Uzman Klinik Psikolog Begüm Özkaya, migrenin beyindeki sonlar ve kan damarlarında oluşan değişiklikler sonucu ortaya çıkan bir baş ağrısı tipi olduğunu belirtti.
“KAYGILI ŞAHISLARDA MİGREN DAHA ÇOK GÖRÜLMEKTEDİR”
Özkaya, “Hem toplumsal hem fizyolojik hem de ruhsal olarak migren, insan ömrünü önemli etkileyen bir hastalıktır. Psikolojiyle önemli ilgisi olan migrenin başlamasına sebep olabilen en önemli faktörler; gerilim, öfke, tasa, hormonal değişiklikler, sağlıklı olmayan beslenme biçimi, uyku düzensizliği, iklimsel değişiklikler ve ferdî kimi alışkanlıklardır. Yapılan çalışmalar ve klinik müşahedeler, migren yaşayan insanların kişilik özelliği olarak kuralcı, mükemmeliyetçi, inatçı, alıngan istikametlerinin olduğunu göstermektedir. Bu durum, migren sorunu olan her şahısta bu kişilik özelliklerinin olduğunu göstermez, fakat anlaşılan odur ki bu kişilik özelliklerine sahip beşerler daha gerilimli olduklarından migren sorunu geliştirme ihtimalleri artmaktadır. Telaşlı, dertli ve hipokondriyak bireylerde de migren daha çok görülmektedir” dedi.
“MİGRENE NEDEN OLAN ETKENLERDEN UZAK DURUN”
Özkaya, “Migrene neden olan etkenleri âlâ tanıyın ve onlardan uzak durun. Uyku saatlerinizi nizama koymaya çalışın. Kişinin kendini rahatlatması için bol nefes antrenmanı, spor, kendini güzel hissedecek etkinlikler bulup uygulamak. Kişi kendisini daha az gergin, keyifli ve huzurlu hissederse, baş ağrılarında bir o kadar az şiddetli olmaktadır. Tabip tarafından uygulanan ilaç tedavisi ve psikoloji alanındaki uzmanlar tarafından yapılan EMDR terapisi yani Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Tekrar Sürece sistemi de migren hastalığına düzgün geldiği bilinmektedir” diye konuştu.