Alerjinin çocukluk çağında sıklıkla görülen bir sorun olduğunu söyleyen Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, ailelerin bu problemle karşı karşıya kaldıklarında büyük panik yaşadıklarını söz etti. Dr. Kafi, birçok halde belirti verebilen alerjide en sık görülen belirtileri şöyle sıraladı:
“KANLI DIŞKI, KİLO ALAMAMA, DERMATİT…”
Pediatri tabiplerinin alerjik olduğundan şüphelendiği çocuklara kesinlikle kan analizi yaptığını belirten Dr. Kafi, “Hastanın kan tahlilinde Ige, Eozinofil üzere bedeller bakılmalıdır. Bilhassa küçük bebeklerde kanda alerjenlere karşı spesifik Ige tahlili yapılabilir. Her yaşta yapılabilen ama biraz daha büyük çocuklarda yapılması daha pratik olan ön kolda ya da sırt bölgesinde uygulanan deri alerji testi kesinlikle uygulanmalıdır. Bu testlerde hastanın alerjik bünyesi olup olmadığına ve neye karşı alerjisi olduğuna bakılır.
Kan tahliliyle yapılan tetkiklerden evvel rastgele bir perhiz ya da kullanılan ilaçların kesilmesi gerekmiyorken, cilt alerji testinden evvel kullanılan antihistaminik içeren ilaçlar (antialerjik ilaçlar, soğuk algınlığı ilaçları) en az 5 gün öncesinden kesilmelidir. Bilhassa astımı olan çocukların birçoklarında alerji de saptanmaktadır. Çoğunun da mesken tozu, mesken tozu akarları, küf, polen, hayvan tüyü ve bitkilere karşı alerji kelam konusu olabilir” dedi.
“BURUN SPREYİ BÜYÜMEYİ OLUMSUZ ETKİLEMİYOR”
Alerji tedavisinin hastanın gösterdiği belirtilere nazaran düzenlendiğini söyleyen Dr. Kafi, “Ve muhakkak basamaklara nazaran uygulanır. Cilt döküntüsü (kurdeşen, ürtiker) olan hastaya etkenler biliniyorsa diyet ve tedbirler yanında antialerjik ilaçlar verilir, lokal sürülen krem ve losyonlar daha çok egzaması olan (atopik dermatit) hastalara önerilir. Kimi hastaların alerji belirtileri saman nezlesi denilen hastalık tablosuyla karşımıza çıkmaktadır.
Burun kaşıntısı, tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kaşıntı halinde olabilir. Bu hastalara ağızdan alınan antialerjik ilaçların yanında göz damlaları ve burun spreyleri verilir. Burun spreylerinin büyümeyi etkilediği üzere halk ortasında yaygın bir inanç mevcut, bu ilaçların içerdiği kortizol ölçüsü çok düşük ve burun mukozasından emilimi ihmal edilir ölçüde olduğundan bedende genel (sistemik) bir tesir oluşturmadığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Şayet hasta medikal tedaviye cevap vermiyorsa alerji tedbirleri yine gözden geçirilmeli ve gerekirse tekrar alerji testi yapmalıdır.
Genelde bu tıp hastalara toz ya da çiğneme tableti formunda alınan bir üst basamak tedaviye geçilir ve genelde riskli aylarda nizamlı bir formda kullanılır. Ağır seyreden ve ilaç tedavilerine karşılık vermeyen hastaların çocuk alerji uzmanı uygun gördüğünde aşı tedavisine başvurulabilir. Hastanın astım bulguları mevcut ise üstte bahsettiğimiz tedavilerin yanında teneffüs yolundan alınan ilaçlar da eklenir. Bu ilaçlar inanıldığı üzere bağımlılık yapmaz, büyümeyi etkilemez, erken ergenliğe sebep olmaz, tedavilerin tabibin önerdiği halde ve sıklıkla kullanılması çok önemlidir” diye konuştu.
Dr. Kafi, ailelerden şunlara dikkat etmelerini istedi:
“1. Çocuğunuzun hassas olduğu besinleri katiyetle vermeyin, konutta bulundurmamaya çaba edin.
2. Çocuğunuzun konut tozu ve akarlarına karşı alerjisi varsa bilhassa yatak odasından kumaş eşyaların ve halıların uzaklaştırılması: akarlar yün olsun olmasın her türlü kumaş içinde yaşarlar, “Kuş tüyü ve kaz tüyü materyaller de temel olarak akar barındırdıkları için sakıncalıdır.
4. Yatak çarşafları en az 15 günde bir 60C’ın üzerinde yıkanmalı
5. Yatak odasından ve konuttan peluş oyuncakların büsbütün uzaklaştırılması gereklidir.
6. Konutunuzda ve etrafınızda sigara içilmesine asla müsaade vermeyin.
7. Çocuğunuz parfüm, talk pudrası, saç spreyi ve boya üzere kuvvetli koku ve spreylere maruz kalmasın.
8. HEPA filtresi içeren elektrik süpürgeleri kullanın. Şayet imkanlar bu süpürgelerin alınmasına el vermiyor ise, süpürme süreci esnasında akar alerjisi olan bireyin ortamda bulunmaması gereklidir.
9. Akarların ölmesini sağlayan; bazen yıkanan çamaşırlara katılması, bazen de ortam paklığı için kullanılması önerilen kimyasalların aktifliği kanıtlanmamıştır. Bu nedenle kullanılmaları önerilmez.
10. Mesken tozu akarı alerjisi olan çocuğun odasının güneş gören ve çok güzel havalandırılan bir oda olması uygun olur. Odalara hava filtreleri konmasının hiçbir faydası yoktur. Zira akarlar ve onların alerjiye neden olan kısımları havadan daha ağırdır ve havada asılı kalmayıp yere çökerler. Bu nedenle hava filtrelerinin faydası olmaz.
11. Ülkemizde sıklıkla önerilen bir uygulama çocukların odasında buhar olmasıdır. Buhar uygulaması, akar alerjisi olan çocuklarda sakıncalıdır, ama nem oranı çok düşük olan bölgelerde kullanılması tavsiye edilir.
12. Hayvanlara alerjiniz varsa ve meskeninizde hayvan bulunmasına mahzur olamıyorsanız hiç olmazsa yatak odanıza sokmayın ve yatak odasının kapısını daima kapalı tutun.
13. Küf alerjisi olanlar; küflü yüzeyleri çamaşır suyu içeren bir paklık unsuru ile silin.
14. Polen alerjisi olanlar; polen mevsimi boyunca havalandırmayı sabahın çok erken saatlerinde ya da gece yapabilirsiniz. Alerji mevsimi başlamadan evvel alerji ve astım tedavinizde rastgele bir ayarlama gerekip gerekmediği konusunda hekiminize danışın.”
