Küresel piyasalarda, geçen hafta ABD haricinde risk iştahının yüksek kaldığı görülürken, ABD, Almanya ve Çin’in enflasyon bilgilerinin açıklanacağı yeni haftada ağır bilgi gündemi ve siyasi haber akışının fiyatlamalara taraf vermesi bekleniyor.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçen hafta siyaset faizini art geriye 4’üncü sefer 75 baz puan artırması ve gelecek periyoda ilişkin “faiz oranında kesin düzeyin beklenenden daha yüksek olabileceği” sinyali vermesi, yatırımcılar tarafından şahin siyasetlerin süreceği halinde algılandı. Banka’nın, faiz artırım büyüklüğünün ne vakit azaltılacağına ait sinyal arayan yatırımcılara “kümülatif sıkılaşma” yönlendirmesinde bulunması ise gelecek ay için 50 baz puanlık faiz artırım ihtimalini gündemde tuttu.
FED YETKİLİLERİ: SIKILAŞMA SURATI ZAYIFLAYABİLİR
Ülkede açıklanan makroekonomik datalar de karışık bir tablo ortaya koyarken, Fed’in para siyasetinin seyrinde enflasyon kadar tesirli olan tarım dışı istihdam, ekimde 261 bin bireyle beklenenden fazla arttı, işsizlik oranı da yüzde 3,5’ten 3,7’ye yükseldi. Datanın akabinde değerlendirmelerde bulunan Fed yetkilileri ise sıkılaşma suratının zayıflayabileceği sinyali verse de faiz patikasının geleceğini öngörmek için vakte gereksinim olduğunu söyledi.
Bu gelişmelerle para piyasalarında Fed’in aralık toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımına gitmesi yüzde 62 ile daha yüksek ihtimal olarak görülüyor. Beklentilerin şekillenmesi açısından, bu hafta ABD’de açıklanacak enflasyon bilgileri kritik ehemmiyet taşıyor. Bu hafta Almanya ve Çin’de enflasyon, Avro Bölgesi’nde perakende satışlar ve İngiltere’de büyüme bilgileri de yatırımcıların odağında bulunuyor. Merkez bankası yetkililerinin kelamla yönlendirmelerinin de ağır olacağı haftada, yurt içinde ise ödemeler istikrarı ve sanayi üretimi dataları yakından takip edilecek.
Tahvil piyasaları tarafında ABD, İngiltere, Almanya ve Japonya’da ihale takviminin ağır olması ile haftanın hareketli geçmesi bekleniyor. Öte yandan ABD’de yarın gerçekleştirilecek Kongre orta seçimleri ile siyasi haber akışının da kıymet kazanacağı belirtiliyor. Ağır bilgi gündemi ve haber akışının olacağı haftaya, Asya borsaları alıcılı, ABD ve Avrupa endeks vadeli kontratları ise satıcılı başladı.
New York borsasında endeksler cuma günü ortalama yüzde 1,3 kıymet kazansa da geçen hafta genelinde global piyasalardan negatif ayrıştı. Haftalık bazda Dow Jones endeksi yüzde 1,40, S&P 500 endeksi yüzde 3,35 ve Nasdaq endeksi yüzde 5,65 geriledi. Geçen hafta genelinde yükselen dolar endeksi, cuma günü yüzde 1,8’lik düşüşle 110,7’e kadar gerilerken, yeni haftaya 111 düzeylerinden başladı. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ise geçen hafta yüzde 3,92 düzeylerinden yüzde 4,22’ye kadar yükselmesinin akabinde yüzde 4,16’da dengelendi.
Avrupa tarafında, geçen hafta beklentiler paralelinde gelen büyüme ve tarihi yüksek düzeye çıkan enflasyon dataları Avrupa Merkez Bankası’nın “şahin” para siyaseti tavrının süreceğini teyit etti. Hafta içinde İngiltere Merkez Bankası da (BoE) siyaset faizini 75 baz puan artırarak yüzde 3’e yükseltirken, Banka’nın gelecek iki yıl boyunca ülkenin resesyonda kalabileceğini vurgulaması ekonomik risklere işaret etti.
ECB Lideri Christine Lagarde’ın, geçen hafta Avro Bölgesi’nde resesyon mümkünlüğü yükselmiş olsa bile enflasyonla gayret etmek için faiz oranlarını artırmaya devam edeceklerini belirtmesinin akabinde bugün yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.
Jeopolitik riskler ve güç fiyatlarına yönelik gelişmelerin de gündemde kaldığı Avrupa’da, geçen hafta hisse piyasalarında alıcılı bir seyir izlendi. Haftalık bazda İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 4,07, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,29 ve Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,63 paha kazandı. Geçen hafta genelinde düşüş eğiliminde hareket eden avro/dolar paritesi, cuma günkü süratli yükselişiyle kayıplarının büyük kısmını telafi etti ve tekrar 0,99’un üzerinde dengelendi.
Asya tarafında bugün açıklanan datalara nazaran, Çin’de ekimde yıllık bazda ihracatın yüzde 0,3 ile Mayıs 2020’den bu yana birinci sefer gerilerken, ithalat da yüzde 0,7 azaldı. Böylelikle ülkede dış ticaret fazlası 85,15 milyar dolarla beklentilerin altında kaldı. Geçen hafta risk iştahının artmasında kıymetli bir rol oynayan Çin’in yeni tip koronavirüs salgınında “sıfır vaka” uygulamasını kaldırabileceği beklentileri, yetkililerin tüm ekonomik kayıplara karşın bu siyasetten vazgeçmeyeceklerini bildirmesi ile rafa kalktı. Bu gelişme sonrası, geçen hafta yüzde 4,3 yükselen Brent petrolün varil fiyatı, yeni haftanın açılışında yüzde 1,1’lik düşüşle 97 doların altına indi. Asya borsalarında ise alıcılı seyrin bugün de devam ettiği görülürken, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,5 yükseldi.
BORSA KAPANIŞTA REKOR TAZELEDİ
Yurt içinde, yükseliş eğilimini sürdüren BIST 100 endeksi, cuma günü 4.233,58 puanla tarihi doruğunu görürken, günü de bir evvelki kapanışa nazaran yüzde 2,72 artışla 4.216,98 puandan tamamlayarak kapanış rekoru tazeledi. Endeks, geçen haftanın tamamında ise yüzde 8,71 kıymet kazandı. Dolar/TL, geçen hafta dalgalı bir seyir izlemesinin akabinde yüzde 0,04’lük sonlu düşüşle 18,5697’den kapanırken, bankalararası piyasanın açılışında yeni haftaya 18,6030’dan başladı.
Analistler, para siyasetlerine yönelik belirsizlikler ile yüksek enflasyon ve resesyon dertlerinin gündemin odağındaki yerini koruduğunu söyledi.
ABD, Almanya ve Çin’de enflasyon başta olmak üzere hafta genelinde açıklanacak ağır bilgi gündemi ve merkez bankası yetkililerinin değerlendirmelerinin fiyatlamalara istikamet vermesinin beklendiğini aktaran analistler, ABD’de yarınki Kongre seçimleri nedeniyle siyasi haber akışının da ehemmiyet kazanacağını kaydetti.
Analistler, bugün ECB Lideri Lagarde’ın açıklamaları ile Almanya’da sanayi üretimi ve Evro bölgesinde Sentix yatırımcı inanç endeksinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.250 ve 4.300 düzeylerinin direnç, 4.180 puanın takviye pozisyonunda bulunduğunu bildirdi.
