Bartın’ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Kurum Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında dün (14 Ekim) akşam saatlerinde grizu patlaması meydana geldi. Bartın Valiliği’nin açıklamasına nazaran, patlama saat 18.15 sıralarında -300 kotunda yaşandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamada hayatını yitirenler madencilerimizin sayısının 41’e yükseldiğini bildirdi.
İşçileri kurtarma çalışmaları devam ederken Sayıştay’ın, kelam konusu maden ocağındaki grizu patlaması riskine karşı 2017 ve 2019’da iki defa uyardığı ortaya çıkmıştı. Ayrıyeten, tesis daha 10 gün evvel denetlenmiş.
Patlamanın akabinde ilçeye giden Erdoğan, “Bizim mukadderat planına inanmış insanlarız, baht planına inandığımız için de bunun ne dünü ne bugünü ne de yarını hiçbir vakit olmayacaktır” demişti.
Olayın akabinde Bartın’a giden Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, Erdoğan geldiği için maden dışında çalışanların ve yakınlarının beklediği alanın boşaltıldığını söyledi.
Baş, “Tıpkı her katilin cinayet mahalline döndüğü üzere bu ülkeyi bir personel mezarlığına çeviren Erdoğan da olay yerine dönüyor. Personellerin kanıyla canıyla sürdürdüğü iktidarının yeni katliamlarına uygun baksın Erdoğan. İşverenler servetlerine servet katsın diye Soma’da, Ermenek’te çalışanlar nasıl katledildiyse bugün Bartın’da da olan budur” tabirlerine yer verdi.
Erkan Baş:#Bartın’dayız, Erdoğan geliyor diye bütün alanı boşalttılar. Her katilin cinayet mahalline döndüğü gibi o da olay yerine dönüyor!
Çıkmış “kader” diyor. Dalga geçmiyoruz; yumruklarımızı, dişlerimizi sıkıyoruz! Senin kaderin zengin olmak da, madencinin kaderi ölmek mi! pic.twitter.com/HYYps9iIVP
— Türkiye İşçi Partisi (@tipgenelmerkez) October 15, 2022
“KATLETTİKLERİ PERSONELLERE ‘ŞEHİT’ DİYORLAR”
Kendilerinin de alandan ayrıldığını aktaran TİP başkanı, partisinin Twitter hesabı üzerinden paylaşılan görüntüde şunları söyledi:
- Tüm madencilerin yakınlarına, sevdiklerine, ailelerine bir defa daha başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyoruz. Maden çalışanları arkadaşlarının kurtulması için inanılmaz bir uğraş sarf ettiler. Az evvel Erdoğan geliyor diye tüm alanı boşalttılar, biz de arkadaşlarımızla alandan ayrıldık.
- Tıpkı her katilin cinayet mahalline döndüğü üzere bu ülkeyi bir personel mezarlığına çeviren Erdoğan da olay yerine dönüyor. Çalışanların kanıyla canıyla sürdürdüğü iktidarının yeni katliamlarına âlâ baksın Erdoğan. İşverenler servetlerine servet katsın diye Soma’da, Ermenek’te personeller nasıl katledildiyse bugün Bartın’da da olan budur.
- Şimdi çıkıp utanmadan buna ‘kaza’ diyorlar. Katlettikleri çalışanlara ‘şehit’ diyorlar. Bu ne aziz bir şehadet makamıdır ki AKP’lilerin, sarayların, zenginlerin konutuna hiç uğramıyor. Nerede gariban var, nerede fakir işçiler var şehadet daima onların hissesine düşüyor.
“PARA HIRSIYLA İŞLEDİĞİNİZ CİNAYETLERİ ŞEHİTLİKLE ÖRTMENİZE ASLA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
- Ey Erdoğan senin yazgının çocuklarına yatlar katlar almak da işçilerin yazgısı ölmek mi? Madenci evladının yazgısı yetim kalmak mı? Sayıştay uyarıyor, personel arkadaşlarımız yıllardır uyarıyor. Dinlemiyorsunuz. Bu açgözlülüğünüze lanet olsun. Para hırsıyla işlediğiniz cinayetleri şehitlikle örtmenize asla müsaade vermeyeceğiz.
- Şimdi bir de cinayet mahallinde çıkmış bize diyor ki: Biz bahta inanmışız, bunlar her vakit olacakmış. Ya lanet olsun sizin arsızlığınıza, lanet olsun sizin utanmazlığınıza. Dün ve bugün ölen her çalışanın vefatı engellenebilirdi. Şükürle, tabiatla değil onların hayatını koruyacak olan insanca bir çalışmayı sağlayacak imkanlarla tüm bu vefatları engelleyebilirdik lakin siz Soma’nın katil işverenlerini değil Soma’lı madencilerin avukatlarını Selçuk’u (Kozağaçlı), Can’ı (Atalay) mahpusa gönderen zihniyetinizle bunun sorumlususunuz lakin kesinlikle hesaplaşacağız. Tüm bu cinayetlerin sorumluları ortaya çıkana kadar yakanızı bırakmayacağız. Hepsini ortaya çıkartacağız ve hesaplaşacağız!
