hessen Anayasayı Muhafaza Dairesi’nin NSU evraklarına ait Alman kamuoyunda uzun müddettir tartışma yürütülüyordu. Birinci etapta 120 yıl “gizli” olarak sınıflandırılan evrakların saklılık müddeti kamuoyu baskısı üzerine 30 yıl indirilmişti. Almanya’da evrakların açıklanması için imza kampanyaları başlatılmış, kampanyalarda dokümanların açıklanmasının NSU cinayetleri ve NSU’nun 2019 yılında ırkçı bir cinayete kurban giden Kassel Valisi Walter Lübcke’nin vefatı ile ortasında mümkün irtibatları ortaya çıkarabileceği savunulmuştu.
Hessen İçişleri Bakanı Peter Beuth 2021 yılının Mayıs ayında yaptığı açıklamada, evrakların açıklanmaması kararını savunmuş ve “İstihbarat servislerimiz için çalışma biçimlerinin herkes tarafından bilinmemesi büyük ehemmiyet taşıyor” demişti.
HESSEN NEDEN DEĞERLİ?
NSU’nun işlediği cinayetlerin ikisinin Hessen eyaleti ile direkt irtibatı bulunuyor. NSU’nunilk kurbanı çiçekçi Enver Şimşek Nürnberg’de öldürülmüş olsa da Hessen’in Schlüchtern beldesinde yaşıyor ve işlerini de buradan yürütüyordu. NSU’nun son kurbanı Halit Yozgat ise Hessen’e bağlı Kassel’de öldürülmüştü.
Hessen eyaleti daha sonra daaşırı sağcı yapılanmalarla gündeme geldi. Çok sağcı NSU örgütüne yönelik davanın sona ermesinin akabinde 2018 yılında Hessen’de NSU 2.0 imzasıyla tehdit mektupları gönderildiği ortaya çıkmıştı. Bu soruşturma kapsamında eyalette misyon yapan çok sayıda polis misyondan alınmıştı. Ayrıyeten 2021 yılında Hessen eyaletinde misyonlu 49 polisin de çok sağcı sohbetlere katıldığı ortaya çıkmıştı.
10 kişinin mevti ve çeşitli bombalı akın ve banka soygunlarından sorumlu olan ırkçı terör örgütü NSU’nun hayattaki tek üyesi Beate Zchaepe NSU’nun yargılandığı davada ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırılmıştı. Örgütün öteki iki üyesi olduğu bilinen Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt ise gözaltına alınmalarını engellemek için 2011 yılında intihar etmişlerdi.
