Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Lösemi Lenfoma Miyelom Derneği İdare Şurası Lideri Prof. Dr. Muhit Özcan, hematolojik kanserlerin lösemi, lenfoma ve miyelom olmak üzere 3 başka başlıkta incelendiğini söyledi.
Lösemilerin tipik kan kanseri, lenfomaların lenf bezi kanserleri, miyelomun da kemik iliği kanseri olarak bilindiğini aktaran Özcan, çevresel etmenler ve ortalama hayat mühletinin uzaması nedeniyle yaşlı nüfusun artışı üzere çeşitli faktörlere bağlı olarak, hematolojik kanserlerin görülme sıklığının artmasına rağmen, tıbbi teknolojideki gelişmelerle tedavi muvaffakiyetinin da büyük oranda yükseldiğini vurguladı.
“BİR ARTIŞTAN KELAM EDİLEBİLİR”
Özcan, “Son yıllarda, kan kanserlerinde bir artıştan kelam edilebilir. Buna karşın kan kanserlerinde tedavi muvaffakiyetindeki artış, görülme sıklığındaki artışa nazaran daha fazla olmaktadır. Örneğin, 1980’li yıllarda hasta kaybetme mümkünlüğü yüzde 90 olan bir çeşit kan kanserinde, son 20 yılda tedavideki gelişmeler sayesinde oran bilakis dönerek yüzde 90 muvaffakiyete ulaşıldı” diye konuştu.
Hematolojik kanserlerin nedenlerinin de büyük oranda öteki kanserlerle benzeri olduğuna işaret eden Özcan, kelamlarına şöyle devam etti:
“Genetik yatkınlık, kanser gelişiminde varsayım edilenden çok daha az kıymet taşır. Tüm kanserlerin en fazla yüzde 10’u genetik geçişlidir. Bunun dışında çevresel faktörler çok daha ön plandadır. Bunun için 3 tane yüksek risk yaratan faktör var.
Bunlardan biri sigara ve tütün eserlerine maruz kalmak, oburu alkol tüketimi ve bir oburu ise çok kilo yani obezitedir. Buradan yola çıkıldığında tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 40’ı önlenebilir sebeplere bağlıdır. Sigara, alkol ve obezite, kan kanserlerinin gelişmesinde risk faktörleridir. Şayet bu risk faktörleri ortadan kaldırılırsa görülme riski kesinlikle azalacaktır.”
Özcan, sağlıklı hayatın en değerli şartlarından birisinin kâfi fizikî aktivite olduğunu vurguladı. Çok kilo olarak bilinen obezitenin birçok kanserin gelişiminden sorumlu olduğuna dikkati çeken Özcan, “Yapılan araştırmalar, obezitenin 11 farklı kanserin riskini artıran kıymetli bir faktör olduğunu gösterdi.” dedi.
“KANSER RİSKİNİN AZALDIĞI MANASINA GELMEKTE”
Düzenli idmanla birçok kanserin görülme sıklığının azalabildiğinin belirlendiğini anlatan Özcan, şunları kaydetti:
“Haftada 150 dakika yapılan idman, fizikî aktivite için kafidir. Fakat herkesin bunu yapacak vakti olmayabilir. Son yapılan bir çalışma ile günde 8 dakikalık tempolu idmanın de sıhhatin korunması için kâfi olabileceği belirlendi.
Sonuçları, Amerikan Tıp Kurumu’na ilişkin bilimsel mecmuada geçen hafta yayımlanan bilimsel araştırmaya, 3 bin sağlıklı orta yaşlı birey katıldı. Haftada en az 2 gün 8 bin adım yürümekle rastgele bir nedene bağlı vefat riskinin yüzde 15 oranında azaldığı ortaya kondu. Bu da muhtemel kanser riskinin azaldığı manasına gelmektedir.”
