Çocuk Hastalıkları Kısmından Prof. Dr. Nalan Karabayır, 1-7 Ekim Emzirme Haftası kapsamında emzirmenin hem anne hem bebek sıhhati için ehemmiyetine dikkat çekti. Prof. Dr. Karabayır, emziren annelerde kanser riskinin daha düşük olduğunu belirterek, “Anne sütü içerisindeki hususlar, annenin de DNA’sını değiştiriyor. Sağlıklı bir ömür sürmesini sağlıyor. Yalnızca bebeğe değil anneye de çok büyük yararı var. DNA’da metilasyon dediğimiz değişiklikler yapıyor. DNA’da metilasyon denilen şey epigenetik programlama, annenin etraf faktörlerden bağımsız sağlıklı bir hayat sürmesine yol açıyor. Emziren annelerde kansere yakalanma riski daha düşük oluyor. Örneğin; göğüs kanseri, kolon kanseri ve inme çağımızın en kıymetli hastalıklarından bir adedidir ve emziren annelerde yüzde 25 daha az görülmektedir” diye konuştu.
“ÇALIŞMA ORTAMLARINIZI ANNE SÜTÜ DOSTU HALİNE GETİRİN”
Sağlıklı toplumun temelinde anne sütünün olduğuna değinen Prof. Dr. Karabayır, açıklamalarına şu biçimde devam etti:
“EMZİRME ODALARI BEBEK İÇİN DİKKAT DAĞITICI OLMAMALI”
Prof. Dr. Nalan Karabayır, emzirme odalarının dikkat çekmeyecek halde tasarlanması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi:
“Emzirme odalarında olması gereken şey sessizliktir, bebeğin emerken dikkatinin dağılmaması gerekir. Emzirme odalarında annelerin bebeğin altını değiştirdikten sonra ellerini yıkayıp emzirebilmeleri için lavabo olması gerekiyor. Emzirme konusunda Avrupa ülkelerine baktığımızda oranların düşük olduğunu görüyoruz. Bilhassa ABD ve Japonya’da emziren anne oranı çok düşük, onlara kıyasla bizim toplumumuz biraz daha ileride. Mesela ABD’de fiyatsız müsaade müddetleri çok kısa hatta kimi eyaletlerde hiç yok diyebiliriz. Bebekler 15 günlükken annelerinin işe başladıklarını biliyoruz, bu yüzden oranlar çok düşük. İngiltere’de 3’üncü ayda anne sütü verme oranı yüzde 2’lerde. Emzirme oranlarının daha yüksek olması beklenen Japonya’da ise durum daha berbat zira Japonlar anne sütüne inanmıyorlar. Çin’de de emzirme oranına nerdeyse 0 denebilir. Dünyada en büyük emzirme oranı Afrika’da, bu oran yüzde 95’lerde. Dünya Sıhhat Örgütü anneleri mama vermeyin diye uyarıyor. Lakin mama firmalarının uyguladıkları kampanyaların tesiriyle gelişmiş olan ülkelerde bebekler çok sağlıklıymış üzere anne sütü yerine mamayla besleniyor. Buna bağlı olarak çocukların ileri yaşlarında obeziteye yakalandığını görüyoruz.”
