Yurttaşlar, hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde hastaları için ağır bakım servislerinden faydalanmakta zorluklar yaşıyor. Sevk için 112’yi arayan yurttaşlar çoğunlukla hiçbir ağır bakım ünitesinde yatak olmadığı karşılığıyla karşılaşıyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren hekimlerimizi buralarda istihdam ederiz, buralarda onlarla devam ederiz” sözlerinin akabinde hekim bulmakta zorlanan yurttaşlar bu defa de ağır bakım ünitesi bulmakta sorun yaşıyor. İktidar ve çevrelerince övgüler düzülen sıhhat sistemi, ağır bakım servislerinde alarm veriyor. Bu mevzuda uzmanlar sürece ait değerlendirmelerini ve tahlil tekliflerini Cumhuriyet‘e anlattı.
“BU NOKTAYA GELECEĞİNİ SÖYLÜYORDUK”
Türk Tabipleri Birliği 2. Lideri Doç. Dr. Ali İhsan Ökten yaşanan sorunun yeni olmadığını ve evvelki sıkıntıların bir devamı olduğunu belirtirken kent hastanelerinin artışının yatak ve ağır bakım artışına tesir etmediğini söyledi.
Ökten değerlendirmelerini şu formda sürdürdü:
“Sadece hastane yapılıyor, başkaları kapatılıyor. Ankara’da kent hastanesi yapıldı ancak 11 hastane kapatıldı. Yatak sayısında bir artış yok. Hem hastane hem de ağır bakım gereksinimi var. Hastalar ağır bakımda sedyede yatıyor. Bu da nitelikli sıhhat hizmetini engelleyen bir durumdur. Örneğin Cerrahpaşa ve Çapa kapatılıyor, onlara bir alternatif de yaratılmıyor. O yüzden sistem tıkanıyor. Bu yeni bir durum değil, 2002’de ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin bir sonucudur. Biz yıllardır bunun bu noktaya geleceğini söylüyorduk.“
Doktor sayısında bir sorun olmadığını sorunun istihdam ve sıhhat sisteminde olduğunu belirten Ökten şunları söyledi:
“Bakan ‘beyaz reform’ yaptık dedi lakin meseleler ağırlaştı. Öncelikle sıhhatte dönüşüm ve beyaz ıslahat işlerinden vazgeçilmesi ve basamak sistemine geçilmesi lazım. Basamak sistemine geçilmediği sürece bu sorun çözülmez. Daha evvel kapatılan hastanelerin modernize edilmesi ve hami sıhhat hizmetlerine ehemmiyet verilmesi lazım. İkinci ve üçüncü basamakta sorun çözülmez ve en kıymetli sistemdir. Kıymetli olan hami sıhhat hizmetlerini geliştirmektir.”
ÇÖZÜM PALYATİF BAKIM VE MESKENDE BAKIM HİZMETLERİ
Türk Ağır Bakım Derneği Lideri Prof. Dr. Oktay Demirkıran ise sorunun enfeksiyon ve salgın kaynaklı olmadığını, yaşlı hastaların ağır bakım sonrası servislere sevk edilemediğini belirtti. Demirkıran ayrıyeten tahlile ait şu değerlendirmelerde bulundu:
“Deprem ve salgınla ilgili bir durum değil. Covid-19 devrinde de ağır bakımların akılcı kullanımıyla ilgili değerlendirmelerimiz vardı. Palyatif bakım unsurlarının biraz daha artırılması lazım. Meskende bakım hizmetlerinin daha faal hale getirilmesi lazım. Burada temel olan ağır bakımların akılcı kullanılmasını sağlamak.”
HEMŞİRELER DE ŞİKÂYETÇİ
Yoğun bakımlardaki doluluk sıhhat çalışanlarını da olumsuz etkiledi. İstanbul’da bir özel hastanede misyon yapan ağır bakım hemşiresi, son periyotta ağır bakıma gelen hasta sayısının arttığını, pandemi periyodundaki üzere bir yoğunluk oluştuğunu belirtti.
YOĞUN BAKIM TALEBİ ARTIYOR
Yine İstanbul’da bulunan bir öteki hastanenin ağır bakım hemşiresi, son bir günde 5 hastanın geldiğini belirtti.
