Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Beyoğlu’nda narkotik polisi tarafından gözaltına alındı. Sözünün alınmasının akabinde hür bırakıldı. Bundan iki gün sonra, “Tutanaklarda eksiklik olduğu” gerekçesiyle tekrar karakola çağrıldı. 23 Haziran 2010’da tekrar söze çağrılan Can tıpkı gün intihar etti. İntiharının akabinde annesi Hatice Can, oğlunun pantolonunun art cebinde, üzerinde çıplak aramaya maruz bırakıldığına dair sözlerin yazılı olduğu bir not buldu.
12 yıl sonra “gerçeğe muhalif uzmanlık yapma”, “resmi evrakta sahtecilik”, “resmi belgeyi bozma, yok etme” cürümlerinden dört polis ve bir eksper hakkındaki yargılamanın birinci duruşması dün İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava öncesi ‘Salonun küçük olması ‘ gerekçesiyle ailenin yakınları ve gazeteciler alınmadı. Adliye güvenliği ile yurttaşlar ortasında tartışma çıkarken, duruşma daha büyük bir salon olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı.
Duruşmaya CHP, TİP ve HDP’li milletvekilleri katıldı. Sanık Yunus Başay, Muhammed Ongun ve Onur Ülker duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Sanık eksper Zafer Kökdemir ise mahkemede yer alırken, Sanık Hakan Aydın ise mazeretli olarak duruşmaya katılmadı. Hakim, sanıklara o gün yaşananlara ait sorular yöneltirken sanıklar çoklukla çok vakit geçtiğini ve hatırlamadıklarını belirttiler. Sanıklar çıplak arama sorusuna ise adapsız bir durum olmadığını söyledi.
‘EVRAKTA SAHTECİLİK VE AZAP BİRBİRİYLE BAĞLANTILI’
Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can kelam alarak, ağabeyinin çıplak biçimde intihar ettiğini belirterek, ‘Bu kendisine uygulanan çıplak arama azabından ne kadar etkilendiğinin çok net bir ispatıdır. Yapılan azap ile evrakta sahtecilik birbiriyle temaslıdır. Yapılan azap ve evrakta sahtecilik başka ayrı değerlendirilemez’ dedi. Sanık müdafi avukatı Ayhan Baykal ise, ‘Eğer Onur Yaser Can uyuşturucu kullanmasaydı bu olaylar gerçekleşebilir miydi?’ tabirlerini kullandı. Avukat Baykal’ın beyanı üzerine mahkemede sesler yükseldi. Hakim, sanık Hakan Aydın için kent dışında olduğu için zorla getirilme suretiyle SEGBİS ile duruşmada hazır bulunmasına karar verildi. Duruşma ise 2 Aralık saat 14.00’e ertelendi.
ÇIPLAK ARAMAYI KABUL ETTİLER
Duruşmanın akabinde İstanbul Adliyesi’nin önünde bir basın açıklaması yapıldı. Avukat Mehmet Ümit Fazilet, ‘Hakan Aydın bir ilaç raporu sunarak duruşmaya gelmedi ancak bir sonrakinde zorla getirilerek duruşmada sorgulanacak. Narkotik’te çıplak aramaların rutin olduğu bunun aslında o devirde uygulandığına ait sözler de belgemizde mevcut. Bir etaptan sonra azap davası olarak devam edeceğine ve kabahatin bütün faillerinin de cezalandırılacağına inanıyoruz’ dedi. Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Ezgi Sevgi Can ise, ‘İlk kere sanıklar yargı önüne çıktı. Sanık polislerin çıplak arama ve azapla alakalı yönelttiğimiz soruları da mahkeme dinledi. Bu bile mahkemenin kolay bir sahtecilik olmadığıyla ilgili kanaat oluşturduğunu gösteriyor’ dedi.
