Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nin ödül merasiminde sahneye çıkanların muhalif bir isyan bayrağının yükseldiğini gösterir nitelikteki konuşmaları birilerini rahatsız etmişe benziyor. Sabah ve Aydınlık üzere birtakım yandaş gazeteler başta Emin Alper olmak üzere gecede konuşma yapanlara saldırmaya başladı bile.
Sabah gazetesi, Emin Alper’in devlete kin kusan bir konuşma yaptığını söyleyerek “Devletten para alıp devlete çakan ikiyüzlüler” diye manşet atarken Aydınlık gazetesi de “Altın Portakal Washington portakalı oldu” başlığını atarak şenliğin gerisinde ABD parmağı olduğunu ima etti. Bu yıl Cannes Sinema Festivali’nde dünya prömiyerini yapan “Kurak Günler” sinemasının direktörü Emin Alper, mevzuyla ilgili ataklara Cumhuriyet aracılığıyla cevap verdi.
Bakanlık yardımıyla ilgili sorumuza karşılık olarak “Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Fonu biat karşılığında verilen ulufe değil, sinema seyircilerinin aldıkları biletlerden kesilen rüsumlarla, yani hepimizin vergileriyle oluşturulmuş bir fondur” diyen Alper, şöyle devam etti: “Bu fonun hedefi da ülke sinemasını memleketler arası alanda temsil edebilecek kalitede, sinemamızı ileri taşıyacağı düşünülen eserleri desteklemektir. Kurak Günler’in Cannes Sinema Şenliği resmi seçkisinde yer alması, sinemamızın 2022’de üç büyük şenlikte gösterilen Türkiye’den tek sinema olması ve Antalya’da aldığımız mükafatlar bu fonun ne kadar isabetli bir yere gittiğinin en açık göstergesi. Bu fonu, içinde dal temsilcilerinin de bulunduğu bir komite bizim hem evvelki başarılarımıza hem de senaryonun kalitesine bakarak verdi. Ülkedeki haksızlıklara karşı sesimizi çıkarmamamız koşuluyla verilmiş bir dayanak değil yani. Asıl ikiyüzlülük arkadaşımız, yardımcı üretimcimiz Çiğdem Mater’i çekmediği bir sinema yüzünden 18 yıla mahkûm ettirenlere karşı sesimizi çıkarmamaktır.”
“ELLERİNDE SON HALİ VARDI”
Bakanlık yardımı aldıktan sonra sinemanın içeriğinde değişiklikler yapıldığı savı hakkında da Alper şöyle konuştu:
“Gazetelerdeki ‘Parayı bakanlık’tan aldı sonra senaryoyu değiştirdi’ minvalindeki haberler palavra ve aldatıcıdır. Bir kez bakanlık prosedürü bu biçimde işlemiyor. Fon üç taksitte ödeniyor ve en sonuncu taksit kaset tesliminden sonra gerçekleşiyor. Senaryonun son halini 2021’nin ilkhabar aylarında, yani sinemanın çekimlerinden evvel bakanlığa teslim ettik. Bunların kayıtları mevcut. Senaryonun sonuncu hali bakanlıktan kelamlı onay aldı ve biz de bunun üzerine çekimlere başladık. Fonun ikinci taksitini de çekimleri bakanlığa teslim ettikten sonra aldık. Hülasa ikinci taksiti aldığımızda bakanlığın elinde senaryonun son hali vardı, okunmuştu ve vakit içinde senaryoda gerçekleşmiş değişiklikler görülmüştü. Sinemanın bitmiş halini de kurgu tamamlandıktan sonra, 2022 nisan ayında yani Cannes Sinema Şenliği öncesinde bakanlığa teslim ettik, hiç bir sorun yaşamadık. Lakin Cannes’daki gösterimden sonra malum medya kanallarında bizim dayanak alıp sonra da senaryoyu değiştirdiğimize dair haberler çıkmaya başladı. Niyet çok açık: Bakanlığın verdiği parayı geri istemesini sağlamak. Bu takviye tümüyle sinemaya verildiği için de asıl gaye bizi finansal iflasa sürükleyerek cezalandırmak. Daldaki herkesin bildiği şu hususu tekrar hatırlatmak istiyorum: Dünyada senaryosu birinci yazıldığı biçimiyle kalan sinema yoktur. Bu, sinema üretiminin tabiatına karşıttır. Senaryo hem proje geliştirme sürecinde, hem ön hazırlıkta, hem de çekim ve kurguda daima değişir, uygun bir sinema olması için değişmelidir de. Bugüne kadar Kültür Bakanlığı’ndan dayanak alan nitelikli sinemaların çabucak hepsinin senaryoları da takviye aldıkları periyottan sinema tamamlanana kadar emsal değişiklik süreçlerinden geçmiştir.”
BU SON AÇIKLAMA
Emin Alper, Antalya’da En Âlâ Direktör dahil toplam 9 ödül alan sinemayla ilgili son olarak şunları söyledi: “Filmin Cannes ve Antalya’dan aldığı övgülerden, seyircide yarattığı coşkudan sonra gerçekleşen bu karalama kampanyalarının sineması gölgede bırakmasını ve sinemanın önüne geçmesini istemiyorum. Bu nedenle bu açıklamadan sonra rastgele bir beyanda bulunmayıp sinemanın seyirciyle buluşmasını bekleyeceğim.”
