En fazla hamsi ihracatı yapılan ülkeler sıralaması geçen yıl olduğu üzere bu yıl da değişmezken, 2 milyon 232 bin 327 dolar ile Fransa birinci sırayı aldı. Bu ülkeyi 1 milyon 601 bin 981 dolar ile Belçika ve 642 bin 441 dolar ile de Amerika Birleşik Devletleri izledi. En az hamsi ihracatı ise 40 dolar karşılığında Somali’ye yapıldı.
Bu dönem hamsi ihracatı Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, İspanya, Birleşik Krallık, Almanya, Ukrayna, İtalya, Suriye, KKTC, Azerbaycan, İsveç, İsviçre, Hollanda, Gürcistan, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Lübnan, Bulgaristan, Irak, Kenya ve Somali olmak üzere 23 ülkeye yapılırken, bu ülkelere toplam 1 milyon 178 bin 135 kilogram karşılığında 5 milyon 853 bin 846 dolar döviz girdisi sağlandı.
Hamsi ihracatında evvelki yıllara oranla bariz bir düşüş yaşanırken, Prof. Dr. Cemal Dinçer, hamsi avının bu yıl istenilen halde olmadığını belirterek gelecek yıllar için hamsinin bir yıl avlanılmaması teklifinde bulunmuştu.
Dinçer’in “Hamsi beklenileni bu sene de vermedi. Balığımız giderek incelmektedir. Bunun avının kısmi de olsa benim teklifim bir yıl büsbütün durdurulması. Bunda iktisat olarak da bir kaybımız var. Ulusal iktisatta de bir kayıptır bu” açıklamalarına Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) İdare Heyeti Lider Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan’dan da takviye geldi.
‘BİLİMİN SESİNE KULAK VERİLSİN’
Gürdoğan, “Bu sezonki hamsi ihracatı yaklaşık 6 milyon dolar kelam konusu, geçen yıl ise bu sayı 7 milyon dolar civarında gerçekleşti. Ülkeler bazında baktığımız vakit Fransa, Belçika birinci sıraları alıyor. Hamside bu dönem gerek kalite manasında gerekse ihracat manasında istediğimiz sayısı yakalayamadık. Bunda hava kaideleri ve kirliliğin yanı sıra vakitsiz avlanma tesirli oldu diyebiliriz.
Hamsiyi yalnızca ihracat manasında değil birebir vakitte yetiştirme balıklarda yem olarak kullanıyoruz. Hamsi genelde Azak Denizinden çıkarak Romanya, Trabzon üzerinden Gürcistan’a buradan da tekrar dönüş yaparak Azak Denizine dönüyor. Bu güzergâhlarda vakitsiz avlanma sonucu hamsinin kalitesinin çok düşük ve gerekli ölçülerde olmadığını gördük. Münasebetiyle bu mevzuda bilimin sesine kulak verilmesinin gelecek jenerasyonlar için kıymetli olduğunu söylüyoruz” diye konuştu.
