Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen İlim Yayma Vakfı 52. Genel Heyeti’ne katıldı.
YİNE AĞZINI BOZDU: ‘BU ASALAKLARI…’
Burada tekrar sert bir lisanla muhalefeti gaye alan ve ağzını bozan Erdoğan, “Tek parti faşizmi ile yaşayan bir avuç kendini bilmezin, sizlerin bu samimiyetinden rahatsızlık duyduğunun farkındayız. Milletin ruh kökünden beslenmeyen, güzel iş yapılmasını istemeyen bu asalakları kendi ihtirasları ile baş başa bırakıyoruz” diye konuştu.
Yapmadığı ne varsa tek tek sıralayan Erdoğan, “Demokrasimizi güçlendirdik, yasakları ortadan kaldırdık, iktisadımızı güzelleştirdik. Şu anda kişi başı ulusal gelir 10 bin 650 dolara yükseldi” kelamlarını kullandı.
AYNI MAĞDURİYETE SIĞINDI
Erdoğan ayrıyeten “Başörtülü kızlarımızı biz unutamayız. Sakalından giysisinden ötürü horlananları unutamayız. Askerdeki torunlarının yemin merasimlerine katılamayan ninelerimizi unutamayız” diyerek tekrar başörtüsü mağduriyetine sığındı.
DİKKAT ÇEKEN ’14 MAYIS’ MESAJI
14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlere ait de konuşan ve seçimler için ‘tarihi bir yol ayrımı’ benzetmesini yapan Erdoğan, şu kelamları kullandı:
- “14 Mayıs tam manasıyla tarihi bir yol ayrımına dönüşmüştür. Terör örgütlerinden global menfaat odaklarına kadar tüm şer şebekeleri, 14 Mayıs’a kilitlenmiş durumda. Bu hakikati Türkiye ile hesabı olan herkes görüyor. Terör örgütleriyle el ele, omuz omuza yürüyen bu insanlardan ülkemize, milletimize, vatanımıza bir yarar gelebilir mi?”
- “Terör örgütleriyle bunlar kucak kucağa, dirsek dirseğe ve hala onlarla bu görüşmeleri yapmak suretiyle ülkemize ne kazandıracaklar? 3-5 oy daha fazla kapmak için bölücü örgütün siyasi uzantıları dahil marjinal yapılarla iş tutmaktan çekinmeyenlere, milletin geleceğini emanet edemeyiz.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satırlar şu biçimde:
* Bizleri bir ortaya getiren, hasret gidermemize vesile olan herkese teşekkür ediyorum. 1973’ten beri vakfımızın çatısı altında, fisebilillah hizmet etmiş tüm gönüllülerimize, hayırseverlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu sene milletçe bir tarafta 11 ayın sultanı ramazana ulaşmanın sevincini, öbür tarafta zelzelede 50 binin üzerinde canımızı yitirmenin hüznünü birlikte yaşıyoruz.
* Pek çok zorluğa karşın Maraşlı ve Hataylı vatandaşlarımızın hayata tekrar tutunma azmine şahsen şahit olduk. Hepimizin depremzedelerimizin yanında olması, bu sıkıntı günlerinde onları yalnız bırakmaması gerekiyor. Vakfımızın tüm gönüldaşlarına samimi çabaları, fedakarlıkları hasebiyle tebriklerimi iletiyorum.
* Burada şu gerçeğin altını çizerek tabir etmek istiyorum. Bizler dayanışmanın gücüne inanan bir ümmetin mensuplarıyız. Komşusu açken tok yatmayı zül sayan bir medeniyetin ümmetleriyiz. Anadolu insanı elindekini ve avucundakini muhtaçlık sahipleri ile paylaşmayı sürdürüyor. Arama kurtarmadan besin ve erzak teminine, barınmadan depremzedelerimize maddi manevi takviye verilmesine kadar her alanda vakıflarımız etkin formda alanda koşturuyorlar.
“ASALAKLARI KENDİ İHTİRASLARI İLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUZ”
* Kalbinde haset olan, düşmanlık olanlarla yüreği milleti, insanlık için çarpanların farkı burada da görülüyor. Tek parti faşizmi ile yaşayan bir avuç kendini bilmezin, sizlerin bu samimiyetinden rahatsızlık duyduğunun farkındayız. Milletin ruh kökünden beslenmeyen, güzel iş yapılmasını istemeyen bu asalakları kendi ihtirasları ile baş başa bırakıyoruz. Sarsıntı bölgesinde yaşayanlar başta olmak üzere insanımız kimin ne yaptığını pek yeterli görüyor.
“YARINA ÇIKIP ÇIKMAYACAĞIMIZI BİLMİYORUZ”
* Mazlumları asla yalnız bırakmayacak, aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Ayaklarını, kollarını kaybeden Aleyna’mız var. Aleyna annesini ve babasını da kaybetti. Ne büyük bir imtihan. Bütün bu imtihanları aşacağız. Son günlerde daha yeterli anladık ki aslında hepimiz birer faniyiz, bir can taşıyoruz onun da ne vakit alınacağını bilmiyoruz. Yarına çıkıp çıkmayacağımızın bilgisine sahip değiliz. Aslolan Allah’ın verdiği can emanetini hakkıyla teslim etmek ve gök kubbede beğenilen bir seda bırakmaktır.
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YENİ MUŞTULAR VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
* Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Türkiye için Türk Milleti için çok değerli projelere imza attık. Cumhuriyet mitinglerinden Seyahat olaylarına alçak darbe teşebbüsüne kadar kaç saldırıyı boşa çıkardık. Demokrasimizi güçlendirdik, yasakları ortadan kaldırdık, iktisadımızı güzelleştirdik. Şu anda kişi başı ulusal gelir 10 bin 650 dolara yükseldi. Karadeniz gazı konusunda son evreye geldik. Önümüzdeki günlerde milletimize yeni muştular vermeyi sürdüreceğiz.
YİNE BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURİYETİNE SIĞINDI
* Hem asrın felaketiyle gayret ediyor hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz. TOGG’un teslimatları başlıyor. İHA’mızı, SİHA’mızı yaptık. En üst segmentte jet uçağımızı yaptık. Başörtülü kızlarımızı biz unutamayız. Sakalından giysisinden ötürü horlananları unutamayız. Askerdeki torunlarının yemin merasimlerine katılamayan ninelerimizi unutamayız.
* Hayata geçirdiğimiz sessiz ihtilallerle kast sistemini ortadan kaldırdık. Burası çok değerli. Sultanahmetteyiz üstat konuşuyor. Konuşmasında ‘Ayasofya açılacak hem de o denli açılacak ki adeta sayfalar açılırcasına açılacak’ diyor.
MİLLET İTTİFAKI’NI AMAÇ ALDI
* Altılı masada onları görüyorum, bulundukları gaflet uykusundan bir an evvel uyanmalarını tavsiye ediyoruz. Ayasofya’nın, Büyük Çamlıca Camii’nin yanı sıra Taksim Camii’ni yaparak İstanbul’un sembollerinden biri haline getirdik. Birisi dolduramazlar Çamlıca’yı dedi, tıklım tıklım doldu.
ERDOĞAN YAZICIOĞLU’NU ANDI
* Necmettin Erbakan’ı rahmetle yad ediyorum. Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi de rahmetle anıyorum. Rabbim Erbakan hocamızı ve Muhsin kardeşimizi cennetiyle, cemaliyle eylesin.
“14 MAYIS TAM MANASIYLA TARİHİ BİR YOL AYRIMI”
* 14 Mayıs tam manasıyla tarihi bir yol ayrımına dönüşmüştür. Terör örgütlerinden global menfaat odaklarına kadar tüm şer şebekeleri, 14 Mayıs’a kilitlenmiş durumda. Bu hakikati Türkiye ile hesabı olan herkes görüyor. Buraya gelmeden evvel Sayın Putin ile görüşmem oldu. Sayın Putin de Ukrayna ile gayrette bilhassa bizim arabuluculuğumuzu takdirin yanında onlar da Türkiye’deki seçimi nasıl takip ettiklerini dinledim.
* İstedikleri şey şu, tarım koridoruyla ilgili, buğdaydaki sayı ve bizden istedikleri, bilhassa az gelişmiş ülkelere bilabedel biz buğdayı gönderiyoruz, sizler de bunları una çevirip yoksul fukara Afrika ülkelerine bir an evvel ulaştırın. Rusya neyi takip ediyor, bizdeki birtakım çevreler neyi takip ediyor. Bunlar çok kıymetli.
* Terör örgütleriyle el ele, omuz omuza yürüyen bu insanlardan ülkemize, milletimize, vatanımıza bir yarar gelebilir mi? Terör örgütleriyle bunlar kucak kucağa, dirsek dirseğe ve hala onlarla bu görüşmeleri yapmak suretiyle ülkemize ne kazandıracaklar? 3-5 oy daha fazla kapmak için bölücü örgütün siyasi uzantıları dahil marjinal yapılarla iş tutmaktan çekinmeyenlere, milletin geleceğini emanet edemeyiz. Bu sinsi niyetlerini de beyanatları ile ortaya koyuyorlar. Artık tek gayemiz var, o da ülkemizin menfaatleri. Tek kaygımız kendi insanımızla birlikte mazlum ve mağdurların umutlarını boşa çıkartmamaktır.
